2 gün sonra
O gün her şey yolunda gitmiş ve biz evlenmiştik. Jungkook her ne kadar Hoseok'tan bunu yapmamasını istese de başaramamıştı. Haesoo heyecanla bizi alkışlamış ve mutlu olduğunu her şekilde belli etmişti. Sonra da kısa bir fotoğraf çekimi yapmıştık. Şu an ise eve yeni gelmiştik. Haesoo direkt kendi odasına gitmişti. Oradan hiç çıkmak istemiyordu ama okul saati gelmişti ve gitmesi gerekiyordu. Kaza olduğu zaman rapordan dolayı okula gitmemiş ve derslerinden yeterince geri kalmıştı. Gitmek zorundaydı. Bu yüzden üstünü değiştirerek formasını giymişti. Birazdan şoför onu okula bırakacaktı.
Ben ve Hoseok'ta onun evine gidecek ve kıyafetlerini toplayacaktık. Bundan sonra benimle yaşayacakları için kıyafetlerine ihtiyaçları olacaktı. Aslında yenilerini alırdım da neyse.
Haesoo gittikten sonra biz de evden çıkmıştık. Yarın toplasak daha iyi olabilirdi çünkü yorgundum ve dinlenmeye ihtiyacım vardı ama Hoseok bugün gitmek istiyordu. O yüzden dinlenmeden şirkete geçecektim. Arabayı çalıştırmış ve evlerine sürmüştüm. Hoseok oraya gidene kadar yolu izlemiş ve sessizliğini korumuştu. Hala alışamamıştı anlaşılan ama ben onu çok güzel alıştıracaktım.
Arabayı binanın önüne park ederek ikimizde inmiş ve içeri girmiştik. O kendi kıyafetlerini toplarken ben de Haesoo'nunkileri toplamıştım. Kızımın odası güzeldi. Hoseok'un seçimi iyiydi ve gerçekten odayı çok beğenmiştim. Hoseok'u seçimi her zaman en iyisiydi zaten. Ona bu konu da güveniyordum. Bavulun içine birkaç tane oyuncak koyduktan sonra odadan çıkarak Hoseok'a seslenmiştim. O hastaneye ben şirkete gidecektim. Biraz acele etmeliydik.
Kıyafetlerini bavula yerleştirdikten sonra yanıma geldi. Suratı asıktı ve ben bundan memnun değildim. Onu güldürmeli ve eski neşesini ona vermeliydim. "Aldın mı kıyafetlerini?" Bavulu görmeme rağmen yine de laf olsun diye sormuştum. "Evet gidebiliriz." Bugün soyadı işini halledecektim. Önce Haesoo'nun sonra da Hoseok'un soyadımı almasını sağlayacaktım.
Bagaja bavulları yerleştirdikten sonra şoför koltuğuna geçtim. "Bugün çok işin var mı?" Dediğimde Hoseok "Az hastam var fakat randevu saatleri yüzünden akşama doğru biter." Dedi. Bu akşam ailecek yemek yemeğe çıkarız diye düşünmüştüm ama bunu sonraya erteleyebilirdim.
"Neden sordun?" Dedi ardından. "Hiç öylesine merak ettim." Yolda fazla araba olmadığı için hastaneye çabuk gelmiştik. "Görüşürüz." Diyerek arabadan indi ve hızlıca hastaneye girdi. Bir süre sonra bu soğuk hallerinden eser kalmayacak Hoseok. İstediğin kadar bana karşı koyabilirsin ama sonunda biz çok mutlu bir aile olacağız.
Şirkete giriş yapmış ve kimsenin ne yaptığına bakmadan odama geçmiştim. Artık bu odadan sıkılmıştım. Acaba dekorasyonunu değiştirse miydim? Hem bunun için Hoseok'tan yardım da alabilirdim. "Patronumuz sonunda gelebilmiş." Dedi hemen arkamdan giren Jin. "Evlilik nasıl gidiyor?" Sadece gülümsedim.
"Yılmayıp sonuna kadar savaşarak evlendin Hoseok'la. Hala inanamıyorum." Dedi gülerek. "Ben de artık Namjoon'la mı evlensem?" Bu iyi olabilirdi. En azından bir süre başımda olmayacak ve beni rahat bırakacaktı. "Bence çocuk senin kaçık olduğunu öğrenmeden git kıy nihakı. Yoksa çok geç olur." Kaşlarını kaldırdı ve ağzı açık kaldı. "Aşk olsun Yoongi! Ben senin için çabalarken senin dediğine bak."
"Mümkünse seninle benim aramda aşk olmasın." Diyerek önümde biriken dosyaları karıştırdım. Neden işlerim bitmiyordu? Her gün fazlasıyla çalışıp bir sürü iş bağlamaktan bıkmıştım. "Of saçma sapan konuşuyorsun!" Onu sinir etmek benim artık günlük rutinimdi. "Hoseok'la nasıl barışacaksın? O maddeler ile mi?" Yani evet. Maddelerin de yardımı olacaktı.
"Ara sıra Haesoo'yu sana bırakırım. Biz de Hoseok ile vakit geçiririz. Belki bu biraz olsun işe yarar." Yüzünün ani değişimiyle "Elbette bırakabilirsin. Haesoo ile çok iyi anlaşacağıma eminim ama ek para isterim. Sonuçta çocuk bakacağım." Dedi. "Bence sen ona değil o sana bakar Jin. Haesoo senden daha akıllı." Doğruyu söyleyince Jin yine sinirlenmişti. Namjoon bununla ne yapacaktı hiç bilmiyordum. Umarım Jin ona psikolojik olarak zarar vermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Encounter |Sope✔
Romance"Bu kalp benim için atarken, bu beden benim için titrerken, nasıl hala beni sevmediğini söylersin Hoseok?" 23 Aralık 2020-16 Mart 2021