Jungkook:
Tişörtünü giyerken son umut kırıntılarım da bitmişti.
'' Asma yüzünü Kook. iki haftadır buradayız annemin yanına sadece bir defa gittim. Haklı olarak özlemiş beni. Onunla biraz zaman geçirip akşama yine geleceğim.'' omuz silkip ona arkamı döndüm.
'' Şuna da bakın, Jeon Jungkook küçük bir çocuk gibi hareket ediyor.''
'' Git hadi, neden buradasın hala?'' arkadan kollarını karnıma sardı.
'' Sevgilim neden böyle yapıyorsun? Akşam çok geç olmadan evde olacağım zaten.'' gülümsememi son anda durdurdum. Bana böyle kelimelerle hitap ettiğinde söylediği şeyler daha güzel geliyordu.
'' Annen boynunda ki hala geçmeyen morlukları görünce ne yapacaksın?''
'' Hayallerime kavuştum derim.'' gülümseyip ona döndüm. Ensesinden kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim. Birkaç saniye sonra geri çekildi.
'' Hayallerim bana kavuştu demeliydin'' kıkırdayıp ayağa kalktı.
'' Güzelim gerçekten buna gerek var mı? Annen buraya gelsin.''
'' Bugün Minjae gelecek ve hatırlatmak istiyorum ki çocuğu bana yaklaştırmıyorsun. Annem buraya gelip ne yapacak, senin beni Minjae'den uzak tutma çabalarını mı izleyecek?'' ona sinirli bir bakış atıp odadan çıktım.
'' Yine mi küstün? Gel öpeyim de barışalım.''
'' Sen git kendini öp.'' arkamdan kıkırdadığını duydum. Gözlerimi devirip mutfağa girdim. Kahve makinasını çalıştırıp fincan çıkardım sırtımda hissettiğim ağırlıkla bir adım öne sendeledim.
'' Demek kendimi öpeyim?'' fincanı tezgaha bırakıp bacaklarından tuttum.
'' Sen iyi alıştın böyle sırtıma zıplamaya, bak tutmam yapışırsın yere.'' kulağımın altını öpüp kollarını ve bacaklarını sıkıştırdı.
'' Git annen taşısın seni.''
'' Amma burnumdan getirdin, yeter. Sadece 2-3 saat.'' oflayıp kafamı salladım.
'' Tamam, hadi git.'' yüzümü kendisine doğru biraz çevirdi. Dudağımı öpüp sırtımdan indi.
'' Seni Seviyorum Kaslı Tavşanım. '' o çıkarken kahveyi fincana boşaltıp salona geçtim.
************
'' Minjae hadi seninle bir oyun oynayalım.'' heyecanla yüzüme baktı.
'' Taehyung'u en uzun süre öpmeyen kazanır. Eğer Taehyung'u öpmezsen sana çikolata alırım.''
'' Fıstıklı olandan mı?'' kafamı salladım.
'' Fıstıklı olandan.'' ellerini çırpıp kıkırdadı. '' Ama oyunu Taehyung'a söylemek yok.''
'' Tamam.'' Jimin ve Taehyung yanımıza geldiğinde ona bakıp gülümsedim. Minjae'nin saçlarını karıştırıp yanıma oturdu.
'' Yorgun musun?''
'' Evet annemle alış verişe çıktık. Tüm gün oradan oraya çekiştirdi beni.''
'' İstersen duş al biraz rahatlarsın.'' kafasını sallayıp ayağa kalktı.
'' Yemek yediniz mi?''
'' Evet.'' Bende Taehyung'un arkasından odaya kadar yürüdüm. Odaya girdiğimiz anda belinden tutup kendime çekerek öptüm onu. Benden ayrılıp kıkırdadı.
'' Bu ne içindi?''
'' Özlediğim için. Jimin ve Minjae'yi göndereceğim biraz sonra onlar gidince film izlemeye nedersin?'' kollarını omzuma atıp düşünüyormuş gibi yaptı.
'' Olabilir. Zaten tüm gün yoruldum, kollarında dinlenmeye ihtiyacım var.''
'' Hmm demek öyle. O zaman hızlı ol.'' alnını öpüp salona geçtim.
'' Hadi siz artık gidin evdekiler meraklanmasın.''
'' Çikolata?'' gözlerimi devirip mutfağa gittim. İki tane çikolata alıp yanlarına döndüm.
'' Al bakalım bücür.'' ayakkabısını giydirip dışarıya kadar kucağımda taşıdım. Arabanın arka koltuğuna oturup kemerini bağladım.
'' Sonra görüşürüz Minjae.'' yanağımı öpüp gülümsedi. Onlar uzaklaşana kadar arkalarından bakıp eve girdim. Mutfaktan atıştırmalık bir şeyler alıp salona döndüm.'' Film seçip Taehyung'u bekledim.
'' Aç kollarını.'' gülümseyip kollarımı açtım. Koridordan koşturarak yanıma geldi. Kollarımın arasına girip sıkıca belime sarıldı.
'' Güzelim beni öldürmeye mi çalışıyorsun. Biraz nefes alsam fena olmaz.'' kollarını gevşetip başını göğsümden kaldırdı.
'' Şaka yaptım, gel buraya.'' gülümseyip eskisi gibi konumlandı.
'' Filmi boşverelim. Sessiz oturalım.'' sesi mayışmış gibiydi.
'' Eğer uykun varsa yatak odasına götüreyim seni.''
'' Burası iyi.'' saçlarını okşayıp öptüm. Başını göğsümden kaldırmadan bana baktı. Gülümseyip burnunu burnuma sürttüm.
'' Bu çilek kokusu da ne?'' dudağını büzüp bilmiyormuş gibi yaptı.
'' Sanırım ben nereden geldiğini biliyorum.'' önce yanaklarını öptüm. Sonra dudaklarımı yanağına sürterek dudağına kadar ilerledim. Alt dudağını dudaklarımın arasına aldım. Çilek tadıyla ve kokusuyla kendimden geçtiğimi hissetim. Dudaklarımızı arasında birkaç santim fark bırakacak kadar geri çektim. Kendi dudağımı yalarken dilim onun dudağına da değdi.
'' Bulabildin mi?''
'' Buldum ve çok beğendim.'' dudağımı tekrar yalayıp dudağımda kalan çilek tadını almaya çalıştım.
'' Çilek seviyorsun yani?'' cıkladım.
'' Çilekli Taehyung dudağını seviyorum.'' kıkırdayıp yanağımı öptü.
'' Bugün ne yaptım biliyor musun?''
'' Ses tonun kızacağım bir şey yapmışsın gibi geliyor.''
'' Minjae'ye seni öpmemesi için rüşvet verdim. O da bir tane çikolataya sattı seni.'' alnını göğsüme yasladı.
'' Şaka yaptığını söyle.''
'' Üzgünüm ama şaka yapmıyorum.''
'' Tanrım! kook o küçük bir çocuk. Ona böyle rüşvet vermemelisin. Ayrıca çok çikolata yediriyorsun, yapma fazlası zararlı olur.'' iç geçirip sesimi incelttim.
'' Tamam anne.'' göğsüme vurup kaşlarını çattı. Gülümseyip burnunu öptüm.
'' Şu çilekli şeyden yine mi sürsen. Hatta istersen yatak odasına birlikte gidelim sürerken yardım ederim.''
'' Sapıksın kook.''
'' Ama benim bu halimi seviyorsun.''
'' Maalesef ki öyle.''
'' Maalesef ki' mi?'' burnunu ısırdığımda beni ittirmeye çalıştı.
'' Şaka yapıyorum aşkım. Seni her halinle seviyor olmaktan mutluyum.'' Gülümsedim. dudağını öpüp onu kucağıma alarak yatak odasına doğru ilerledim. e biraz işlerimiz vardı da .
***********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TINY ✓
Fanfiction'' Hey hyung! bak bugün okulda kimi buldum?'' karşımdaki çelimsiz olanı inceledim. '' Kim bu?'' '' Jungkook hyung biraz kibar ol! Bu Taehyung hatırlamadın mı? '' Hatırlamadım'' same kook uke tae Larry kitabından Uyarlanmıştır. !! Kitabın orijinali "...