YAŞAMAYANLAR
  • Reads 39,787
  • Votes 4,423
  • Parts 52
  • Reads 39,787
  • Votes 4,423
  • Parts 52
Ongoing, First published Mar 05, 2023
2 new parts
İnsanlar üçe ayrılır; Yaşayanlar, Yaşamayanlar. Yaşayamayanlar...

Yaşayanlar: hâlâ dünyadaki hayatına devam edenler.

Yaşamayanlar: öldükten sonra ikinci bir şansı hak edip bu büyülü evrene gelenler.

Yaşayamayanlar: öldükten sonra ikinci şansı hak eden ancak büyü gücü ve dövmesi oluşmayanlar.

                                   🖤

Başlangıç ve bitiş. Bebek arabasıyla gezdiğim yolları, şimdi tekerlekli sandalyeyle geri dönüyorum.

                                   🖤


En büyük gayesi babasının öğrettiği gibi
adaletli bir avukat olmak isteyen Yargı Yargıcı kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulur.  

Öldükten sonra gözlerini başka bir evrende açan Yargı, hastalıklar içinde yüzerken, çektiği acılar bir anda kesildiği için yeteri kadar tepki veremez. Ta ki karşısında ömür boyu kendisini bekleyen ruh eşini görene kadar.

Yaşamayanlar evreni tüm hızında akmaya devam ederken, Yargı olaylara adapte olmaya çalışacak. Öğrendiği en önemli bilgi ise burada insanların tıpkı bir satranç tahtası gibi altıya bölündükleri olacak. Yargı grubunu bulmak için bedeninde belirecek olan dövmeyi beklemek zorunda. Piyon da olabilir, şah da. Ya da hiçbir grubun dövmesi oluşmaz ve kendini bir anda Yaşayamayanlar'ın arasında bulur. Hiçbir büyü gücüne sahip olmayan ve dışlanmışların arasında...
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add YAŞAMAYANLAR to your library and receive updates
or
#118macera
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 8
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18) cover
SERT ÇEHRE (KİTAP OLDU.)  cover
Kaçak Prenses -Ateş- cover
17 NUMARA | KİTAP OLDU cover
LAL cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover

Karanlığın Aç Çocukları Serisi

71 parts Ongoing Mature

Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar kötü. Başımı yaslayabilirim bu omza, ikimizde hak ederiz." Ondan bir cevap beklemekten ziyade kendi kendime konuşuyor gibiydim. Az önce parmak uçlarımı gezdirdiğim omzuna başımı yasladığımda göğsüme büyük bir ağırlık çöktü. Öyle ki neredeyse nefes almakta zorlanıyordum. Reha ensemin üzerinden saçlarıma dokunduğuna iyice yoğunlaştı o his. Anlımı omzuna bastırarak gözlerimi sıkıca yumdum. Ama nasılsa, hayatımı zaten berbat etmemiş miydim? Kısık sesle, hatta neredeyse fısıldar gibi "Her şeyi mahvettik, artık kimin neyi hak ettiğini hesaplayamayacak kadar mahvoldu her şey." dedi.