Beni Şaşırtma

13.1K 113 51
                                    

Kapıyı açtığımda Can beni baştan aşağı süzdü. "Beyazlar içindeyken sana melek dememek imkansız, teninin beyazlığı üzerine çektiğin beyaz örtü ve o mükemmel bakışın, Merhaba Melek" dedi. Beni her zaman mutlu edebileceği sözlere, her zaman huzur verebilecek sözlere sahipti. Utangaçlığımı gizlemeye çalışırak fakat yüzümdeki o sersem ifadeyi gizleyemeyerek hiç kapanmayan ağzımdaki o gülüş beni tamamen ele veren hareketlerim..

Alçak tonla dudaklarımdan dökülen sözcükler bir araya gelerek utangaçlığımla birlikte sadece ama sadece, " Merhaba" oldu.

Utanışımdan hoşnut bir gülümseme takınıp karşımda öylece durup gözlerimde boğulmakta olan gözleriyle birkaç ses ritmi çıkaran dudakları, "Belki içeri gelebilirim diye düşünmüştüm Melek." Deyiverdi.

"Ahh üzgünüm. Ben sadece.." Derken bana sarılmasıyla duraklayıverdim. Kokumu içine çekerken, "Seni özledim Melek" dedi. Heyecanımın ses tonuma vuracağından emin olarak en kısa şekilde "Bende" dedim.

Geri çekildi. "Ama halen kapıdayım." Dedi gülümseyerek. "Buyrun beyfendi" dedim.

İçeri, direk mutfağa girerek, "Ee ne yiyeceğiz peki?" Diye sordu. Kahretsin ki onu tamamen aklımdan çıkartmışım o sadece gelsin diye söylediğim sıradan birer cümleydi. "Beni yemek için çağırmadın değil mi Melek?" Dedi.

Yanıma yaklaşmaya başladı yavaş, çok yavaş adımlarla..

"Aslında yalnız kalmak için bir bahaneydi" dedim.

Yüzüne bakamıyordum..

Gözleri ona doğru gelmemi emredercesine baktığı süreçtede bakamayacaktım. Fakat o zaten bana doğru yaklaşıyordu. Ve yaklaştı..
Bir adım daha..
Ve bir adım daha..
O anda durdu ve eliyle çenemden tutup başımı kaldırdı. Şimdi gözleri gözlerime odaklanmıştı. Bakışları bakışlarımda geziniyordu. Bedeni çok yakındı. Ama yüz mimiklerini izleyebileceğim, hatta vücud hareketlerini görebileceğim son bir adım daha bırakmıştı.

O son adım..

O son adımı da atsaydı gözleri gözlerimden ötürü dudakları dudaklarıma değecekti..

Kalp atışlarım hızlanmaya başladı..

Elini çenemden çekip yanaklarıma doğru parmaklarını gezdirmeye başladı. Sonrada boynuma dokunmaya başladı.

"Değişmeni istemiyorum, Melek." Dedi.

Gözlerime bakmıyordu parmaklarını gezindirdiği tenime bakınıyordu.

"Değişmeyeceğim, Can" dedim.
"Değişiyorsun, değişeceksin de Melek. Sen benim meleğimken başkasının pamuk prensesi olacaksın. Bir peri masalı gibi düşün. Güzel melek hep bir prensese dönüşmek ister. Sende öyle olacaksın, Melek." Dedi.

Prenses diyince aklıma Kaya'nın bana sürekli prenses diye hitap etmesi geldi. Can nasıl olurda bu kadar farklı olabilirdi. Verdiği örnekle bile var olan bir parçayı söylemişti.

"Ben bir peri masalında değilim ama.." Dedim.

"Ama benim masalımda dünyaya düşmüş kanadı olmayan çok güzel bir meleksin." Dedi.

Gülümsedi.

"O kadar pürüzsüzsün ki.. Sadece tenin değil; bakışların, duruşun, hareketlerin.. Kusursuz görünen tek şeysin sen.."dedi.

Dudaklarını yaladı ve sözlerine devam etti,"Pürüzlü hayatımı pürüzsüzleştirmeni isterdim hep" dedi.

Bu sefer gözleri gözlerime odaklanmıştı. Yutkundum. Bir şey düşünemiyordum. O konuşuyordu bense sadece dinliyordum. Sadece izliyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin