Deli mi? - MSM♥ -6

5 0 0
                                    

Medyamızda Sonat Mete'miz ve Uluhan'ımız vaarr  ♥☺☻☼


1 ay sonra...

Görmek istenilmeyen her şeye bir perde çeker ve bir anda oradan uzaklaşırsınız.

Bu geriye bakamamanız da olabilir, bakıp da adımlarınızı geriye atamamanız da. Karışık bir durum aslında.

Var olduğumuz günden beri karışık olaylar içerisinde değil miyiz zaten?

Çözdükçe daha derine batan...

Gözlerimin önündeki perdeyi yavaşça kaldırıp görmemem gereken şeyleri açığa vurmak da bunun gibi bir şey aslında. Görmemem gereken saçma şeyler. Yıllardır bu mecburiyet kokan saçmalığın içinde değil miydim?

Bakışlarım yavaş yavaş elimdeki silaha kaydı ve onun önünde nişan alınmış yalvaran bakışlarla bakan adama.

Yalvarmak? Hah, ne kadar kolay.

İnsan denen varlıklar en çok ne için yalvarır biliyor musunuz? Tabi ki kendi canı için. Hatta başkasını bile kendini kurtarabilmek için satacak kadar haysiyetsiz duygularla kaplıdır bu varlık.

İğrenç, gerçekten iğrenç.

Benim karşımda duran adamdan... sadece birkaç dakika sonra alnının ortasından vuracağım adamdan akacak kandan daha da iğrenç.

Tiksintiyle kıvrılan dudağım ve namımım 'deli' olarak etrafta yayılmasındandır ki onun yalvarmalarının asla bir işe yaramayacağını anlayacak kadar salak değil en azından.

Ya daa, daha da salak.

Bir anda elimdeki silahı gerime doğru fırlattım, o an adamın gözlerinden geçen parıltı o kadar keyifliydi ki, her kurbanımda yaşarım bunu. Fakat hiçbiri bu odadan sağ çıkamadığı için bu hareketimi karşımdaki gereksiz varlıklar bir umut olarak algılar ve bir heyecanla ayaklanırlar.

Peki bundan sonrasında ne mi olur?

Bu oda da her zaman yanımda bulunan adamın gözlerinin içine baktım ve gerideki koltuğu işaret ettim, yanlış anlamayın sadece oturup izlemesi için.

Umutla bakan adama tekrar döndüğümde ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bakıyordu. İki kolumu kaldırıp dudaklarımı büzdüm, ben bilmem anlamında. Gerçekten bilemem çünkü o an olanları asla hatırlamam.

Arkasındaki ölülere baktım, hepsi alnının ortasından vurulmuştu.

Peki bu adamın farkı ne?

Her çete liderinin sonu gibi ölecekti o da , tek bir kurşun asla bir lidere yakışmaz.

Aramızda yüz metrelik bir mesafe vardı, yavaşça ceketimi çıkardım ve toz var mı diye hafifçe silkeleyip Uluhan'a fırlattım.

Kafamı hafif sağa eğip yeniden gülümsedim, çok severim.

Gömleğimin kollarını da tek tek katladığımda bu kadar oyalanmamın yeterli olacağını düşündüm ve gülen yüzümü bir anda en korkunç hale getirip bu odadan çıkışın olmadığını bir kere daha göstermek için heyecanlandım.

Sağ tarafıma doğru gidip masa da duran çantayı açtım. İçerisinde tek bir şey vardı, insan vücudunda en ağır etkiyi bırakan hidrofluorik asit. Küçük beyaz şişeyi elime aldım ve korkunç bakışlarımın arasına yeniden bir gülümseme ekledim.

Eğik kafamı adama çevirdiğim zaman korkmuş gözlerle elimdekine bakıyordu.

"O, o ne?" diye korkuyla sormuştu, bacaklarının titrediğini görüyordum. Yavaş yavaş ona doğru yaklaştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beklenmeyen (Querencia)- Acı ve Tutku Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin