O Geceden Sonra

24.8K 97 4
                                    

Yatağa uzandığımızda beni kendine doğru çekip göğüsüne yatırdı, tam kalbinin üzerine. Kalp ritimlerini duyabiliyordum. Saçımla oynamaya başladı ve ben hala kalp atışlarını dinliyordum. Çok şiddetli atıyorduki git gide azalmaya başladı, normale döndü. Üzerimizde halen kıyafet yoktu. Sadece yorgan vardı. O saçlarımla oynarken ben göğüsünde uyuyakalmıştım.
*****
Bir ses "Uyan Prenses, sabah oldu." diyordu. Duyuyordum ama uyanamıyordum halen uykum vardı. Beni öpmeye başladı. Yanaklarıma, dudaklarıma, alnıma öpücükler konduruyordu. "Uyuyan güzel, uyan artık"dedi. "Bak şimdi ben beyaz atlı prensin olarak seni öpüceğim sende uyanıcaksın tamam mı?"dedi. Dudağımı öpmeye başladı. Gözlerimi açtıp karşılık verdim."Günaydın Prenses"dedi. "Günaydın"diyerek gülümsedim. "Ben bize kahvaltı hazırlarken sende duşa girmek ister misin?"dedi. "Olur"dedim. Bana havlularımı verdi. Şampuanları gösterdi ve diş fırçası isteyip istemediğimi sorarak elinde diş fırçasını salladı. Bende aldım ve onu banyodan kovdum. İlk olarak dişlerimi fırçaladım. Sonra duşa girdim. Allahtan yanımda parfüm vardı yoksa fazlasıyla erkek şampuanı kokacaktım. Tam şampuanın kapağını açtımki içeri Kaya geldi ve duş kabininin kapısını açıp içeri girdi. Suyun açık olması umrunda olmamasına üstelik ıslanıyordu. Ellerini belime doladı ve dudağıma bir öpücük kondurdu. "Yoksa erkek şampuanıyla mı yıkanacaktınız hanımefendi?"dedi. "Burda başka bir şampuan yok tabikide onu kullanacağım beyefendi."dedim. Kabinden çıkarak dolabı açıp bayan şampuanı ve vücud şampuanı getirdi. "Ne yani evine getirdiğin kızlar için mi oluyor bu Kaya"diyip ittim onu. "Hayır sadece annem ile kız kardeşim geldiğinde bırakmışlardı bir hafta önce ve evime getirdiğim ilk kız sensin, sende benim dün geceden sonra kadınımsın"dedi. Kadınım diyince diyecek bir söz bulamadım açıkcası, bende o yüzden sadece "anladım"dedim. "Sen tüm kızlardan farklısın, sen benimsin."dedi. "Umarım"dedim. "Ummalısın ve gitmem gerek yumurta yapacağım, nescafe ister misin"dedi. "İkisi bir arada olsun"dedim. "Emriniz olur hanımefendi hemen yapıyorum"diyip çıktı. Beş on dakika kadar suyun altında bekledim, sanki her yerim kırılmış gibi canım acıyordu. .İki şampuan yapıp vücudumuda yıkadıktan sonra çıktım. Her yerimi sildim ve odaya geçtim. Ben ne giyecektim şimdi? Sonra yataktaki kıyafetleri ve fönü farkettim. İyice tekrar kurulandıktan sonra giyindim. Allahtan günlük ped denilen o minik şey vardı çantamda ve iç çamaşırıma onu taktım. Üzerimi giydikten sonra saçımı hemen fönledim. İçerden çok güzel kokular geliyordu ve ben baya bir acıkmıştım. Telefonuma baktım fakat bulamadım. Hiçbir yerde yoktu ve kesin Duru beni maffedecekti. Ona haber vermemiştim ve telefonuma hiç bakmamıştım.Mutfağa giderken telefonumun sesini duydum biri arıyordu ve kesin bu Duru'ydu. Ses salondan geliyordu ve tam gittimki meğer Kaya şarja koymuş telefonumu. Telefonu açtım ve "Efendim"dedim. "Nerdesin sen? Neden telefonunu kapattın?" Gece yüz kere aradım açmadığın yetmiyormuş gibi sonrada kapattın? Hangi cehennemdesin Arzu?"diye arka arkaya sorular soruyordu benim sevgili arkadaşım Duru. "Bende iyiyim sorduğun için sağol arkadaşım"dedim. "Birde trip mi atıyorsun sen? Meraktan ölmediğime duva etsene!"dedi. "Kaya'da kaldım dün gece ve telefonu görmemişim sonrada şarjı bitmiş, Kaya telefonumu şarja takmış sabah o kadar yani korkulacak bir şey yok."dedim. "Ne zaman geleceksin peki?"dedi. "Bilmiyorum."dedim. "Anahtarın yanında mı bari?"dedi. Duru'nun fazla soruları üzerine bende,"Evet anne"dedim."Tamam o zaman ben Mert ile kahvaltıya gideceğim bebek öptüm seni."dedi. "bende"diyerek telefonu kapattım. Sonra telefonumu kontrol ederken cidden 100 e yakın aradığını gördüm ve şaşırdım. Birtonda mesaj atmıştı. Ama işin kötüsü Can'ında haberi varmış eve gitmediğimin o da aramış defalarca ve o da yetmezmiş gibi mesajlar atmış. Telefonumu sesssize alıp içeri gittim. "İyi misin Prenses"diyip elini omuzlarıma koyup alnımdan öptü. "Sadece birazcık acıktım"dedim gülümseyerek. "Otur bakalım"diyip önümden çekilince masayı gördüm ve çok şaşırdım. Süt, bal, kaymak, tereyağı, sarı zeytin, siyah zeytin, salam, sosis, sucuk, beyaz peynir, kaşar peynir, omlet, patates kızartması, nutella....
Beni obez mi yapmak istiyordu diye düşündüm."Ben çok oburum böyle göründüğüme sakın aldanma."dedim. "O zaman yiyelim görelim oburluğunu prenses"dedi. "Bir sorun var."dedim. "Ne oldu mi birşey eksik?"dedi. "Sen benim adımı halen bilmiyorsun"dedim. "O nereden çıktı şimdi biliyorum tabi"dedi. "Hayır hiç sormadın"dedim. "Adını hep biliyordumki, o gün sahilde bilerek yanına gelmiştim, seni ve adını bilerek"dedi. "Neden adımla hiç hitap etmiyorsun?"dedim. "Sana Prenses demek hoşuma gidiyor."dedi. Bir yandan kahvaltı yapıyor bir yandanda konuşuyorduk. Kahvaltı bittikten sonra beraber sofrayı topladık. "Kaya benim artık gitmem gerek"dedim."Gitme."dedi. "Neden?"dedim. "Sen yanımdayken mutluyum"dedi. "Üstümü değiştirmek istiyorum"dedim." O zaman size gidip birkaç eşya alıp geri gelebiliriz?"dedi. "O olabilir"dedim. Sonra arabasının anahtarlarını aldı bende onun bluzü ve pantolunumu üzerimden çıkartmayıp, sadece kendi eşyalarımı alarak ayakkabılarımı giydim. Yola çıktık, allahtan evlerimiz çok uzak değildi hemen geldik. Yukarı gelmesi için baya ısrar ettim ve sonunda o da benimle geldi. Duru iki üç kere zili çalmamdan sonra kapıyı açarak,"Merhaba"dedi. Onları tanıştırdım. Oturduk biraz sohbet ettik o arada eşyalarımı alıp Kaya'lara gideceğimi söyledim. İsteksizce "Tamam"dedi. Kaya'yı odama götürüp arkamdan kapıyı kapattım. "Odanda bulunmak tuhaf geldi Prenses, neden beni odana getirdin? Yoksa üzerimde deneyler mi yapacaksın?"diyerek gülüyordu. İmaları hoşuma gitmiyor değildi. "Evet anatomini incelemem gerekecek"dedim bende gülerek."Seninim incele beni en yakından Prenses"dedi. "Zamanını bekle ben ne zaman istersem o zaman inceleyeceğim"dedim. "Ahh tamam sabırsızlıkla bekleyeceğim"dedi."Yanıma ne alsam?"Dedim. "İlk olarak bazı kıyafetlerini gözden çıkartman gerekecek?"dedi. "Nedenmiş o?"dedim. "Ee bazı eşyaların temelli bizde kalmalı ki sen geldiğinde rahat rahat kıyafetlerini giyebilesin"dedi."Mantıklı aslında birtane spor ayakkabımıda sizde bırakırsam tam olur"dedim. "İstersen tüm odanı benim evime taşıyabiliriz Prenses hiç farketmez."dedi. "Sersem o kadarda değil"dedim. "Güzel olurdu seninle yaşamak"derken pis pis gülümsüyordu. Yine o imaları, yine o etkileyici bakışı sanırım ona aşık olmuştum. "Belki bir gün"diyiverdim. Bir büyük çantanın içine: bir kot, iki gece dışarı çıkmalık bluz, birkaç günlük kıyafet, ince çoraplar, iç çamaşırları ve tarak koydum. "Hazırım gidebiliriz"dedi. "Hemen mi ben yatağında mutluydum"dedi."Öyle mi beyefendi o zaman siz burada kalın ben gidiyorum bay baay"diyip kapıyı açtım. "Heyyy heyy dur geliyorum."dedi. Odamdan çıkıp Duru'nun yanına mutfağa gittik. Duru bize dönüp "Nescafe istiyen?"dedi. Kaya'da hemen atladı tabi ve "Ben isterim"dedi. Duru tam yerinde cevabını verdi. "O zaman kendine nescafe yap Kaya"diyerek güldü. Ben istemsizce baya bir güldüm çünkü Kaya baya bir bozulmuş gibi masum masum, şaşkın şakın bakıyordu. Duru konuyu değiştirmek ve merakını giderebilmek için Kaya'ya dönüp, "Eee anlatalın bakalım siz ikiniz neden dün birlikte kaldınız?"dedi. Kaya'da ona, "Sen hiç sevgilinle birlikte kalmadın mı yoksa?"dedi. Duru sorusuna cevap vermek yerine tek bir kelimeye odaklanmayı tercih etti. "Ne? Sevgili mi? Siz birliktesiniz ve benim haberim yok mu bundan? Aman tanrım!"dedi. Duru ve tuhaf soruları. Aslında sorduklarına cevap vermemizi beklemiyordu sadece içinden geçenleri yansıtmasıydı bu hatta sesli düşünmekte denilebilir buna. Aslında sevgili olduğumuzdan haberim yoktu. Tamam çok farklı duygular yaşamış ve bekaretimi almışta olsa çıktığımızdan haberim yoktu. Kaya'ya dönüp, "Birlikte miyiz? Ben neden bilmiyorum?"dedim. "Her şeyim olur musun Prenses?"dedi bana yaklaşarak, "Hergün kalktığımda düşünmek istediğim tek kişi olur musun?dedi. Ellerini belime doladı ve "Günü mü aydınlatıp ışığım olur musun?"dedi. Bende böyle birşey beklemediğimden olsa gerekki sadece başımı sallayıp dudağına masum bir öpücük kondurdum ve o da alnımdan öptü. Duru tüm romantizmi bozarak "Ay çok romantik lütfen gözümün önünde cilveleşmez misiniz? Sevgilisi yanında olan var olmayan var"dedi. Bende aklıma gelmişken sordum, "Harbi Mert nerede? Naptınız dün?"dedim. "Aynı birazdan gelecek beni alacak kahvaltıya gideceğiz, bu arada Can ile konuştun mu?"dedi. "Hayır"dedim. Neden dercesine tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. "Arayamadım"dedim. "Arayamadın mı aramadın mı?"dedi. "Aramadım."dedim. "İyi bakalım"dedi. "Biz gidiyoruz git sende hazırlan artık, yine çocuğu saatlerce bekletme ve herkese benden selam söyle."dedim. "Tamam bebeğim öpüldün"diyip Kaya'ya "Memnun oldum, kendine özellikle benim tatlı arkadaşıma iyi bak"dedi. Kaya'da "Bende çok memnun oldum, söz kendimden iyi bakacağım"dedi ve çıktık. Arabaya binip Kaya'nın evine doğru gidiyorduk ki marketin önünde durup kapısını açıp aşağı indi ve benim kapımı açıp, "İnmeyi planlamıyorsunuz herhalde Hanımefendi."dedi. "Alışveriş mi yapacağız?"dedim. "Yok sadece bakmayı planlıyordum"dedi gülerek ve elini bana uzatıp beni arabadan çıkartıp arkamdanda kapıyı kapattı. Yarım saat kadar alışveriş yaptık, baya bir yorulmuştuk. Sanırım en az on poşet ile çıkmıştık. Eşyaları bagaja koydu ve onun evine doğru istikamet aldık.

Aşkın RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin