'' Hadi Jungkokk hyung neden inat ediyorsun ki? Okulda yok, ki olsa da pek umurunda olmuyor. Babam seni bir kere görmek istiyor.'' tekrar gözlerimi devirip Jimin'i yanımdan uzaklaştırdım.
'' İstemiyorum anlamıyor musun? Git başımdan.'' koluma yapışıp yalvarmaya başladı.
'' Ne olur? lütfen lütfen lütfen! Sadece bir saat. Gelip oturursun eğer sıkılırsan geri kalkarsın. Yalvarırım.'' nefesimi dışarıya bırakıp kafamı salladım.
'' Tamam lanet olsun sana tamam.'' mutfaktan çıkan Taehyung'u gördüğümde gülümsedim.
'' Ama Tae de gelsin.'' Tae kaşlarını kaldırıp bana baktı.
'' Nereye geliyorum ben?'' şirin olmaya çalışarak gülümsememi büyüttüm.
'' Babamla yemeğe.'' Yanımda durup bana baktı.
'' Hayatta olmaz. bay Jeon beni sevmiyor. Hiçbir kuvvet beni o yemeğe götüremez. unut bunu.'' yüzüm düştü.
'' Niye sevmesin seni? Seviyordur.'' kafasını iki yana salladı.
'' Jimin de gözüm olduğunu düşünüyordu ve benden nefret ediyor. Hayatta gelmem sizinle.'' Eğer utanmasam şuan ağlayabilirdim.
'' Beni yalnız mı bırakacaksın? Hem senin Jimin de değil bende gözün olduğunu anlar. Bu onu çıldırtacak. kesin gelmelisin.'' masumca bakmaya çalıştım.
'' Hayır bana hiç öyle bakma.'' aynı şekilde bakmaya devam ettim.
'' Bakma dedim Jungkook. Bu bakışlara ve tavşan dişlerine karşı koyamadığımı biliyorsun. yapma.'' elinde ki fincanı alıp sehpanın üzerine koydum.
'' Benimle bir dakika odaya gelir misin?'' elini tutup odaya kadar çekiştirerek götürdüm. Kapıyı kapatıp ona yaklaştım.
'' Şimdi sen beni hiç anlaşamadığım babamın yanına yalnız mı göndereceksin?'' omuz silkip geriye doğru kaçtı.
'' Yalnız olmayacaksın ki yanında Jimin olacak.'' belinden tutup kendime çektim. Yine aynı bakışları attım.
'' Yine de sen olmazsan yalnız hissedeceğim. Hem sevgilim olmayacakta kim olacak yanımda ?'' gözleri odanın farklı yerlerinde gezindi. Yanağına dokunup bana bakmasını sağladım. Dudağına sesli bir öpücük bıraktım.
'' Ne zaman bu yemek?'' gülümsedim.
'' Bu akşam. Gelecek misin?'' yenilgiyle kafasını sallayıp derin bir nefes verdi.
'' Biliyordum. Teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.'' gülümserken bir anda donuklaştı. Ne olduğunu anlamaya çalıştım.
'' Ne dedin az önce ?'' kaşlarımı kaldırıp ne dediğimi düşündüm.
'' Teşekkür ettim.''
'' ondan sonra'' gülümsedim.
'' Seni çok Seviyorum' dedim.'' gülümseyip kollarını boynuma sardı. Bende gülümseyip kollarımı sıkılaştırarak onu havaya kaldırdım.
'' Bende seni seviyorum.'' kıkırdayıp kollarını sıkılaştırdı.
'' Bugünün tarihini bir yerlere not alacağım. Bana ilk defa ' Seni Seviyorum' dedin.'' kahkaha atıp boynunu öptüm. Huylanıp kıkırdadı. Artık alıştığı için kaçmaya çalışmıyordu. Kokusunu içime çektim.
'' Ne zamandır sevgiliyiz biz?'' Biraz geri çekilip telefonuna baktı. Dudağını büzüp biraz düşündü.
'' 8 gün ve yaklaşık olarak 19 saat 20 dakika falan.'' şaşkınca kaşlarımı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TINY ✓
Fanfiction'' Hey hyung! bak bugün okulda kimi buldum?'' karşımdaki çelimsiz olanı inceledim. '' Kim bu?'' '' Jungkook hyung biraz kibar ol! Bu Taehyung hatırlamadın mı? '' Hatırlamadım'' same kook uke tae Larry kitabından Uyarlanmıştır. !! Kitabın orijinali "...