''O kadın madem sevgilin değil bana neden dokunmuyorsun? Beni öpmek, benimle sevişmek neden seni tiksindiriyor?'' Artık içimde sakladığım duyguların açığa çıkma zamanı gelmişti. Ağlayarak söylediğim bu kelimeler üç yılın isyanıydı. Mahirin benden sakladıkları ve benim ondan her geçen gün uzaklaşmamla, bizim evliliğimiz çok uzun süre önce çatırdamıştı. Onları kulaklarımla kaç kere konuşurken duymuştum. Sevgilisini daha fazla inkâr edemediği için cevap vermiyordu işte. ********** Banyodan çıktığım gibi bornozla cam duvarın önüne yere oturmuştum. Bacaklarımı kırarak uzatmış kafamı dizlerime yaslamıştım. Yağmurun cama vurmasını izliyordum. ''saçlarını kurut hasta olacaksın'' Mahirin sesine dönmemiştim çünkü kendimi kıpırdatamayacak kadar yorgun hissediyordum. ''Sen bu evin yolunu bilir miydin ya?'' ağzımda kelimeleri zor çevirmiştim. ''İÇTİN Mİ SEN?'' alt tarafı birkaç şişe içkisini kaçırmıştım. Fazla gürültülü bir adamdı ya da hayır hiçbir şey anlatmayan bir adamdı. Yerden kucaklanıp kaldırılmamla merdivenlere doğru yürümeye başlamıştık. Yüzüme yapışan ıslak saçlarımı elimle geriye atarak onun yüzüne baktım. ''Ne o? benle sevişecek misin?'' ''Sen öyle istiyorsan... Evet'' (+18)