13: flock of fools

911 109 205
                                    

bebe rexha - i'm a mess

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bebe rexha - i'm a mess


Yanımdaki koltukta uyuyan Malibu'yu arabada bırakıp kilitlemiştim. Koşarak hastaneye girdiğimde danışmanın önünde durdum. Titreyen sesimi ve nefes nefese kalmayı umursamadım.

"Nakamoto Yuta, bu gece gelmiş. Hangi odada kalıyor acaba?"

Kadın şaşkın bakışlarını suratımdan önündeki bilgisayara indirdi ve oda numarasını söyledi. Koşarak odanın önüne geldiğimde kesinlikle böyle bir manzara beklemiyordum.

Bütün grup Yuta'nın kaldığı odanın önündeydi. Jieun Taeyong'un patlayan kaşındaki yara bandını düzeltirken geldiğimi fark etmemişti. İkisi yakın bir pozisyondaydı ve birbirlerine bakıyorlardı. Taeyong'un kaşından ve dudağından damlayan kan elindeki beyaz sargı bezini kirletmişti. Alnı mosmordu.

Johnny Chae'nin beline sıkıca tutunmuştu, Chae ise onu koltuğa oturtmaya çalışırken söyleniyordu. İkisi koltuğa oturduktan sonra bir eliyle Chae'nin elini tutup kafasını koltuğa yasladı. Baygın gibiydi, gözlerini açamıyordu. Boynunda çizikler, bir yanağında bant vardı. Dudağının kenarındaki yara kendini belli ediyordu. Chae şaşkınlıkla ağzını açsada sesini çıkartmamıştı.

Onların karşısındaki koltuklardaysa Jaehyun ve Jaemin vardı. Jaehyun kafasını Eunbyul'un omzuna yaslamış, bir koluyla Byul'un beline sarılmıştı. Elmacık kemiği kızarmıştı, kaşı patlamıştı, dudağı kanıyordu, yüzünde belli başlı yaralar vardı ve gözleri kapalıydı. Ölü gibi görünüyordu. Byul bir eliyle omzundaki Jaehyun'un dağılmış saçlarını okşuyordu. Çocuğun haline üzülmüş gibiydi.

Jaemin'in tek gözü mordu ve kolunda sargı bezi vardı. Aynı şekilde yüzünde belli başlı yaralar vardı. Abisinin oturduğu koltuğun en kenarına sinmiş, yeri izliyordu. Mark yine dağılmış suratıyla ayaktaydı. Bir o köşeye bir bu köşeye gidip duruyordu. Yırtık kotu yüzünden dizlerinde ki kesikler görünüyordu. Siyah saçlarına kan bulaşmıştı, alnında yara bandı vardı ve elmacık kemiği kan toplamıştı.

Hepsi berbat görünüyordu. Şaşkınlıkla kızlara ve Marklara bakarken Jaemin geldiğimi fark etmişti. Gülümsemeye çalışmış ve kabuk bağlamış dudağını tekrar kanatmıştı. "Alice, gelmişsin."

Şaşkınlıktan açılan ağzımı kapatıp sonunda konuşmayı akıl edebilmiştim. En sağlam gözüken Mark'a baktım ve seslendim. "Mark! Ne oluyor burada? Bu haliniz ne sizin? Ve Yuta nerede?"

Mark elini ensesine attı ve beyaz zemine oturdu. Bakışlarını bana çevirip yanıtladı, "kafamızı dağıtmak için bara gitmiştik. Bulaştılar, biz de kavga ettik. Çok fazlaydılar, hepimiz dayak yedik ama Yuta..."

"Yuta ne Mark? Cevap verir misin?"

Sabırsızca konuştuğumda sıkıntıyla nefesini dışarıya üfledi. "Alice Yuta kendini bile bile ortaya attı."

honeypieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin