Depresyon Stories

Don't wonder the things that you can't handle.

We gave up our homes, the walls of which we lived in, so that we could see the stars...

We gave up our homes, the walls of which we lived in, so that we could see the stars.

It is the English translation of Beyza Alkoç's work titled Quarantine.

Tüm nezaketiyle kabul edilmiş bir bitişin başlangıcı

Bazı insanlar çok şanslıdır,bazılarıysa yeteri kadar şanssız.Burada bir kitaptan çok kendi hayatimi yazmak istiyorum,geriye baktığımda "vay be !" neler yaşamış...

Aydınlık ve ardı bomboş öğlen, aydınlık ve ardı görünmez bir dolu sabah, karanlık ve şeffaf dolu bir gece

Herkes pes etmiş üzereyken Aras'ın sesi karanlık geceye bir yıldırım gibi düştü "Ruhumuzu özgür kılmak için bir savaşa girdik ve bu savaştan özgür olarak çıkacağız...

Açıklamam yok çünkü burası senin alanın ve sonuna kadar haykırmakta özgürsün. Canını mı sıktılar gel buraya haykır. Kırıldın mı gel buraya haykır. Başaramadın mı gel bur...

Sadece birkaç saniyeni ayır ve yalnızlığıma ortak ol hadi.

Sonsuza kadar yağmurun altında dans edeceğim. Beni istesende durduramazsın..

kendini ve hatıralarını kaybetmiş bir adamın halüsinasyonlarıyla ağır şizofreniyle manik depresyonuyla yazmış olduğu notlar.

İçimden geldikleri gibi yazan dibine kadar yaşamış bir adamdan kesitler

Selam canciklerim bu kitaptan sonra hepiniz soft oluyorsunuz Not: Sublinimallerden daha etkili

Bunu ona nasıl anlata bilirim. Ya beni artık sevmezse... "Çokmu canın yanıyor?" Kafamı sağa sola salladım. Cevap vermeden bir süre bana baktı. "Lilith...

İçimden ne geçerse onu yazıyorum.

Mga salitang gumugulo sa isipan ko, mga alaalang kinukubli ng kahapon, mga pang yayari na mag haharap sa'yo sa totoong mundo. Pinag sama-sama sa iisang kwaderno.

some pointless poems/entries that ı wrote.

Soyut ve kapalı betimlemelerden oluşan hayatımdan kesitler.

you describe it!