Ona Ufaklık Deme!

3.9K 305 69
                                    

Kolumun dürtüldüğünü hissetiğimde kolumu çekerek kurtulmaya çalıştım ama nafile. Gözlerimi aralayıp bağırmaya hazırlandığımda karşımda Taehyung' u gördüm.

'' Ne var?''

'' Yoongi okula gitmen gerektiğini söyledi. O duştan Çıkana kadar uyanmalıymışsın.'' kaşlarımı çatıp yataktan doğruldum.

'' Diğerleri?''

'' Herkes erken çıktı. Jimin ise kuaföre gidecekmiş. '' arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi.

'' Ha bu arada kahvaltı edeceksen hızlı olsan iyi olur.'' kapının yanından çantasını alıp kapıyı açtı.

'' Sen şimdi mi gidiyorsun?'' tekrar bakıp kafasını salladı.

'' Evet 1 saat sonra dersim var. Fotokobi çektirmem lazım.''

'' İstersen üzerimi değiştirmemi bekle seni götüreyim.''

'' Şey gerek yok aslında. ben kendim gidebilirim.''

'' Yarım saat sonra dersim var zaten hemen çıkmam lazım. Bekle iki dakikaya hazır olurum.'' kafasını sallayıp kapının yanında dikilmeye devam etti. Üzerimi değiştirip dişimi fırçaladım.

'' Hadi gidebiliriz.'' Önden yürüyüp dışarıya çıktı. Yoongi'ye seslenip çıktığımızı haber verdim. Ceketimi alıp bende arabaya ilerledim Taehyung emniyet kemerini çekiştirmeye çalışıyordu. İstemsizce gülüp üzerine eğildim.

'' Biraz sert çekmen lazım. Arabam kibarlıktan anlamıyor.'' Kemerini takıp arabayı çalıştırdım.

'' Senin gibi.'' dediğini duymazlıktan geldim.

'' Bir şey mi dedin?'' gülümsemeye çalıştı.

'' Teşekkür ederim'' kafamı sallayıp yola döndüm. Hızlı olmaya dikkat ederek  fotokopi çektireceği yere doğru ilerledim. Arabayı uygun yere park edip birlikte arabadan indik.

'' Beni beklemene gerek yok. Dersine geç kalabilirsin.''

'' Çok konuşma ufaklık yürü.'' gözlerini devirip önden yürüdü. Kapıyı ittirmeye çalıştığında bu defa ben gözlerimi devirip kapıyı ittirdim. İçeri girdiğimizde bir anlık titrediğini gördüm. O görevliyle konuşurken ceketimi çıkardım. Yanıma geldiğinde ceketi ona uzattım.

'' Hayır, gerek yok Teşekkür ederim.'' yüzüme bıkkın bir ifade yerleştirip ceketi omuzlarına bıraktım. Sonra çantasını yere bırakıp kollarına geçirdim. Çantasını yerden alıp eline verdim.

'' Şimdi de sen üşüyeceksin.''

'' Üşümem merak etme. Yapacağım şeylerede fazla itiraz etme. Anlaştık mı ufaklık?'' kafasını salladı. Sonra kaşları çatıldığında yine ne yaptığımı sorguladım.'

'' Bana ufaklık deme lütfen.'' geçiştirmek için kafamı salladım. Görevli ona seslendiğinde bende birlikte gittim. Ücreti ödetip bana baktı. '' Gidebiliriz.'' kafamla kapıyı işaret ettim. Kapıyı açıp geçmesi için bekledim. Birlikte arabaya binip okula doğru gitmeye başladık. Okula geldiğimiz de arabayı park edip indim.

'' Dersin ne zaman başlayacaktı?''

'' Daha yarım saat var ama senin hiç zamanın kalmadı.''

'' Benimkisi sorun değil. Sen ne yapacaksın yarım saat?'' omuz silkti.

'' Çektirdiğim fotokopileri düzenleyip çalışacağım.'' kafamı salladım.^'' Hadi Jungkook dersine git artık çok geç kaldın.'' ceketi çıkarmaya çalıştığında durdurdum.

TINY ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin