VİTA

CEHENNEM

Vita Gezegeni

Genç adam,önünde akıp giden Kahol nehrini izliyordu. Vita'nın her daim esen  rüzgarları,sarı saçlarını usulca okşuyordu. Dün arkadaşlarına bir kısmını okuduğu kitap hala elindeydi. Defelarca okumuştu bu kitabı ve Dünya'yı anlatan diğer kitapları.

İlk gelenlerin yaptığı en önemli şeylerden biri de buydu. Dünya'ya ait bildikleri her şeyi kitaplara aktarmışlardı. Yeni nesiller kim olduklarını,nerden geldiklerini unutmasınlar ve aynı hataları tekrar yapmasınlar diye.Vita'da yaşayan herkes,bu olaylardan ders almaya çalışırdı.

"Burada olacağını tahmin etmiştim."

Duyduğu sesle birlikte hafifçe gülümsedi,yanına gelen kadına çevirdi bakışlarını. Genç kadın,sarı saçlarını kısacık kestirmişti,üzerinde ise Vita'nın Pikeah kurulunda olanların giydiği üniformalardan vardı.Pikeah kurulu,Vita'nın yönetim kuruluydu.Alınacak her karar,önce kurul tarafından incelenirdi.Daha sonra, halk oylaması yapılırdı.

"Konsey toplantısı nasıl geçti?"

"Felâket!"diye inledi genç kadın."Ben 30 yıllık yaşamımda, bu kadar barbar bir ırk ile ilk kez karşılaşıyorum!"

Genç adam,anlayışlı bir gülümseme sundu kadına. Zira,Atslan ırkının barbarlığı galaksinin her köşesinde bilinirdi.

"Onları konseye alma fikrini kim ortaya attı merak ediyorum."

Vita'yı da içinde bulunduran Rişon Galaksisi,Sapientes Konseyi tarafından denetlenirdi. Konseyin kuruluş amacı galakside ki her ırkın güvenliğini ve geleceğini korumaktı. Elbette bu konseye katılabilmek için belirli bir gelişmişlik düzeyine sahip olmalıydınız. Teknolojik devrimini gerçekleştiren her ırk,Sapientes Konseyine katılma hakkına sahip olurdu. Vita gezegeni,çok uzun zamandır bu konseyin önde gelenlerindendi.

"Teknolojide gelişmiş bir ırklar."Kadının öfkeli sesine rağmen,onun sesi durgun bir deniz kadar sakindi.

Genç kadın öfkeyle baktı yanında ki adama,mavi gözleri yorgunluğunu ve öfkesini ele veriyordu."Tek yaptıkları birbirlerini öldürmek!" Henüz yirmi yaşında Vita'nın Pikeah kuruluna seçilmişti. Son beş yıldır ise,Vita'nın konseyde ki temsilcisiydi.Ama gördüğü şeylerden sonra,konseye katılmak ile hata ettiğini düşünüyordu.

"Gezegenlerini görmelisin,"dedi. O gezegende gördüklerini bir daha unutabileceğini sanmıyordu. Atslan ırkının barbarlığını elbet o da duymuştu,ama buna bizzat şahit olmak çok farklıydı. Konsey her yıl farklı bir gezegende toplanırdı,bu yıl ise Atslan ırkının gezegeni olan Hun Kame'de toplanmıştı. En başında her şey normaldi,ta ki o ana kadar. Konseyin toplandığı bina,hapishane binası ile bitişikti. Şansa bakın ki,tam da  konseyin toplandığı gün toplu idam töreni yapılıyordu. Genç kadın bunun planlı olduğuna yemin edebilirdi,Atslan ırkının en büyük özelliği düşmanlarının gözünü korkutmaktı. Kendilerince konseyi tehdit ediyorlardı,eğer bize kafa tutarsanız sonunuz bu olur diyorlardı.Genç kadın,görüntüler zihnini doldurunca ürperdi.

Doğduğu andan itibaren,ona herkese saygı duyması öğretilmişti. Öldürmenin kolay olduğu,asıl zor olanın yaşatmak olduğu söylenmişti. Oysa bugün gözlerinin önünde tam yirmi Atslan öldürülmüştü. Elbette öldürmenin  bahanesi olmazdı,ama öldürülen Atslan'ların tek suçu farklı bir fikri savunmaktı.