TEK UMUT (+18)
+18 Onlar muhteşemliğin tanımıydı... ° "Sen benim mührümsün kadın.." "Herşey Alacahan ismi için!" "Dokun bana.." ° Tüm hakları şahsıma aittir.
+18 Onlar muhteşemliğin tanımıydı... ° "Sen benim mührümsün kadın.." "Herşey Alacahan ismi için!" "Dokun bana.." ° Tüm hakları şahsıma aittir.
Gölge oldum sana, kadın; Ağladığında gözyaşlarını tek tek öpebilmek için. Nefes oldum sana, adam; Tüm dertlerimden arınıp kısacık saçlarımla sana gelmek için. ~ Çıldırasıya seviyor bu kalp seni... Sözlerini, kalbinin güzelliğini. Delicesine sarılmak istiyor bu beden sana... Tutkuyla, aşkla. Gözlerim gözleri...
*** Bir yerde okumuştum.Unutulmaz alışılır yazıyordu.Ve ben aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ne unuttum ne de alıştım yokluğuna. Bizim hikayemiz yolunu bulmaya çalışan iki kalbin hikayesiydi... *** İyi okumalar... Not-İlk hikayem ve telefondan yazıyorum arkadaşlar.Pişman olmayacağınıza eminim.Herkes bir şansı hak...
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya...
Her şey bir rüya ile başladı... Adam kadını rüyasında gördüğü an aşık olmuştu. Peki ya kadın? "Ben sen olmadan sevdim seni beklerim de peki ya sen sever misin benim seni sevdiğim gibi?" GENÇ KIZ EDEBİYATI #3 (24.12.2017) Üç kitap birbirinden bağımsızdır. *Tüm telif hakları saklıdır.
"Kaybedecek bir aydınlığın yoksa karanlıktan korkmazsın..." dedi kadın sonrasında ise adama sıkıca sarıldı. Onunla nefes almak bile kadına bir ömür sürerdi.
Sözde nişanlının devamı değildir. Sözde nişanlıdaki Su ve Koray'ın aynı zaman diliminde farklı yerlerde geçen geçmişlerinin kader sonucu nasıl birleştiğinin hikayesidir. İyi Okumalar.
Kedi Kız hikayesinin Can'ı serinin devamı ama aynı zaman da yeni bir hikayeyle karşınızda iyi okumalar ;)
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim...
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu...
O; Baran'dı. Yanlış onun göbek adıydı, kaderiydi... O; Zeynep'ti. Doğruluk onun kanına, ruhuna işlemişti. Onlarınki belki de zıt kutupların birbirini çekmesiydi. Belki de değildi... Her karanın içinde bir ak, her akın içinde bir kara vardı. Belki de bundandı birbirlerini tamamlıyor olmaları, birbirlerine iyi gelmeler...
"BANA ABİ DEME "! "Ama neden sen benim abimsin?!" "HAYIR BEN SENİN ABİN DEĞİLİM" "Ne diyeceğim peki" "Abi harici" "Tamam "Dedim yüzümdeki sırıtışımla "Tamam sedat ABLA"bir şey demesine izin vermeden yürüdüm arkamdan bağırmasıyla durup gülmeye başladım. "BANA ABLA DEME!"??? Kimilerine göre sıradan olan bu hikaye , ki...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Bir insan neden başkalarına acı çektirmekten zevk alır ki? Neden bu hoşuna gider? Aşık olduğu adam için neden diğer insanlara acı çektirir? Ya da adam aşık olduğu kadın için neden başkalarına zarar verir? Adam kadının gözyaşına kıyamıyordu, onun bir saç teli için dünyayı yakardı.. Kadın ise adamın gamzesine aşıktı, o...
Eğer sevdikleriniz yanınızda değilse bir yeriniz kanar, acır yanar... Bir süre sonra alışırsın ama o devam eder. Artık eskisi gibi değilsinizdir. Yalnızsınızdır. Güçlüsünüzdür. Eskisinden daha çok kendinize güvenirsiniz. Çünkü böyle olmak zorundasınız. Başka bir yol göstermez hayat. Daha iyi daha güçlü olmazsanız hay...
Babil kitap - odakitap - BKM kitap ve kitap koala gibi tüm İnternet sitelerinde satışta. ✨ Steteskopla kalp atışlarını dinledim. Çok hızlıydı! Onun kalp atışlarını dinlerken kendi kalp atışlarımı da duyuyordum. Neydi bu şimdi? Sertçe yutkunup ona kalkmasını söyledim. Gözlerimin içine bakıyordu eskisi gibi, eskiden de...
*Nefret, aşka dönüşebilen güçlü bir duygudur* Annesinin tayini dolayısıyla İstanbul'a taşınmak zorunda kalan Öykü, burada daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyle karşılaşır. Bir çeteyle. Bu durum ilk başta pek hoşuna gitmese de daha sonra onları terk edip giden babasından intikam almak için bu çetenin içinde olmak iste...
17. yaş gününde Melisa, ailesi hakkında öğrendiği gerçekle ne yapacağını bilemez ve bir süreliğine İstanbul'dan İzmir'e giderek ablasıyla yaşamaya karar verir. Her şeyin daha iyi olacağını sanan genç kız, okulda karşılaştığı zorluklar karşısında ne yapacaktır? Genç Kız Edebiyatı #1 Genç Kız Edebiyatı #2 Genç Kız Ed...
Küçük ve narin bir kar tanesi düştü yeryüzüne. Kasvetli ve boğucu acılar doğrudan onun tenine nüfuz etti. Acı, sivri ve uzun tırnaklarını çıkararak onu yavaş yavaş öldürmek, canını yakmak istedi. Narin kar tanesi, soyut kollarını etrafına dolayarak ona vurulan darbelerden, ruhuna atılmak istenen izlerden ve bedeni...
Kızgındı. Öfke tüm bedenini sarmıştı. Kırmızı dudaklarını büzmüş, sarı saçları kuş yuvasına dönmüştü. İnce parmaklarını hışımla çantanın olduğu masaya çarpıp öne doğru eğildi. "Çocuklarım nerede?" diye öfke ile bağırdı. Hamza gözlerini genç kadının öfkeli yeşil gözlerine çevirdi. Sonra yavaş yavaş tüm yüzünde gezind...
Geçmiş, bitmiş olmalıydı. Üzerinden ne kadar süre geçtiğinin çok da bir önemi yoktu.. sadece gelecekte yaşanacak günlere çelme takmaması gerekirdi. Bir ölüm, bir hayat vaat etti genç kıza. Bir ölüm, kırık dökük bir geçmişin kapısını araladı, Bir ölüm, bir insanı yaşattı. 'Her şey bitti!' denilen noktada başladı hika...
Öğrendiğim şeylerden biri daha, hiçbir şey sonsuza kadar iyi ya da sonsuza kadar kötü devam etmez. * Görüşüm sadece saniyeler sürse de aynı on numara gibi nefes nefese kalmıştım. O çoktan maçına geri dönüp tüm yeteneklerini konuşturmaya devam ediyordu. Elime kadar uzanan badimin kolunu sıvadığımda tam tahmin ettiğim...
O sergiye gitmeyi hiç istememiştim. Ben ne anlardım ki resimden, tablodan, sanattan...Hayatımı zorlukla geçirmeye çalışırken, tablo görecek halim mi kalmıştı? Adımlarımı korkarak atıyordum yürüdüğüm yolda... Keyif veren aktivitelere ayıracak zamanımda param da yoktu. Ama çocukluk arkadaşım Burak'a gel de anlat bunu...
Adam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciğim?" Annesinin sesini bile zor duydu genç adam. Bakışlarını genç kızın...
- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - Seni izliyorum. Yeniden kayboldu. Sanki benimle oyun oynuyordu. Pis saç...
"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usul usul bırakılsın. "Kanatlarındaki o katran karası tüyler ile, Ruhumun...