belki şimdi söylemek çok anlamsız olacak ancak 2026'ya girmeye birkaç gün kalmışken söylemek istedim. bunu görmeyeceksin ancak belki hissedersin. yine belkilere sığınmaktan da yoruldum. beni çok sevdin ya da bende kendini gördün, senin açından hangisiyse artık. belki başka bir şeydir, onu da bilmiyorum tabii. benim açımdansa ikinci, ben sende kendimi gördüm. seninle konuşmak kendimle yüzmeşmek gibiydi. ben bunu kaldıramadım, aslına bakarsak hala kendimle yüzleşemiyorum, hala kaçıyorum. senden de kaçtım. kendimi karalıyorum, siliyorum, kaçıyorum. benliğimi bütün herkese unutturdum ve sıfırdan başladım. bu yeniden yarattığım benle yola devam etmeye çalışırken çok yalpaladım, olmadı, olduramadım. eski beni de gömemedim hiçbir zaman. bakıldığında hala benim, fakat çok farklı bu. seni de incittim, canını yaktım, özür dilerim. ama kendiyle yüzleşemeyen biri olarak sende kendimi görmemdi tek sorun. acıtasyon yapmaya çalışmıyorum, gerçekten tek sorun buydu. seni gerçekten tanımayı çok isterdim, acılarına dert olmayı, sevinçlerini dolu dolu yaşarken görmeyi, öfkeni, hüznünü, kaybettiğin ya da hiç kazanamadığın duygularını sana öğretmek isterdim. 2026'ya gireceğiz ve sen 2024’te kaldın. uğramadın 2025'e. ve ben özledim seni. umuyorum ki iyisindir, mutlusundur. hoşça kal, hoş kal. mutlu kal.