Ateş, mutlak güçtü. İsterse havayı zehirleyebilir, suyu yok edebilir, toprağı çürütebilirdi. Ateş asıl güçtü fakat daima hor görülen olmuştu; karşı çıkılan, kötü olarak bilinen, kabul görmeyen olmuştu. Ben ve o ise, bu asıl gerçek olarak kabul edilen tüm doğruları silerek kendi gerçeklerimizi yazacak, sahip olduğumuz mutlak gücü ezilmek için değil, ezmek için kullanacaktık. Çünkü diğer herkesin 'kötü' olarak nitelendirdiği biz, asıl doğru ve hükümdarlardık.