Olduğum yerde kalakaldım. Yıllar sonra bu lakabı duymak, onun sesinden yine bana böyle seslenilmesi denizin ortasında olmasaydı belki de daha farklı bir tepki vermeme neden olacaktı.
Buna cesaret edemezdi. Onca olanlardan sonra, bunca geçen yılın üzerine bu hakkı kendinde nasıl görebilirdi? Birazcık olsun bana saygısı, beni bıraktım onu kendi çocuklarından ayırmadan büyüten anneme ve babama, geçmişte yaşadığımız bir dakika olsun güzel bir anıya hiç mi saygısı yoktu? İlk günden gözlerimde parçalanan bu hayal kırıklığını görmüyor muydu? Bir insan bir insanı ancak bu kadar tanıyamazdı. Omuzumun üzerinden ona baktım. Yıllar önceki gibi üzerine asılı kalmış o inat ve kendinden emin duruşu olduğu gibi duruyordu. Derin bir nefes alıp düşüncelerimi içinde bulunduğum bu su gibi berraklaştırmaya çalışıyordum ama panik bedenimi sarmaya çoktan başlamıştı. Kendime olan güvenimin hangi cehennemde olduğunu düşünürken kendimi biraz olsun toparlamayı başarmıştım. ''Anladığım kadarıyla birileri hala geçmişte yaşamaya devam ediyor.'' Diye cevap verdiğimde onun da yüzüne konan ifade benimkinden çok farklı değildi. Acımasız cümleleri kulaklarımı bulup içime işlediğinde grileşen ruhumun hafif hafif kanamasına engel olamamıştım.
''Ben arkama bakmam bunu unuttun mu?'' dümdüz bir sesle söyledikleri suyu dalgalandırmaya yetmişti. Arkamı dönüp sahile yüzmeden önce son kez cevap verdim. ''Sen kimsin ben onu bile unuttum.'' Dedikten sonra derin bir nefes alıp kendimi suyun altına bıraktım. Hızlı hızlı suyun altında yüzmeye devam ederken daha fazla sinirlerime engel olamadan ellerimi saçlarıma geçirdim ve suyun altında attığım çığlıkla içimi boşaltmaya çalışsam da içimdeki kırmızılıklar çoktan suyun rengini bozmaya başlamıştı. Sahile çıktığımda kızların meraklı bakışları üzerimdeydi. Omuzlarımı silktim sadece. Şezlonga geçip oturdum ve biraz önce yaşananları umursamamaya çalışarak arkadaşlarıma silik bir gülümseme yolladım. Bu sırada beni görüp hoş geldin demeye yanımıza gelen arkadaşlarımızın sayısının çokluğu artık başımı döndürürken kızlarla aynı anda ayaklanıp gitmek için toparlanmaya başladık. Çimen'in gözleri arkada sabitlenince bizi izlediklerini anlamam çok uzun sürmedi. ''Akşam görüşmek üzere.'' Diye selam verdiğinde çalan telefonum arkamı dönüp selam vermemi engelleyen en güzel hediyem oldu.
Kızlarla ayrılıp yaşadığım şokun etkisini bir parça üzerimden atıp eve geçtiğimde hummalı bir çalışmanın tüm evde peyda ettiğini anlamam ve görmem çok uzun sürmemişti. Kızlarla denizden çıktıktan sonra kuaföre gitmiştik ve saçlarımı yaptırmıştım. Dağınık saçlarımı toparlaması zaten çok zor olduğu için saçlarımı dağınık topuz yapmaları kuaförün sağlığı için daha iyi olmuştu. Bende saate baktıktan sonra hala vaktimin olduğunu görüp kimselere görünmeden arka tarafta ki bahçeye dolandım. Burası tüm şehri gözler önüne seren, genellikle en çok benim takıldığım ikinci bahçemizdi. Büyük bir ceviz ağacı vardı. Bahçe takımımız da bu büyük ceviz ağacının gölgesine kurulmuştu. Aynı zaman da bir tane hamak da yatıp orada kitap okumayı sevdiğim için bu tarafa kurulmuştu. Ayakkabılarımı çıkarıp yalın ayak çimlerin üzerine bastığımda gözlerimi huzurla yumdum. Londra'nın soğuk, betonlarla donatılmış gri havasının yanında hissettiğim bu özgürlük bedenimi de yavaş yavaş huzura erdiriyordu. Yavaş yavaş esen rüzgar eşliğinde tekrar gözlerimi açıp ilerledim. Ellerim büyük ceviz ağacının gövdesini bulunca burukça gülümsedim. Geçmişten gelen anılar yine tüm ruhumu sarmalamış ve beni kendi geçmişimin esiri yapmıştı. Ancak ondan önce derin bir nefes alıp kendimi yukarı doğru itip yıllar sonra tüm ergenliğimin geçtiği dala doğru tırmanmaya başladım. İyice yerleşip kendimi sağlama aldıktan sonra bacaklarımı yılların tanıdıklığı ile ileri uzatıp rahat bir pozisyona geçtikten sonra şehrimin manzarası altında geçmiş denen renkli rüyaların arasına attım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✿Aşk Mavi Kokar✿
Roman d'amourBazı hikayeler vardır güzel biteceğine inandığınız. Bazı sevgiler vardır sizi hiç bırakmayacağını düşündüğünüz. Bazı kokular vardır hiç unutamam dediğiniz. Bazı anlar vardır büyüdüğünüz. Bazı adamlar vardır sevdasına boyun eğdiğiniz. Birde bazı kadı...