OKYANUS KADAR MAVİ
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."
Paranoid kişilik bozukluğu yaşayan David Carter, gözüne kestirdiği herkesin kendisine geçmişte bir zararı dokunduğunu sanıyordu. Bir bir hesap sorarken yattığı kliniğe ziyarete gelen kadını görünce şaşırtıcı bir şekilde zaten geçmişleri olduğunu anladı. Kadının kendisiyle beraber acı dolu hafızasını kimsenin adlandıra...
Bir acı yel savurdu yürekleri. Kağır olan kalpler isyanını dile getirmek için ruhlarını ateşe attı. Gecenin koynunda derbeder olmuş adamın aşkına yıldızlar ve ay şahit olurken, karşısında bitap düşmüş kadın gecenin sessizliğine bürünmüştü. "Sana elimi uzattım. Sen ise uzattığım ele hançer batırdın!" dedi kasırga misal...
Geçmiş, bitmiş olmalıydı. Üzerinden ne kadar süre geçtiğinin çok da bir önemi yoktu.. sadece gelecekte yaşanacak günlere çelme takmaması gerekirdi. Bir ölüm, bir hayat vaat etti genç kıza. Bir ölüm, kırık dökük bir geçmişin kapısını araladı, Bir ölüm, bir insanı yaşattı. 'Her şey bitti!' denilen noktada başladı hika...
Gölgelerin içinde yaşamalıyım ben. Gölgelere mahkûm olmaya zorlanan bir bedenim, karanlığa ait olmak isteyen bir ruhum var. Hayatımsa yarım, adımın aksine nefessiz. Hayatın bana bir can borcu var ya da belki benim ödemem gereken bir bedeldi yıllar önceki. Yaşamama karşılık. Ben karanlığa ait olmak isteyen bir ruhum...
Kapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşamımız koca bir uçurumdu ve en kötüsüde bu koca boşluğun üzerinde olan h...
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel...
GENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedi genç kız sinirle yanındaki ad...
Adam istemeye istemeye geldiği düğünde sıkıntıyla rastgele bir masayı seçip oturdu. Gözleri gelin ve damada kaydığında bir süre onların dansını izledi. Tam bakışlarını çekecekti ki gördüğü altın sarısı saçlarla birlikte adeta dili tutuldu. "Anneciğim?" Annesinin sesini bile zor duydu genç adam. Bakışlarını genç kızın...
"Akıp giden şu suya atlayamadığım için dünya üzerindeki tüm denizleri kuruttum. Artık hiç su yok, Alanguva. Ve biz alev almak üzereyiz." Yara almış her çocuğa ve yara almış her çocuk için. 18 Mayıs 2015.
"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ettiğinde sesi acı çekiyormuş gibi çıktı. Yıkılmaz Doğu Keskin'i ilk def...
İntikam! Aklında sadece bu duygu vardır. Aşk, yok. Sevgi, yok. Bağlılık, yok. O günden beridir, kin güttüğü adamdan nihayet intikamını alacaktı. Görev başlasın! "En iyi planlarda bile kusurlar olabilir." *** Kitabın bütün hakları şahsıma aittir!
(FİNAL YAPILDI) Suroğlu Şirketler Grubu'nun CEO'su Ateş Suroğlu'nun henüz iki haftadır asistanlığını yapan Güneş, oldukça naif olmasına rağmen cesurdur ve en dikkat çeken özelliği sivri diline hakim olamadığı o kıvrak zekasıdır. Öyle ki birinin daha dikkatini çekmektedir ve bu kişi hiç şüphesiz genç patronu Ateş Suroğ...
Benim hikayemde kötü kraliçe, saf kral, masum kız, beyaz atlı prens gibi ilgi çekici karakterler yok. Bu benim, sıradan mahallemde aşkı bulma hikâyem... Benim ufak dünyamı büyüten güzel kalpli bir adamı size kendi gözlerimle göstermeye çalışacağım. ... Her şey benim küçük bakkalıma bir şeyler almak için giren o güzel...
Endüstri mühendisliği 2.sınıf öğrencisi olan Feride Aytuğ, kendi halinde ve sevdikleriyle çevrili olan küçük dünyasında, okulu ve yaptığı ufak tefek işler arasında gidip gelerek yaşamaktadır. Bir gün yolu, öğrencisi olduğu üniversitenin büyük bağışçılarından olan oldukça nüfuzlu bir iş adamı, Karan Yılmaz ile kesişir...
Başımı yerden kaldırıp kalbimi kıranlara kırıldığımı göstermeyecektim, güçlü ol dedim kendime güçlü ol. Yüzümdeki sahte gülümseyle "hayırlı olsun abi" dedim. Bundan sonra ne denebilirdi ki? O artık benim için, "abi" olacaktı, olmak zorundaydı. Benim karşıma elinden tuttuğu kızla geldikten sonra başka ne olabilirdi ki...
Beynim ve kan pompasının arasındaki çetin savaşı beynimin galip gelerek sonuçlanmasını isterken kalbim vazgeçmek nedir bilmiyordu ve Çınar için çırpınıyordu. Gerekirse bütün duygularımı yakar yinede kalbimin yeniden Çınar'a ait olmasına izin vermezdim. *** "Ne yapıyorsun Çınar? Düzgün konuş." Koltukta biraz daha bana...
"okulumu değiştirdim ve geldim" iki gün önce bora bana bu ifadeyle tekrar baksa anıra anıra güle bilirdim ama maalesef iki gün önce var olduğu için gülemiyorum. Aslında gülmemek için dudağımı dişleyip kendime eziyet ediyorum eve gidip anıra anıra gülmesem. "ne demek okulu değiştiriyorum?" diyip kolumu sıkmaya başladı ...
Bir çığlık daha özgürlüğe kavuşmuştu o gece. Duvarla bulanan çığlıklar karanlığa hapsetmişti ikisinide Geri dönüş yoktu bugün. Acı iliklerine kadar sinirken Pişmanlık vurucaktı gün yüzüne. Acı ikisinide yok etmek için emir almışken Toprak iki can daha emrediyordu gökyüzünden.... ...... "Ben istersem nefes alır,ben ist...
Tüm umutlar tükenmişken en yakın arkadaşı sayesinde tekrar iş bulan,ve aşkın o tatlı duygusunu hissetmeye çalışan bir kızın hikayesi.. Bir patron ve sekreterinin maceralı ve bir o kadar da romantik aşkını bir de bu hikayeden dinleyin.
Hikayeler hepimizin iletişimde kalmasını sağlar. Okuyucular ve yazarlar kurgusal bir dünyanın içine kaçmak, tutkularını kendileri gibi düşünen insanlar ile paylaşmak ve gelecekteki yeni büyük şeyleri keşfetmek için, dünyanın dört bir yanından Wattpad'e gelirler. Bir yazar adayı olarak ihtiyacınız olan yazma ipuçları i...
Rosanna Camborne, bir kitap yazarıdır ve aklındaki karakterleri kelimelere dökmeyi planladığı sırada işler bambaşka gelişir. İlkel bir zamana ve hayal gücündeki canlıların bile ötesinde bir dünyaya geldiğinde yazmayı planladığı kötü karakter artık tam da karşısındadır; Blake Nightingale. Rosanna tüm zorlukları aşıp...
"Sen.." Kırılgan bir çiçeği tutarcasına, sol eli belimi kavradı. "Bu ten..." Belimde olan koca eli yavaşca sırtıma oradan ise omuzuma doğru yol aldı ve köprücük kemiğimin üzerinde duran saçlarımı geriye doğru iktirdi. "Bu güneş kıyısı olan saçların." Parmakları, kızıl renginde olan dudaklarıma değince alev gibi yandı...
# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intakam ateşiyle yanıp tutuşursa neler olur tahmin edebiliyor musunuz? Basit bir kızın çok sıradan hikâyesi. Çünkü o ne çok güzeldi ne çok zeki ne de çok zengin onu güzel yapan tek şey gülüşüydü...Ben, sıradan bi...
Kaybettiklerimizi dudaklarımızın arasında buluyorduk. Ne tuhaftır, oysa ciğerlerimize karışan nefeslerdi, arzunun kıvılcımlarını aleve veren. Birbirimize beslediğimiz şefkat, yıktığımız ruhları daha fazla parçalamaktan başka bir şey yapmıyordu. Bu... Ölümle sevişmek gibi hissettiriyordu. -- Dar-ı dünyayı, buğulu bir...
Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan tabular yıllar arasında kaybolurken hatırlamazdı evlat denen mahlukat k...
Şeytanın kafesine düşmüş bedenlerin ruhları cehennem ateşiyle harmanlandı. Gaddarlık zihinlerde taht kurarken geçmişte ki sır geleceği helak etti! Kurumaya yüz tutmuş yapraklar, dallarından neredeyse düşmek üzereyken azraili beraberinde getirecek kadar da sert esen rüzgar adeta dallarında zor duran yapraklarla oyun oy...
Şarkılar yalan söylüyormuş Baran, kimse kimseyi öldürmüyormuş sevdadan... Şayet öyle olsaydı, girmez miydim benim için kazdığın mezara? Düşmez miydim o dipsiz çukurlara, karanlık kör kuyulara... Şiirler de yalan söylüyormuş Baran, düşülmüyormuş öyle ha deyince... Yürekte yanan yangın, kül etmiyormuş hiçbir bedeni. ...