✿5-''𝔂ı𝓵𝓭ı𝔃 𝓽𝓮𝓹𝓮𝓼𝓲''✿

146 14 5
                                    


Bazen tüm yaşadıklarınız değil de bir şarkı sözü tüm benliğinizi alıp parçalara ayırabiliyordu. ''Saklımdasın ey yar haberin yok'' Hep saklımdaydı zaten. Hep de orada olacağı kesin gibiyken ikinci günden kokusunu burnuma çekiyor olmak beni mahvetmişti. ''Konuşmamız lazım biliyorsun değil mi?'' dediğinde sadece başımı sallamıştım. Bu sırada şarkı sonlanıp ayrıldığımızda gözlerimiz buluştu. Tüm acılarımın gözlerime sığdığını anlıyordu muydu acaba? Görüyor muydu? Derin bir nefes alıp aynı anda gözlerimizi kaçırdığımızda yüzümüze yarım yamalak bir gülümseme kondurup masamıza geçtiğimizde herkes yemeğine başlamıştı. Balın eğilip kulağıma fısıldadığında ''İyi misin?'' diye soruyordu. Gülümseyerek başımı salladım. ''Ee çocuklar? Şu son iş ne alemde? Neler yaptınız bakalım?'' dedi Mehmet amca. Bende diğerlerine baktım. Neler olduğunu bende bilmiyordum çünkü. ''Henüz hiçbir şey yapamadık Mehmet amca. Algın'ın gelmesini bekledik.'' Dedi Aslan dümdüz bir sesle. ''Evet, bende yarın artık şirkete gidip bu proje hakkında bilgilendirilmeyi bekliyorum aslında.''

''Henüz sekreterin söylememiş anladığım kadarıyla. Yarın 11'de Karanların şirketinde bir toplantımız var.'' Dedi Harun da. Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. ''Öyle mi?'' demekle yetindim kızlara dik dik bakarken ama kimse bana bakmıyordu. ''Offf. Beyler lütfen bugün de iş konuşmayın.'' Beliz teyze sinirle dediğinde herkes pes etti. Herkes yemeğini yedikten sonra insanlar kokteyl masalarına geçmeye başladı bizimle birlikte. Bizde ayaklanıp kızlarla bir masaya geçtiğimizde Karanlarda biraz sonra bizim yanımıza gelince dik dik baktım hepsine de. Karan da bana dik dik bakıp konuştu. ''Git annenlerle konuş o zaman?'' Tek kaşı havalanıp bana meydan okurken masamıza da birileri gelmeye başlamıştı.

''İyi akşamlar.'' Bir kadın sesi aramıza katılınca tanımadığım bu sarışın kadına kaydı gözlerim. Pembe mini elbisesi, maşalı saçları ve uçuk makyajıyla gülümseyerek bize bakıyordu. Kızlara kaydı gözlerim. Memnuniyetsiz bir şekilde kıza baktıklarını görünce ondan çok hoşlanmadıklarını anlamam uzun sürmedi.

''İyi akşamlar Sıla.'' Dedi Harun da. Adının Sıla olduğunu öğrendiğim kadının gözleri Karan'ın üzerinde herkesten fazla durunca alayla gülümseyip tek kaşımı kaldırmak zorunda bırakıldım. Diğerleri de ağızlarının içinden iyi akşamlar dilerken Karanla göz göze gelsek de hiçbir şey yokmuş gibi tekrar kıza döndüm.

''Siz Algın hanım olmalısınız.'' Dediğinde başımı eğdim ve bizi tanıştırmaları için diğerlerine baktım. ''Sıla hanım Karan'ın şirketinde çalışıyor. Son gireceğimiz ihale de bize çok yardımcı olacak.'' Diye açıklama yapan Harun'a boş boş bakmayı kesip kadına yöneldim. ''Öyle mi? Memnun oldum Sıla hanım.'' Dedikten sonra kibar bir şekilde gülümsedim. Bu sırada erkeklerin arkasında Göktuğ belirince bana elini salladığını gördüm. Yüzümde beliren gülümsemeyle ona doğru yürümeye başladım. Tüm gözlerin üzerimizde olduğunu tahmin etmem zor değildi. ''Göktuğ? İnanmıyorum sen misin bu?'' dedim onunla sarılırken. ''Ben benim de sen benim bıraktığım o Algın mısın hiç emin değilim.'' Dediğinde gülerek geri çekildim. ''Nasılsın?'' dedim hemen. ''Senin geldiğini duyunca önce şok olmuş şimdi de seni karşısında görünce çok mutlu olmuş ve güzelliğinle büyülenmiş bir adamım.'' Dediğinde gülümsemem istemsiz bir şekilde büyüdü. ''Bir insan hiç mi değişmez. Neden masaya gelmiyorsun?'' Dediğimde bakışları arkaya kaydı. Başıyla selam verdiği sırada bende arkama dönmüştüm. Buz gibi suratların yanında Karan'a baktığımda buz gibi aslında bir heykel kadar donuk ve hareketsiz kaldığını gördüm. Elleri yumruk olmuş yanında dururken yüzü çekilmiş, yanakları içine çökmüştü. Anlamsız bir şekilde ona bakarken bir adım atmasıyla Aslan'ın elini onun omuzuna koyduğunu ve kulağına bir şeyler fısıldadığını gördüm. Sonra da Karan bir kez daha bu tarafa baktıktan sonra başını salladı ve o heykel görünümü ve buz gibi bakışlarıyla buraya bakmaya devam etti.

✿Aşk Mavi Kokar✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin