Dakikalardır yatağımda oturmuş gidip gitmemek arasında düşünüp duruyordum. Haesoo kendine çokta iyi bakabilirdi fakat o daha küçüktü. Belki Yoongi işe dalar kimse Haesoo ile ilgilenmez ve o aklına geleni yapar diye korkuyordum. Benim kızım hala çok küçüktü. Kimse benim gibi bakamazdı ona.
Yatağın örtüsünü düzelttikten sonra temkinli adımlarla Haesoo'nun odasına yöneldim. Bana kızgın olmalıydı ama ben onun iyiliği için bunu yapmıştım. İkimizde bu hayatı sorunsuz yaşayacaktık. Yoongi bizi asla görmeyecekti. Böyle düşünmüştüm hep fakat öyle olmadı.
"Haesoo." Diyerek odasına girdim. Pembe bavuluna dolabından çıkardığı kıyafetleri katlamaya çalışarak yerleştiriyordu. "Efendim." Dedi soğukça. Anlaşılan bana küsmüştü. Yatağına oturdum ve bavulunu kendime çekerek kıyafetleri düzenlemeye başladım. "Ben kendim hallederim." Bavulunu benden çekmeye çalıştı. "Bana böyle davranmaya devam edersen gelmem." Dediğimde kıyafetlerini düzenlemeyi bıraktı.
"Gelecek misin?!" Dedi heyecanla. O yüzündeki gülümsemeyi görmek için her şeyi yapardım ve bu yüzden de onlarla gidecektim. "Evet geleceğim." Yatağına çıktı ve küçük kollarını boynuma sardı. "İki babam da yanımda olacak!" Daha sıkı sardı boynumu. "Yanımda bana okulda verdiği bebeği de götüreceğim." Dedi. O kadar mutluydu ki içim kıpır kıpır olmuştu. "Bence götürme çünkü sana bu oyuncaktan daha fazlasını verecek. Sonra buraya getiremeyiz o kadar şeyi. Şu an Yoongi senin için evde hazırlık yapıyor olmalı."
"Gerçekten yapıyor mudur?" Sorduğu sorulara verdiği tepkiler beni güldürüyordu. "Evet yapıyordur. Şimdi sen otur ve ben senin kıyafetlerini düzenleyeyim." Sözümü dinleyerek kenara çekildi. Ben de kıyafetlerini düzgünce bavula koydum. En fazla 1 hafta falan kalırdık herhalde. "Gelmek istediğine çok sevindim baba. Neyse ki bir şey yapmama gerek kalmadı." Diyerek alnında olmayan terini sildi. Bu kız okulda bilgi yerine neler öğreniyordu?
Pembe bavulunu doldurduktan sonra "Ben de senin kıyafetlerini ayarlayayım mı baba?" Dedi Haesoo. Tereddüt içerisinde ona baktım. O küçük zihninde bir şeyler dönüyordu. "Sen çizgi film izle. Ben kendim ayarlarım." Dedim. Yüzü düşse de "Tamam. Baba ben Yoongi babamla konuşmak istiyorum. Onu arar mısın?" Dedi. Konuşması iyi olurdu ama ben de numarası yoktu. "Yarını beklesen olur mu? O zaman ondan numarasını alırım."
"Jimin ve Jungkook amcalarımda da mı yok?" Yoongi gideli birkaç saat olmuştu ve Haesoo hangi ara özlemişti? Ya da belki özlememiştir. Sadece bir şeyler anlatmak istiyordur. "Bilmiyorum." Dedim. Büyük ihtimalle onlarda vardı. "O zaman sen kıyafetlerini hazırlarken ben de Jungkook amcamı arayayım olur mu?" Çok istekli bakıyordu ve ben onu reddedemeyecektim.
"Tamam olur." Telefonumu ona uzatarak odama geçtim. Normal birkaç kıyafet koyacaktım o kadar.
Umarım Yoongi'nin anne ve babası bize kötü davranmazdı. Özellikle de kızıma. Yoksa o üzülebilirdi ve ben de kavga çıkarabilirdim. Sadece güzel birkaç gün geçirip Haesoo'nun mutlu olmasını istiyordum.
#Haesoo'dan
Babamdan aldığım telefon ile sevinç içerisinde yerimde zıpladım. Bu sayede Yoongi babamın numarasını kaydedecektim.
Yeni öğrendiğim harfler ile kısa sürede kelimeleri kolayca okumaya başlamıştım. Şimdi de babamın telefonunu açmış ve Jungkook ismini arıyordum. Koca telefon elime sığmıyordu. Jungkook ismini bulur bulmaz üstüne tıkladım ve kulağıma götürdüm. Birkaç çalışta açıldı. "Alo Jungkook amca." Dedim. En son çok sinirliydi ve biraz korkuyordum. Bana da kızmazdı değil mi?
"Efendim Haesoo." Sesi gayet normal geliyordu. "Ben senden bir şey isteyecektim." Tırnaklarımı dişlerimin arasına alarak koparmaya çalıştım. Umarım bana o numarayı kızmadan verirdi. "Ne isteyeceksin?" Arkadan birilerinin daha sesi geliyordu. "Babamın numarasını." Gözlerimi yumdum ve gelecek cevabı bekledim. "Yoongi hyungun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Encounter |Sope✔
Romansa"Bu kalp benim için atarken, bu beden benim için titrerken, nasıl hala beni sevmediğini söylersin Hoseok?" 23 Aralık 2020-16 Mart 2021