herkese mutlu yıllar...
31.12.2020
23.50 (hikayemin ana karakteri Enesciğim yeni yıla 10 dk kala anca molaya çıkabilen bir çalışan... ben de o molaya çıkmışken tam 23.50'de bölümü paylaşmak istedim)
(ノ◕ヮ◕)ノ*:・゚✧🐎🐎🐎
:
:
:
:DÖRTNALA
Yeni bir yıl daha kapıya dayanmıştı.
Yaklaşık on dakika sonra bir yıl daha geride kalmış, insanların tüm umutlarını yükledikleri yeni bir yıla girilmiş olacaktı.
Yeni hayaller, yeni başlangıçlar...
Herkesin türlü türlü beklentileri vardı ama Enes'in istediği hiçbir şey yoktu. Takvimde farklı bir sayı görmesinden başka bir değişiklik olmayacaktı hayatında.
Evet, mesajlarda, faturalarda, haberlerde başka bir sayı görecekti ama o farklı sayıya rağmen omzundan bir sorumluluk bile azalmadan hayatı tüm zorluğuyla devam edecekti.
Yoğun yılbaşı gecesinde hava almaya zar zor fırsat bulmuştu. Omzuyla arka kapıyı itti, kış soğuğu içini titretse de aldırmadı. Derin bir iç çekti. Yıl ister üç bin olsun ister beş bin olsun, bu mekanda part-time çalışmaya devam edecek, kazandığı az bir parayla ihtiyaçlarını zar zor karşılayacak, sonra herhangi bir şeyin hayalini kurmaya bile parası kalmayacaktı.
Neyse, diye düşündü. Her zamanki şeyler işte. En azından bu meşgul gecede, mekan gürültülü insanlarla doluyken bir fırsat bulup hava almaya çıkabilmişti. Bardağın dolu tarafından bakmak değildi bu çünkü Enes'in elinde bir bardak bile yoktu. O yüzden, bugüne özel gelen çalışanlardan birinin uzattığı paketten aldığı sigaraya baktı. Bardağı yoktu ama, on dakikalık bir sigara molası vardı. Hem de bu sefer, sigara molasında içecek bir sigarası da vardı.
"Uzun zaman oldu." diye mırıldandı kendi kendine, mekandan gelen uğultuların arasında. Gerçekten de uzun zaman olmuştu. Genelde sigara almaya ayırabileceği bir bütçesi pek olmazdı. Çevresinde sigara ödünç alacak arkadaşı bir kenara koy, hiç insan yoktu.
O yüzden şimdi, içeriden gelen seslere rağmen, arka kapının hemen yanındaki soğuk duvara sırtını vermiş, elindeki iyi marka sigaranın keyfini çıkaracaktı. Sigarayı ağzına koydu, mutfaktan aldığı çakmağı cebinden çıkarıyordu ki duyduğu sesle irkildi.
"Buldum seni!"
Sesin geldiği tarafa baktığında mekanın arka kapısının çıktığı, Enes'in şu an dikilmekte olduğu araya girmiş, yalpalayarak kendisine doğru gelen bereli adamı gördü. Muhtemelen sarhoştu. Enes sigara hala ağzında, derin bir iç çekti. Hah, bir sarhoşu eksikti!
On sekizini doldurur doldurmaz çalışmaya başladığı bu kıraathaneden bozma barda tüm gece insanların arasında koşturmuştu. Patron, birkaç hafta önce 'yılbaşında ekstra mesai' dediğinde gülümsediğini hatırlıyordu Enes, çünkü fazladan paraya gerçekten ihtiyacı vardı.
Son zamanlarda biriken borçlar yüzünden fazladan mesaileri okul zamanında almaya başlamıştı, başka çaresi yoktu. Okula gitmeye pek hevesli olduğu söylenemezdi ama kendini bildi bileli çalışmak zorunda olmaktan o kadar yorulmuştu ki, okula gidememek bile koyuyordu.
Aslında bu on dakikalık sigaralı mola bile ona yeni yılın iyi olabileceğine dair kandırmayı başarabilirdi. Sabaha kadar çalışmak zorunda olmasına rağmen, gece boyunca babasından gelen çağrıların büyük ihtimalle borçlar yüzünden kesilen elektrikle ilgili olmasına rağmen, yeni yıl belki, belki, çok küçük bir ihtimal iyi olabilirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/253266783-288-k786589.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRTNALA
RomanceEnes geçirdiği ağır kazadan sonra gözlerini açtığında eski çağlarda yaşayan bozkır beyi Kara Bulut'un bedeninde bulur kendini. Kazanoğlu Kara Bulut Han olarak nam salmış bu beyin karmakarışık hayatının gizemlerini çözmeye uğraşırken kendisi hakkında...