"Aşk çılgınlıklar silsilesinden ibarettir çok bilmiş Gualan. Ve sen kaç bin yıl yaşasan da anlayamazsın bunu. Çünkü sen hiç aşık olmadın." dedi küçük kız beni küçümseyerek. Bilmiyordu ona aşık olan benim onun için ne tür çılgınlıklar yapabileceğimi . O kadın ki bin yıllardır planladığım intikam planımın en başta en önemli piyonuyken en sonunda o planı bozan rakibimin şahı olacaktı. "Biz, hiç konuşamadık seninle..." "Elinde milyonlarca fırsat vardı. Ama sen bana itiraf etmek istediğin herşeyi, ben seni öldürürken itiraf etmeyi seçtin. Fakat ben son anlarını pişmanlık içinde yaşamanı istiyorum. Bu yüzden öl artık." dedim altın hançerimi bir zamanlar benim için çok anlam ifade ederken şuan bir hiçten farklı olmayan adamın kalbine saplarken. "Benim sadece adımı biliyorsun küçük kız. Beni biraz bile tanımıyorsun." "Ayağa kalk Klytia. Çünkü sen parıldayan bir yıldız olmak için doğdun." "Seninle beni aynı annenin doğurmuş olması bizi kardeş yapabilir. Fakat bu benim kuzenimi tahta çıkarmak uğruna seni öldürecek olduğum gerçeğini değiştirebilecek kadar umrumda değil. Çünkü kan bağıyla bağlı olduklarını seçemezsin ama sadakat bağıyla bağlı olduğun kişileri seçebilirsin. " "Son sözlerini seçerken çok dikkat et Gualan. Çünkü bu an birşeyler söyleyebileceğin son anların olacak ve şunu öldüğünde bile sakın unutma. Kaç kere dünyaya gelirsen gel seni bulup tekrar tekrar öldüreceğim. Ve bundan sonra her doğuşunda benim seni tekrar tekrar öldürebilmem için doğacaksın." dedim ellerimin altında can çekişen adama."Sende şunu sakın unutma Klytia. Bir katili öldürmüş olman dünyadaki katil sayısını değiştirmez, aksine seni katil yapar." dedi zorlanarak fakat eski ukalalığından ödün vermeyerek.