'' Neden hazır almıyoruz ki?''
'' Neden bugün bu kadar mızmızsın ki ?'' oflayarak yanımda yürümeye devam etti. Ben gerekli malzemeleri sepete atarken ayaklarını yere sertçe vurdu. Kolumu çekiştirip ona bakmamı sağladı.
'' Yoruldum ben.''
'' Çocuk gibisin şuan Taehyung ve fazla konuşuyorsun.'' kucağıma alıp alış veriş sepetine bıraktım.
'' Çocuklar sepetin içinde alış veriş yaparlar değil mi bebeğim?'' alnını öpüp alış verişe devam ettim. Sürekli oflamasına rağmen onu umursamayıp reyonlar arasında dolaşıyordum. Ellerini yanaklarımda ve çenemde gezdirirken mızmızlanıyordu.
'' Beni uykumdan bunun için uyandırdığına inanamıyorum. Hem de çok geç uyumuştum. Her an uykusuzluktan ölebilirim ve bu senin suçun. Bu halde pasta falan yapmam, haberin olsun.'' tüm derdi uykusunu almadan uyanmasıydı.
'' Taehyung, Minjae ile gelseydim daha az yorulurdum.''
'' Tamam sinirlenme.'' nefesimi verip sakin kalmaya çalıştım.
'' Sinirlendiğimi nereden çıkardın?''
'' Adımı söyledin.'' kafamı iki yana sallayıp kasaya ilerledim.
'' Bari bir kaç çikolata al. Evde yerim. Hatta biraz da çok tuzlu olan krakerlerden de al.'' istediklerini alıp kucağına attım. Kasaya geçip aldıklarımı sepetten çıkardım. En son Taehyung'u kacağıma aldım. Yere bırakmadan önce yanağımı öptü. Gülümseyip kasadan geçenleri poşetlere doldurdum. Tüm poşetleri alıp marketten çıktım. Taehyung arkamdan gelirken eve gider gitmez uyuyacağına, onu rahatsız etmememe dair bir şeyler mırıldanıyordu.
Hızlı bir yolculuktan sonra arabayı evin önünde durdurdum. Taehyung birkaç tane poşet alıp eve girdi. bende arkasından kalan poşetleri alıp onu takip ettim. Poşeti mutfakta ki masanın üzerine bırakıp bana baktı.
'' Ben uymaya gidiyorum çünkü uykusuzken çok çekilmez oluyorum. Yine de yardıma ihtiyacın olursa uyandır beni.'' Bende elimdeki poşetleri bırakıp kafamı salladım. Yanaklarımı ve dudağımı öpüp mutfaktan çıktı.
*******
Pastayı yaptıktan sonra yatak odasına gidip hala uyuyan Taehyung'un arkasına yattım. Onun gibi cenin pozisyonu alıp kolumu karnına sardım. Başımı başının üstüne koyup kulağının altını öperek uyandırmaya çalıştım. Sırtını iyice göğsüme yaslayıp derin bir nefes aldı ve uyumaya devam etti.
'' Güzelim uyanman lazım artık.'' aynı yeri tekrar öpüp burnumu sürttüm. Huylanıp omzuyla burnunu kapatmaya çalıştı.
'' Birazdan gelirler, sonra hazırlanamadım diye bana kızma.''
'' Onlar sessizce kutlasınlar biz burada kalalım.''
'' Eğer istediğin benimle yalnız kalmaksa onlara kapıyı bile açmam ama uyumak için beni kullanıyorsan kalbimi kırarsın.'' kollarımın arasın da dönüp bir elini göğsüme diğer elimi yanağıma koydu.
'' Seni çok seviyorum.'' gülümseyip avuç içini öptüm.
'' Bende seni seviyorum.'' dudağına yönelmişken kapı çaldığında iç geçirip ondan uzaklaştım. Yüzümü ellerinin arasına alıp dudağıma bir öpücük kondurdu. Gülümseyip kapıyı açmak için odadan çıktım. Kapıyı açyığımda Jimin ve Yoonhi karşımda belirdiler. Promosyon olarak da Minjae ve Minseo.
'' Bir daha hiç kimse bana Yoongi ile dışarıya çık demesin. Katil olurum yoksa.'' kaşlarımı kaldırıp Yoongi ye baktım. Omuz silkip yanımdan geçti. Minjae'yi kucağıma alıp Minseo'nun geçmesi için kafamla içeriyi gösterdim. Gülümseyip yanağımı öpmek için uzandı. Gözlerimi devirip kafamı eğdim. minjae elini Minseo'nun yüzüne koyup ittirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TINY ✓
Fanfiction'' Hey hyung! bak bugün okulda kimi buldum?'' karşımdaki çelimsiz olanı inceledim. '' Kim bu?'' '' Jungkook hyung biraz kibar ol! Bu Taehyung hatırlamadın mı? '' Hatırlamadım'' same kook uke tae Larry kitabından Uyarlanmıştır. !! Kitabın orijinali "...