Lost In The Kingdom ~BakuDeku~

-7. Bölüm-

Midoriya, erkek topluluğunun arasında gezinirken çoktan balkona çıkmış olan Bakugou'ya baktı. Askerlerden biri yarışma kurallarını anlattı:

"burada bulunan herkesin, temizlik, sadıklılık ve aşkını ölçeceğiz.. Bazıları bedensel testlerdir. Şimdiden pes edecek varsa çıksın" birkaç kişi sarayın bahçe kapısından dışarı çıktılar. Önce olan temizlik sınavında, Midoriya insanların temizlediği yerleri tekrar kirletti. Temizlik sınavından kimse geçemedi. Aynı şekilde kalan iki testte de insanları kandırdı. Sadece birkaç kişi sınavı geçmişti. En son Bakugou, yüzünde bir yüz perdesiyle geldi:

"şimdi kralımızın yüzünü göreceksiniz.." Bakugou yüzündeki perdeyi kaldırdı. Suratına makyajla yanık ve yara izleri yapmıştı ve harbi acayip korkunç görünüyordu. Kalan kişilerden birkaçı kaçıp birkaçı mide bulantısından kusmaya başladı. Asker kafasını salladı:

" kralımıza layık olacak kimse yok mu?!" Midoriya bir anda kendini önde buldu, istemeden ağzından kelimeler akıverdi:

"ben varım.."

*2 hafta sonra*

O olayın olduğu gün, asker:

"sen yarışmaya katılmadın, o yüzden kabul edemem" dedikten sonra Midoriya, neden ben böyle bir şey yaptım diye düşünürken, sırıtan Bakugou'ya baktı. Tabiki başka bir şey demeden hemen oradan uzaklaştı.
Belasına söverken kendini yatağa attı:

"aaaah! 2 hafta önceki şey hala aklımda! Gerçi... O günden beri buradan çıkmadım.. Askerler de yemek getirmese ölürdüm açlıktan.." dedi ve dışarı çıktı:

"antrenmanlardan geri kaldım.. Çıksam iyi olur" dedi ve tam adım attığı sırada Bakugou'yla karşılaştı:

"vaay. 2 haftadır nerdeydin be özlettin kendini"

"aaaaa... Hahahhaha öyle kendi halimde takılıyordum. Asıl ben seni görmedim"

"öyle mi? Ben hep dışarıdaydım aslında..." beraber dışarı çıktılar ve bahçenin sessiz bir yerine oturdular:

"hmm.. Düşünüyordum da.. Kral olduğun için o prensesi hamile bırakman bir sorun değil"

"ben onu hamile bırakmadım..."

"... Ya tamam utanma söyle ne var.."

"niye yaptığım şeye yapmadım diyim gerizekalı"

"... Bilmem..." Bakugou burnundan soludu ve önüne döndü. Uzun bir sessizlikten sonra elini, Midoriya'nın bacağına koydu:

"2 hafta önce söyled-"

"aaaa bak şimdi aklıma geldi! Askerlere ders verecektim!" hızla yerinden kalkınca Bakugou'da kalktı:

"bekle bir şey konuşuyorum..."

"haa askerler de şimdi saldı kendini kes-" Midoriya tam bir şey söyleyeceği sırada Bakugou kolunu tuttu ve dudağına yapıştı. Midoriya, Bakugou'nun soğuk dudaklarını hissedince irkildi. Bakugou'da ayrılmadan önce Midoriya'nın dolgun dudaklarını yaladı ve ayrıldı. Gözlerini, Midoriya'nın gözlerine kenetledi:

"bir şey konuşurken beni dinle.. Deku"

İveeet. Bunu da bitirdim. Her neyse eğlenceli gidiyor. Keyifli okumalar~