Gözyaşlarını görmediğinizde birini öldürmek kolaydı. Böylece o inci yaşların çığlıklarını duymaz, kabuslarınızda size günahlarınızı hatırlatan iblisler hayatınızı bir cehenneme çevirmezdi. Ama bu sefer Gece'nin kurbanı ateşli bir lord bozuntusuydu ve suikast planı hiçte Gece'nin planladığı gibi gitmiyordu. Daha da kötüsü, Gece daha önce hiç adım atmadığı bir diyara sürüklenmişti ve daha önce eline bıçağı sadece elma doğramak için almıştı -ki o zaman bile elini kesmişti. Ama hikâye bu ya, gökyüzü yazdıysa bozmaya Tanrıçalar bile cüret edemezdi. Ta ki, Tanrıçalar kendi yarattıkları kaderin onları silmeye başladığını görene dek. Tanrıçaların bu savaşı kazanmak için yeryüzünde oynatacak bir kuklaya ihtiyaçları vardı. Ve pek nefret ettikleri Lilith, ardında onlara minik bir hediye bırakmıştı; Gece'nin iplerini.