"Anlamadım?" Dedi Jin. Neyini anlayamıyordu? Kısacası gücüm ile onun görevine son verebilirdim. "Her neyse. Hadi gidelim." Kolundan tutarak onu okulun içine çekiştirdim. Gördüğüm birine "Müdür odasında mı?" Diye sordum. Kadın "Evet odasında." Dedikten sonra Jin'i kendim ile çekiştire çekiştire odaya doğru götürdüm. Bir an önce işimizi halletmeliydik. Kapıyı çalmış ve cevabı beklemeden içeri girmiştik.
"Bay Min? Tekrar hoş geldiniz." Samimiyetten uzak bir gülümseme ile sandalyelerden birine oturdum. "1-C sınıfından Jung Haesoo'nun ev adresini istiyorum." Müdür kravatını gevşetti. "Üzgünüm bu tür bilgileri size veremem." Tamam uzatmak istiyordu. Benim için sorun değildi. "Ne kadar istiyorsunuz?" Cebimdeki çek defterini ve kalemimi çıkardım. "Siz ne demek istiyorsunuz?" Dedi müdür. Salak mıydı bu adam?
Jin ellerini masaya koydu ve müdüre eğildi. "Para diyoruz. Ne kadar istiyorsun? Sen bize önce miktarı, sonra da adresi söyle." Jin açıklama yaparken ben de defterden boş sayfayı açmıştım. Hemen miktarı söylemeli ve biz de adresi alıp gitmeliydik. "Bunu yapamam."
"Bence bu adamın yanına gelmek yerine onları takip etmeliydik Yoongi." Haklıydı ama onları korkutmak istemiyordum. Sadece evlerine gidip konuşmak istiyordum. "Verecek misin adresi?" Dediğimde müdür elimdeki çek defterine baktı. "Rüşvet olarak kabul etmezsen de okul bağışı gibi düşünebilirsin." Dedim alakasızca. "Tamam adresi vereceğim." Aferin. Yola gelmişti.
Bilgisayardan bir şeyler açarken istediği miktarı söylemiş ben de yazmış ve altına imzamı atmıştım. Jin müdürün söylediği adresi not alırken ben de sayfayı kopararak müdüre uzattım. "Yamuk yaparsan bir daha kendini burada bulamazsın." Tehdidim altında küçülürken Jin ile okuldan çıktık. Arabaya binerken "Benimle gelecek misin?" Dediğimde başını sağa sola salladı. "Ben aile dramınıza katılmak istemiyorum."
O arabaya binmemiş ve bir taksiyi durdurarak kaybolmuştu. Peki keyfi bilirdi.
Adrese bakmış ve çokta uzak olmadığı için şükretmiştim. Kısa sürede varabilecektim. Arabayı çalıştırmış ve en kısa sürede varabilmek amacıyla yine de birkaç kişiye sormuştum. Evin önüne gelir gelmez inmiş ve binaya bakmıştım. Eskiye benziyordu. Hoseok ailesi ile kalmıyor muydu? Onların evi böyle bir binadaydı ama yeri farklıydı. Belki de taşınmış olabilirlerdi.
Dış kapının açık olmasından faydalanarak gıcırdayan kapıyı açmış ve kulağımın bu sayede sağır olmasını umursamadan asansöre binerek 2. katın numarasına basmıştım. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Sadece aklımdan o an neler geçiyorsa dile getirecektim. Tabii kalp kırmamaya çalışarak. Emin değildim sinirlenirsem her şey olabilirdi.
Hoseok ve Haesoo'nun yaşadığı dairenin önüne gelerek zile basmıştım. Kapı deliğinden bakabileceği aklıma gelmiş ve başımı eğmiştim. "Kimsiniz?" Dedi Hoseok. Ne diyecektim? Bir şeyler uydurmalıydım. "Kapıyı açar mısınız? Önemli bir şey söylemem gerekiyor Bay Jung." Dedim. Umarım açardı. "Sizi tanımıyorum. O yüzden açamam." Beni hırsız falan sanıyor olamazdı değil mi? "Lütfen Bay Jung. Çok önemli." Sesimi değiştirmek boğazımı ağrıtmıştı.
Hoseok bir şey demedi ve gri kapının kilidini çevirerek açtı. "Kimsiniz ve ne diyeceksiniz?" Yüzümü yerden kaldırdım. "Adım Yoongi ve size diyeceklerim çok önemli." Dediğimde yutkundu. Gözleri sonuna kadar açıldı, ağzı açık kaldı. Onu bu kadar şaşırtacağımı düşünmemiştim. "Beni içeri almayacak mısın?" Derin nefes alıp verdi. Bir adım attığımda "Hayır giremezsin." Dedi. Eliyle beni geriye itmeye çalışmış ve başaramamıştı.
İçeri girmiş ve koridorun sonunda ki salona doğru ilerlemiştim. "Evime böyle giremezsin." Arkamdan geliyordu. "Girerim." Krem rengindeki koltuğa oturdum ve arkama yaslandım rahatça. "Adresimi nereden buldun? Neden geldin buraya?" Dümdüz bir ifadeyle baktım ona. "İnsan bir su verirdi. O kadar yol geldim sonuçta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Encounter |Sope✔
Romantik"Bu kalp benim için atarken, bu beden benim için titrerken, nasıl hala beni sevmediğini söylersin Hoseok?" 23 Aralık 2020-16 Mart 2021