Aşkın Rengi

Merhaba, Hayatıma Giren Parıltı

İlk gördüğüm anda farkındaydım. Sen benim için yaratılmış bir güneştin. Bana bakmıyordun, gözlerimiz temasta bulunmuyordu. Ama sen parıldıyordun. Öyle güzel parıldıyordun ki, gözlerimi kamaştırıyordun. Ama ben ise yinede sana bakmaktan alıkoyamıyordum kendimi. Sen cidden gerçek miydin? Bir insan mıydın?

Bana öğretir misin parıldamayı, anlatır mısın her şeyi bana. Öğrenmek istiyorum. Parıldarken ki renklerini anlatmanı istiyorum.

Sen beyazsın, o kadar aydınlıksın ki saf bir beyazlık bu, sana bakarken gözlerimi yakıyorsun.

Sen kırmızısın, o kadar kırmızısınki , sana bakarken kalbimi yakıyorsun.

Sen siyahsın, o kadar siyahsınki karanlığında kayboluyorum.

Bana sesinden bahset, tonundan, ritminden..
Bana ellerinden bahset, dokunuşundan, tutuşundan, bırakışından..
Bana dudaklarından bahset, gülüşünden, öpüşünden, susuşundan.. Şuanda bembayazsın. Saf, temiz bir tenin var. Gözeneklerinden ışıklar yansıyor dışarıya. Şimdide kırmızıya çalıyor parıltın. Merak edip içeri giriyorum. Burası sıcak. Aynı rengin gibi. Etraf kırmızı. Sesin geliyor uzaktan. Sesini takip ediyorum. Sana yaklaştıkça etraftaki kırmızılık değişmeye başlıyor. Sana doğru koşmaya başlıyorum. Koşuyorum, koşuyorum..
Kalp ritmim sarsılıyor ve duruyorum. Karşımda sen varsın. Benim kırmızı gülüşlü erkeğim. Bana dokunuyorsun, beni kendine çekiyorsun.
Sesin..
O muhteşem sesin. En sevdiğim şarkıdan bile güzel olan sesin. Hiç duyamayacağım kadar güzel sesin ve ritmi. Asla unutmayacağım sesin ve tonu. Yavaşça ellerini kaldırıp yüzüme, gözlerimin üzerine götürüyorsun. Gözlerimi kapatıyorsun, içimde garip bir korku oluşuyor. Beni kırmızılığında boğuyorsun, beni öpüyorsun. Vücudumun her bir zerresine kadar ürperiyorum. Garip, ama güzel bir duygu bu. İçimi titretiyorsun. Dudakların, büyülüyorlar sanki beni. Sıcacık ve nemli..
Beni öperkenki her bir öpücüğün, sıcak ve ateşli. Vücudumu öpüyorsun, sana karşı koyamıyorum. İstemiyorum, hiç bir şey hiç olmadığı kadar umrumda değil. Sadece beni öpmeni istiyorum. Dudaklarının vücudumda bıraktığı o nemli iz, dudaklarını vücudumda gezdirişin.. Bana hiç bilmediğim sözleri söylüyorsun. Anlamını daha önce tam olarak bilmediğim sözcükler. Bense duyduğum hazdan ve anlam veremediğim cümleler için susuyorum. Anlamadığımı farkederek kulağıma fısıldıyorsun,
"Aşk"
Gözlerine bakalalıyorum. O anda rengin değişiyor. Koyulaşıyor, kan gibi kırmızısın. Ellerinle saçlarıma dokunuyorsun, sana kendimi tamamen bırakmışlığımdan hoşnut bir şekilde bana gülümsüyorsun.
"Seni seviyorum." diyorsun.