Arkadaşlar yeniden herkeseee merhabalar diyorum. Bu hafta bölümümü Cuma günü yerine bugün paylaşıyorum malum sınav haftası. Bugün bir sürpriz yaparak sizleri Sonat'la tanıştırıyorum. Uzun bir bölüm değil fakat tanışma çerçevesi içerisinde olacak (Medyada Sonat var). Yine çok konuştum hepinizi çook öpüyorum, iyi okumalaar... ♥☺☻☼
1 yıl önce- 20.12.2019
Gecenin kör karanlığı kuzguni bir siyaha bürünmüş kol geziyordu Paris sokaklarında.
Sanki derdi olanları tek tek bulup huzursuzluğun dipsiz sonu görünmeyen karanlığına daha da çekmek için, daha bir özenle yapmaya çalışıyordu işini.
Geçmiş tümüyle benliğinizi sizden almış ise eğer, daha fazla neyden korkabilirsiniz ki, sizi daha başka neler korkutur? Bilinçsiz bir şekilde buna alışınca insan benliği hiç bilmediği yerlere çekilir, kendinizi unutursunuz, kalbinizi unutursunuz.
Güç varsa eğer elinizde intikamla tutuşursunuz, saf, yangını büyük bir intikamla.
Zira saatlerdir sarı sıvıyı içerisinde barındıran kristal bardağı tutan uzun, kemikli ellerin sahibinin aklından da farklı şeyler geçmiyordu.
Geçmişin ondan aldıklarının hesabını bir gün sormak için yanıp tutuşan, körelmiş kalbi onu ele geçirmiş fütursuzca yönlendiriyordu.
Yıllardır kendisini tutmuş, yönlendirilmelere karşı sesini çıkarmamıştı ve şimdi elinde en güçlü silahı tutuyordu.
Babasının tüm sahip olduğu gücü almış, arkasına bakmadan yoluna taş koyanı yok edip intikamıyla beraber geçmişindeki herkesi bu dünyadan tamamen silecekti, bu babası olsa bile.
Çünkü tüm bu olanların arkasında onun olduğunu gayet iyi biliyordu fakat tam olarak elinde kanıt olmadığı için şu ana kadar bir şey yapamamıştı.
Elindeki güçle artık babasının arkasını kollayanlar ona köpek gibi yalvarıp yakaracaklardı. Sevdiği iki can için alacağı intikam aklına geldikçe bir katilin sakinliği üzerine oturuyor dudakları hafifçe kıvrılıyordu.
Ve bu eski benliğine göre çok tersti, eski benliği... sevdiği kadınla olduğu eski benliği... gözlerini tüm acı çekişleri için sımsıkı yumdu.
Gözünün önüne düşen hayalle yutkundu.
Sahrası tam gözlerinin önünde hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyordu.
Nasıl yaşıyordu onsuz, nasıl bu kadar dayanmıştı?
Yanından ayrılınca saniyesinde özlüyor tekrar yanında buluyordu kendisini.
Aklına eski anıları gelince sımsıkı yumduğu gözlerinden bir damla düştü, daha fazlası değil güçsüzlük ona göre değildi.
Kafasını koltuğa yaslayıp gömleğinin düğmelerini tek tek açtı ve üzerinden çıkarıp odanın herhangi bir köşesine fırlattı. Tekrar geri yaslandığında eski anıları yeniden gözünde canlandırmak için gücünü topladı ve her aklına geldiğinde buruk bir acıyla içini dolduran acı sahneler gözlerinin önünden film şeridi gibi geçmişti adeta.
Bir çölü andıran sapsarı saçları hafif rüzgarlı bir havada ahenkle dans ediyordu genç kadının.
Arkasını genç adama dönmüş uygulama dersi için geldiği lavanta tarlalarına bakıyordu. Başka bitki yok muydu, neden lavanta diye hep merak ediyordu genç adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen (Querencia)- Acı ve Tutku Serisi 1
General FictionGözlerin ruhumun güvende hissettiği tek eviydi, ta ki onu metanetsizlikle sınadığın güne kadar... ~~~~ Tutku... en çok istediği şeye sahip olmaya çalışırken kimi kırıp döktüğüne bakar mı sizce? Itriyatten gelen bu tutku, boyunlarını büken çaresizliğ...