|6

5.7K 306 118
                                    

Yorum yapmayı unutmayın.
;)

─⭑playlist,The Weekned : The Hills

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─⭑playlist,
The Weekned : The Hills


Eylül ayının ortalarında sayılırdık. Yavaş yavaş akşam oluyor ve delici güneşin yerine karanlık bir hava baskınlık yapıyordu dışarıda. Dersim yeni bitmişti. Öğlen okula geldiğimden bugün ki derslerim akşama kadardı ve bitmişti neyse ki. Sınıf yavaş yavaş bosalırken, kitaplarımı ve birkaç çizim kağıdımı siyah deri çantama yerleştirmeye koyulmuştum. Elimi hızlı tutup çabucak yerleştirdiğimde bende diğerleri gibi sınıftan çıkmak için öne atılmıştım.

Ama çok geçmeden arka cebimdeki telefon titremiş ve olduğum yerde durup telefonuma bakmıştım. Mesajı Jungkook atmıştı ve beni dışarıda beklediğini içeren mesaja göz devirmiş ve görüldü atarak arka cebime geri sıkıştırmıştım. Kesinlikle gösteriş meraklısı değildim ama şuan çoğu kişi Jungkook yüzünden beni öyle zannediyordu. Öğlene doğru beni okula bıraktığında çoğu kişinin gözlerini üzerimde görmüştüm. Ne yani hiç mi lüks pahalı bir araba görmemişlerdi. Kendi arabam bile çoğu öğrencinin arabasından daha iyiydi. Beni hiç böyle süzdüklerini hatırlamıyordum.

Ya da süzdükleri şey araba değil, Jungkook falan mıydı?

Ne sinir bozucu bir andı. Sevgilim bile olmayan bir adam seni okula bırakıyordu ve onca insanın gözü onun üzerindeydi. Ve çoğu kişi beni bile tanımazken artık tanıyordu galiba. Elimi alnıma vurmamak için zor durmuştum. Bu adam buraya gelmeye devam ettikçe sayesinden okulun en popüler kızlarından falan olacaktım galiba. Düşüncesi bile rezaletti!

Okuldan çıkar çıkmaz etrafıma bakmış ve Jungkook'u gözlerim ile aramıştım. Eh aramak fazla uzun sürmemişti ya. Siyah arabasının kaputuna yaslanmış sigara içen başka kim olabilirdi ki? Saçları aynı dün ki gibi geriye doğru yatırmıştı. Sabahki tarzının zıttı vardı şuan karşımda.

Ona bakan birkaç kıza göz devirmiş ve Jungkook'a doğru yürümeye başlamıştım. O da beni fark etmiş gözlerini bana dikmişti. Tanrım bakışı bile sinirimi bozuyordu. Jungkook ne yapsa sinirimi bozuyordu orası ayrı ya. Sabahki evime gelişini unutmamıştım. Dümdüz ifadeyle bana bakarken aramızdaki mesafeden nereye baktığını zar zor anlamıştım. Gözleri omzum üzerinden arkaya bakıyordu ve bu da nereye bu kadar dikkatli bakıyor dememe neden oldu. Arkamı Jungkook'a verip aniden durduğumda bana çarpan kişiyle ikimizde afallamıştık.

Bu Sehun'du.

Bana çarptığından dolayı ikimizde bir adım geriye gittiğimizde şaşkın şaşkın birbirimize bakıyorduk. "Hey sen benim dibimde mi yürüyorsun." Hesap sorarcasına sorduğumda sadece omuz silkmiş ve sırıtmıştı. Hayır başkası olsa bir şey demezdim ama bu Sehun'du işte. Hiç haz etmezdim kendisinden.

"Seninle konuşmak için geliyordum zaten." Uzun boyuyla bana üstten bakarken gözlerimi o hariç her yere diktim ve seslice ofladım. "Arkamdan seslensen duyardım zaten. Ne diyeceksen çabuk söyle, işim var zaten Sehun." Kollarımı göğsümde bağlayıp yine ne için beni boş boş burada bekletiyor diye düşünmeye başlamıştı. Jungkook az ilerideydi. Daha fazla kimsenin dikkatini çekmeden binip gitsek iyi olurdu.

despite of all | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin