Genç kıza bir toplantıda rastlamıştı. Güzelliği karşısında büyülenmişti. Toplantının sonunda kızı kahve içmeye davet etti. Kız toplantı boyu dikkatini çekmeyen delikanlının davetine şaşırdı. Delikanlı öyle heyecanlıydı ki kalbinin çarpmasından konuşamıyordu. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı.
"Ben artık gideyim" demeye hazırlanırken delikanlı birden garsonu çağırıp "Bana biraz tuz getirir misiniz?"dedi. "Kahveye koymak için."
Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı. Kahveye tuz!
Delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye başladı.
Kız merakla "Çok garip ağız tadınız var" dedi
Delikanlı anlattı:
"Çocukken deniz kenarında yaşardık. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi." Bunları söylerken gözleri nemlendi delikanlının. Kızda hayatını anlattı çok şirin bir sohbet olmuştu artık hep buluşuyorlardı neşeli bir aşk oluşmuştu. Kırk yıl sonra adam dünyaya veda etti.
"Ölümümden sonra aç" diye mektup bırakmıştı sevgilisine. Şöyle diyordu satırlar:
"Sevgilim bir tanem lütfen beni affet! Bütün hayatımızı bir yalan üzerine kurduğum için beni affet. Sana hayatımda sadece bir kere yalan söyledim; tuzlu kahve... İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? Öyle heyecanlı ve gergindim ki şeker diyecekken tuz çıktı ağzımdan.
İşte gerçek. Ben tuzlu kahve sevmem. O garip ve rezil tat. Ama seni tanıdığımdan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlık duymadan.
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu tamamen ıslattı.
Lafı açıldığında bir gün biri kadına "Tuzlu kahve nasıl bir şey?" diye soracak oldu.
Gözleri doldu kadının:
"Çok tatlı" dedi buruk bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayata Bir Bardak Çay Molası
Kısa HikayeSevgiyi dünyadaki tüm kötülükşere karşı bir zırh gibi giy. Bu zırh hiçbir silahın delemeyeceği tek kalkandır. PETER DEUNOV