Dan Brown 💫 Başlangıç

43 1 1
                                    

"Bilim ile din rakip değildir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikayeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var."

Merhabalar, EOA sakinleri bu bölüm vasıtasıyla sizlere  Dan Brown tarafından kaleme alınmış muhteşem bir kurgu önerisiyle geldim. Okuma listenize eklemenizi muhakkak öneririm. Yazarın birçok romanını defalarca çok satanlar listelerinde görmüştüm ve 'Başlangıç' okuduğum ilk romanı oldu. Benim için çok orijinal ve iyi bir başlangıç olduğunu söylemeliyim.

Özet verecek olursam; Romandaki olaylar, Edmond Kirsch isimli bir dâhinin bulduğu bir keşif ile başlar. Edmond, tüm dünyayı derinden sarsacak ve dinleri yok olma noktasına getirecek bir keşif bulduğunu söyler. Söz konusu keşfini, İspanya'daki bir müzede tüm dünyaya açıklayacaktır. Keşfini dünyaya duyurmadan önce, üç büyük dinin (İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik) temsilcileri ile gizli bir toplantı yapar ve keşfe verecekleri tepkileri görmek ister. Dinsiz olduğu için toplantı yapmak istemeyeceklerini düşünse de din adamları onunla görüşmeyi kabul ederler. Edmond bu toplantıda onlara bir video izletmiş gördükleri karışında din adamları fazlasıyla etkilenmiştir. Edmond bu videoyu iki hafta sonra tüm dünyaya canlı yayında duyuracağını söyleyerek yanlarından ayrılır.

Ancak  din adamlarını oyalamak için iki hafta sonra duyuracağını söylediği keşfini söylediğinden daha kısa bir süre sonra harika bir müzede yapacağı toplantıda tüm dünyaya tanıtmayı planlamıştır. Davetliler titizlikle seçilmiştir, herkesin geçmişi incelenmiştir. Kirsch keşfini hem orada bulunan davetlilere hem de canlı yayında tüm dünyaya duyuracaktır. Davetliler arasında eski hocası Robert Longdon da bulunmaktadır. Gösterim başlamadan önce Kirsch eski hocası Longdon ile görüşmüş keşfi yüzünden başına bir şeyler gelebileceğinden, endişelerinden bahsetmiştir. Çünkü bu keşfi duyurmadan önce tepkilerini görmek istediği din adamlarından iki tanesi ölü olarak bulunmuştur.

Sunum başlamadan önce tüm davetlilere müzede gezinti yapmaları sağlanır, herkese verilen kemik iletimi kulaklıklar sayesinde yapay zekalı asistan tarafından müzede bulunan eserler tanıtılmaktadır. Wiston isimli bu yapay zekalı asistan çağının çok ötesindedir. Kitabı okurken Wiston'a hayran kalacaksınız. Müzedeki eserlere arasında bulunan Gezintiler biter sunum başlar Kirsch müze müdürü bayan Ambra'nın yanında sahneye çıkmıştır. Ambra İspanyanın gelecekti Kralı ile nişanlıdır. Tam sunum başlayacaktır ki, Edmond, Avila isimli bir kiralık katil tarafından başından vurularak öldürülür. Macera da bundan sonra başlıyor. Eski hocası öğrencisini o halde görünce ikilimde kalır ve zor bir karar verir sonucu ne olursa olsun o sunumu dünyaya duyurma görevini kendisi üstlenecektir.

Enmond'un keşfi temelde iki ye ayrılıyor. Nereden geliyoruz ve nereye gidiyoruz? Sorularına cevap arıyor. Nereden geliyoruz sorusunun cevabı olarak Yıllar önce yapılmış ancak sonuç alınamamış olan deneyini kendi geliştirdiği E-dalga isimli bir üst düzey bilgisayar ile deneyin similasyonunu yapmış binlerce yıl sonra deneyin nasıl sonuçlanacağının görmüştür. Miller-Urey deneyinin eksik yönü olduğunu düşündüğü yasası ile birleştirerek cansız maddelerden bir RNA daha da ileri gidince DNA oluşumlarını gözlemlediğini iddia etmiştir. Kısaca insanlık tesadüfen oluşmuş demeye çalışmaktadır.

Keşfin ikinci bölümü ise nereye gittiğimiz, insanlığın sonunun ne olacağıdır. Burada ise similasyonda küçük değişiklikler yaparak daha da ileri bir zamana gitmiş, 2050 yılında insan dediğimiz homo-sapiens ırkın son bulacağını daha farklı bir ırk olana yapay zekalı robotlara dönüşeceğimizi söylemektedir.

Nefes kesici muhteşem bir aksiyon, muhteşem bir gerilim. Daha fazla detaya girmek istemiyorum ama kitabı okurken adeta film izler gibi oldum. Vay be dedim el alem neler neler yazıyor:) Bu süreçte yazarın bazı romanlarının film olduğunu da öğrendim bence Başlangıç'ta bunlardan biri olmaya aday.

Ayrıca ufak bir bilgi daha Dan Brown, bu kitap için 11 farklı çevirmenle anlaşmış ve bu çevirmenler bir bina içinde haftalarca telefon dahi olmadan -kimseyle iletişim kurmadan- çeviri yapmış. Neden gizliliğe önem verildiğini sayfaların arasında gezinirken anlıyorsunuz. Ön yargılarınızdan sıyrılıp okumanız gereken bir baş yapıt. Her daim kitap kokusuyla kalın sevgilerle...

Cehalete izin vermek, ona güç vermektir.

Cehalete izin vermek, ona güç vermektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ebe'den Okumalık Atıştırmalıklar 🍕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin