Özür Dilerim

3.2K 250 136
                                    

Taehyung eve girdiğinde saat 11'i çoktan geçiyordu. Jimin'nin yanına oturup mahçupça baktı.

'' Özür dilerim. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.'' bir bacağımı titreterek onları dinledim.

'' Önemli değil iyi zaman geçirdin mi? '' gülümsedi.

'' Evet çok eğlendim. Baekhyun harika bir insan.''

'' Çok sevindim. Yani onunla uzun süre görüşeceksin.?'' 32 diş sırıttı.

'' Elbette.'' daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım.

'' Ben uyumaya gidiyorum.'' deyip hızlıca odaya ilerledim. Yatağa oturup sinirimin geçmesini bekledim. Hem beni seviyor ve bunu belli etmekten çekinmiyor hem de başkalarıyla görüşüyor. Taehyung odaya girdiğinde ayağa kalktım.

'' Amacın ne senin?'' kaşlarını çatıp bana baktı.

'' Ne diyorsun sen?''

'' Benden hoşlanıyorsun ama başkalarıyla görüşüyorsun. Bu da yetmezmiş gibi onun yanında abin gibi olduğumu söylüyorsun.''

'' Bağırma. Herkesi uyandıracaksın. Sen kendin söylüyorsun bana senden bir şey beklemememi. Beni sevmeyeceğini kendi ağzınla söyledin. Daha ne yapmamı bekliyorsun?'' banyoya doğru ilerlediğinde onu durdurdum. Bana dönüp bıkkınca baktı. Üzerine doğru yürümeye başladığımda o da geriye doğru yürüyordu.

'' Ne istiyorsun Jungkook?'' sırtını duvara çarptığında durdu.

'' Her şeyden bu kadar kolay vazgeçersen hiçbir şey elde edemezsin. '' tişörtünün yakasını tuttuğumda elini koluma koyup gözlerini kapattı. Dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda elleri aşağıya düştü. Geri çekildiğimde dolu gözlerle bana baktı.

'' Benden bunu mu istiyorsun? işte verdim sana istediğin şeyi. Başkalarının yanına gidip bu kadar uzun süre kalma. Çıldırtma beni.'' Beni ittirip kısık sesiyle konuştu.

'' Bir daha bana sakın sürtükmüşüm gibi davranma. Senden böyle bir şey istemedim. Senden sadece bana çok gördüğün sevgini istedim. Anladın mı?'' titrek adımlarla hızlı olmaya çalışarak kapıya doğru yürüdü.

'' Taehyung özür dilerim.'' kolunu tutup durdurmaya çalıştım. Benden kurtulup odadan çıktı. Peşinden gidip durdurmaya çalıştım. Jimin şaşkınca ikimize bakıyordu. Dışarıya çıktığında ona yetişip durdurdum.

'' Dokunma bana.'' diye bağırdığında ellerimi geri çektim. Sesi sokakta yankılanmıştı.

'' Tamam sakin ol. Özür dilerim, bir anda oldu. Öyle hissetmek istemedim. Çok özür dilerim. Eve geç, odaya git gelmem yanına. Bu saatte başka bir yere gitme. Lütfen ne istersen yaparım yeter ki gir şu eve. Ya da istersen sinirin geçene kadar yumrukla beni.''

'' Yaklaşma bana. Sana sinirim geçene kadar yaklaşma. Yüzünü görmek bile canımı yakıyor artık. Bana biraz izin ver. Nefes almama izin ver. Lütfen!'' titrek nefesleri arasında çaresizce baktı bana. Geri çekilip eve girmesini bekledim. O eve girdikten sonra bende arkasından girdim. Salonda oturup onun sakinleşmesini bekledim. Jimin korkak adımlarla yanıma geldi.

'' Ne oldu?'' derin bir nefes aldım.

'' Tam bir piç gibi davrandım.'' kaşlarını kaldırıp anlamaya çalıştı. '' Ben az önce onu öptüm.'' şaşkınca bana baktı.

'' Ne yaptın?''

'' Onun yanına git. Çok kötüydü. kendisine zarar vermesin.'' ayağa kalktı.

'' Neden yaptın?'' omuzlarımı düşürüp yüzümü sıvazladım.

'' Bilmiyorum. Sadece o anda gelişen bir şeydi.'' kafasını iki yana salladı.

TINY ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin