Slytherin Ortak Salonu

358 19 2
                                    

Merhaba! Gördüğünüz gibi bölümleri daha sık yayımlamaya başladım, anlayacağınız artık aktif olacağım. Fakat okunma, oy ve yorumlardaki düşüşü fark etmişsinizdir. Okuduktan sonra oy vermeniz sadece bir saniyenizi alır. Yorum yapmanız da aynı şekilde. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin. Görmek bana gerçekten çok mutluluk veriyor. Hepinizi öpüyorum, umarım beğenirsiniz ! :)

Tüm salon önce şaşkınlıkla durdu, daha sonra yavaş yavaş kendilerine gelip alkışlamaya başladılar. Slytherin masası Albus’a gülümsüyor ve onu alkışlıyorlardı. Sam de Scorpius da Albus’a neşeyle sırıttılar ve yanlarında ona yer açtılar. Fakat Albus, Sam’i fark etmedi. Gözü Scorpius’taydı ve onun yanına oturdu. Sam’in ona yer açtığını bile görmemişti. Sam’in yüzündeki gülümseme hemen kayboldu ve hızla önüne döndü. Karşısında neşeyle sohbet eden Albus ve Scorpius’a şiddetle baktı ve başını eğdi. Şimdi tabağına bakıyormuş gibi yapıyordu. Ardından Müdür Bright boğazını temizledi ve tüm salon sustu, “Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na hoş geldiniz genç cadılar ve büyücüler! Hepinizin uzun bir yolculuk geçirdiğini ve tabaklarınızda yemekler görmek istediğinizi biliyorum fakat; önce yeni gelen öğrencilerimize birkaç kuraldan bahsetmek, diğer öğrencilere ise bu kuralları hatırlatmak isterim. Bildiğiniz gibi, sene içinde yapacağınız iyi ve kötü tüm davranışlar binanızın alacağı ve kaybedeceği puanları belirler. Davranışlarınızla binanızı birinciliğe taşıyabilir veya puanınızı düşürebilirsiniz. Ayrıca okul hadememiz Bay Filch, birkaç uyarıda bulunmamı rica etti. Geç saatlerde okulda dolaşmak kesin olarak yasaktır. Yatma saatlerinde yataklarınızda olmadığınız anlaşıldığı takdirde, başınıza gerçekten büyük işler açılabilir. Bunun dışında Bay Filch’in sözünden çıkmamanızı size hatırlatırım. Sizi daha fazla bekletmeyeceğim. Afiyet olsun !” dedi ve ellerini şaklattı. Tüm binaların masaları yemeklerle doldu taştı. Albus ve Scorpius hızla tabaklarını doldurmaya başladılar. İkisi de çok acıkmışlardı. Yemek yediği sırada Albus, James’in merakla kendisine baktığını fark etti fakat görmezden geldi. Çünkü James’in onu azarlayacağını biliyordu. Ona bir sürü soru soracaktı ve üstüne gelecekti. Albus ona neden Slytherin dediğini nasıl açıklayabilirdi ki ? James bunu anlayamazdı. Albus, hangi binaya seçilirse seçilsin ailesinin onun yanında olacağını biliyordu. Tüm binalarda başarı sağlayacağını da biliyordu. Aslında kendine bile neden Slytherin dediğini açıklayamazdı. Fakat bir anda ağzından dökülüvermişti. Bu, onun kötü bir büyücü olduğunu göstermezdi. Slytherin’dekilerin eskiden Karanlık Lord’u destekleyen, kibirli insanlar olduklarını babasından duymuştu. Fakat yine de kendisinin kötü biri olmadığını biliyordu. Slytherin demek; yalnızca hırs, kibir ve kötülük demek değildi. Slytherin’li olmak aynı zamanda asillikti ve Slytherin binasında okumuş iyi insanlar da olabilirdi. Mesela Severus Snape ! Babası defalarca kez söylemişti. Severus Snape, onun hayatında tanıştığı en cesur ve en güvenilir insandı. Albus, Slytherin’de olmaktan garip bir şekilde mutluydu. Buraya ait olduğunu hissediyordu. Belki de kaderi böyleydi. Fakat tüm bunları James’e anlatsa bir tanesini bile anlayacağından şüpheliydi. Sonunda tüm öğrenciler tıka basa doydular ve binalarının ortak salonlarına doğru yola koyuldular. Slytherin’in öğrenci başkanı Joseph Steve , onları ortak salonlarına getirdikten sonra, ortadan kayboldu. Öğrencilerin ağızları, etraflarında gördükleri manzara karşısında açık kalmıştı. Bu odanın içerisinde istediğiniz her şeyi bulabilirdiniz ve genellikle odada her şey yılan şekline sahipti. Her şey muhteşem görünüyordu. Fakat Albus çok yorgundu. Bu nedenle Scorpius’a, “Ben yukarı çıkıyorum. Dinlenmeye ihtiyacım var... Üst katta görüşürüz.” Dedi ve hızla merdivenlere yöneldi. Yatakhane de çok güzeldi. Üstelik çok da rahat gözüküyordu. Albus hemen, eşyalarının yanına konulmuş olduğu yatağı buldu ve kendini yatağının üzerine attı. Yattığı yerden baykuş sesleri duydu ve aniden aklına Gilbert geldi. O kadar yorgundu ki onun için endişelenemedi bile. Albus hemen yatağının içine girdi ve uykuya daldı. 

Albus Severus Potter ve MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin