despite of all | rosékook

|9

Selam yeni bölümle geldim. Öncelikle bir şeyden hiç memnun değilim. Asla yorum yapmıyorsunuz ben bir bölüm için 1 haftaya yakın uğraşıyorum. Bu bölümü bile artık sizi yeni bölümsüz bırakmamak için dün sabaha kadar yazdım. Lütfen bir iki cümle dahi olsa bir şeylere yorum yapın bende sizin fikirlerinizi öğreneyim.

İyi okumalar.

─⋆playlist,
Lana Del Rey : Blue Jeans

༄

Delirmiş gibiydim. Kafamın içindeki deli kızı ortalığa attığımdan beri kendime hakim olamıyordum. Alkol kanımda o kadar güzel süzülüyordu ki asla karşı çıkacak gücü kendimde bulamıyordum. İçtikçe içiyor, daha mutlu hissediyordum ve sanki hayatım boyunca bir daha asla dans etmeyecekmişim gibi dans ediyordum. Kendime yaptığım bariyerler sarhoş olduğumda biranda uçup gidiyordu.

Üzerimdeki deri ceketi nereye attığımı bilmeyerek deli gibi kendi etrafımda dönerek barın içinde yüksek sesle duyulan şarkıya kendimce eşlik ediyordum. İnce siyah transparan bir gömlek ve içimde göğüslerimi saran siyah bir sütyen vardı. Transparan gömlek üst vücudumun çoğu yerini gözler önüne seriyordu ve bu benim takıldığım bir şey değildi. Ortam sıcaktı ve herkes birbirine sürtündükçe alevler havada süzülüyordu.

Dudaklarımda alaycı bir gülüşle arkamda kim olduğunu bilmediğim bir adamla sürtünerek dans ederken, onu tahrik etmiş olmamdan dolayı ikide birde kulağıma inleyip duruyordu. Bu iyi hissettiriyordu. Ona sürtünürken bana muhtaç inlemeleri o kadar hoşuma gidiyordu ki bunun tarifi açıklanamazdı. Ben bir şey hissetmiyordum ama onu çoktan azdırmış olmanın verdiği sersemlik vardı üzerinde. Elleri belimin iki kenarında ikide bir avuçları ile etimi sıkıştırıyordu.

"Sadece bana sürtünerek böyle bir duruma düştün!" Demiştim kafamı arkamdaki bedenin omzuna bırakırken. Gözlerim sarhoşluktan olsa gerek kapanmıştı. Aşırı adrenalinli hissediyordum. Bu arkamdaki adamı dizleri üzerine çöktürmek ve bana karşı itaat ettirmek. Deli gibi arzu doluydum ama asla arkamdaki adam için değildi. Biraz ötemde yüksek ihtimalle arkadaşı olduğunu düşündüğüm bir kadınla konuşan Jungkook içindi bütün arzum. Yarım saat önce bana istediğini yap diyerek başından savdığından beri ona sinirliydim. Aptal herif neden çağırmıştı o zaman beni buraya!

Onu biraz kışkırtmak işime gelirdi. Deli gibi eğlenmiş hatta gözlerine bakarak birkaç adamla dans bile etmiştim. Ama sadece düz bir ifadeyle bana bakmıştı. Daha fazla sinirlerimi bozamaz diyordum ama yapıyordu işte. Jungkook'u sinirlendirmek sadece dans etmekten geçmiyordu. Arkamdaki adamla birkaç dakika öpüşünce ve dansı daha cinselleştirince gözlerindeki ateşi görmüştüm. Hala öyleydi çattığı kaşları ve kararan gözleri gözünü benden çekmezken ona inat daha fazla yapıyordum.

"Odaların birine gidelim." Eli belimden kasıklarıma doğru yol alınca ona karşı çıkmamış ve izin vermiştim. Ama fazla ilerletmemişti. Zaten fazla ileri gitmesine bende izin vermezdim. Kulağıma derince fısıldayıp yanağıma bir öpücük bırakınca ne diyeceğimi bilemedim. Bu adamla yatmayacağımı anlaması gerekirdi.

"Biraz daha kala-" Sözüm jiletle kesilmiş gibi olmuştu. Ne ara arkamdaki beden biranda yok olup boşluğa doğru sendelediysem de, aynı yeri dolduran geniş göğüsler ile belime dolanan kolları hissetmiştim. Soğuk tenim biranda ısınırken kokusu burnuma dolmuştu ve ben kendimi onun cehenneminde bulmuştum zihnimde. Gözlerimi baygınca kapatırken dudaklarımdan kısık bir iniltinin çıkması kalçama sürtünen sertliği olmuştu. Daha yeni adamın yapamadığını yaparak elini kasıklarımda özgürce gezdirmişti.

"Tam bir sürtüksün!" Derin sesi ile sadece yutkunmuştum. Dudaklarını kulağımın arkasına dokundurdukça bedenimdeki bütün güç yok olmuştu. Sadece bir kolunun belime dolanması ile ayakta duruyordum. Öyle ki kısık kısık inlemelerime diliyle karşılık verdiğinde tüylerim diken diken olmuştu. Diliyle kulağımın arkasına birkaç dil darbesi atıp hemen ardından da dişleri ile ezince kendimi ona itmem bir oldu.