Küçük Koala

3.5K 280 98
                                    

Parkın girişinde gözlerimle taradım. İlerde onları görünce koşturarak yanlarına gittim.

'' Neler oluyor?'' Jimin yanıma gelip sessizce konuşmaya başladı.

'' Bilmiyorum. Hiçbir şey anlatmıyor.'' derin bir nefes verip Taehyung^'un yanına oturdum.

'' Ne oldu ufaklık? Hadi anlat bana.'' gözlerini silip burnunu çekti. Koluna dokunduğumda buz gibiydi. Kollarını sıvazlayıp ısıtmaya çalıştım. '' Hadi Tae. Anlatmazsan sana yardımcı olamam.'' kafasını kaldırıp kızarmış gözleriyle bana baktı. Ceketimi çıkarıp omuzlarına bıraktım.

'' yok bir şey.'' gözlerimi devirip rahatlatmak için kollarımı açtım. o da tıpkı Jimin gibi sarılarak rahatlıyordu. Hala bana bakmaya devam ediyordu. Onu kollarımın arasına alıp sırtını okşadım. Kollarını belime sardı.

'' Ben biraz üşüdüm arabaya gitsem olur mu?'' kafamı sallayıp anahtarı verdim.

'' Isıtıcıyı açmayı unutma.'' Taehyung belimdeki kollarını sıkıştırıp yüzünü göğsüme sakladı. 

'' Hadi Taehyung ne olduğunu anlat. Belki sana yardımcı olabilirim.'' Bir süre daha sessizce bekleyip onun burun çekişini dinledim. İç çekişleri arasında derin nefes aldığını duydum.

'' biyolojik babamla tanıştım.'' kaşlarımı çattım. Bunun için miydi bu kadar göz yaşı? '' sen giderken yanımda olan çocuk benim abimmiş. Bilmiyordum. Biz bir haftadır çok iyi anlaşıyorduk. onunla. Biyolojik babamın babam bildiğim kişi olmadığını bile bilmiyordum.'' durup derin bir nefes aldı. ''Ben evlerine gitmek istemedim ama o çok ısrar etti. Kıramadım. Orada öğrendim her şeyi. Biraz sakinleşmem için odasına götürdü. B-beni-'' tekrar ağlamaya başladı. Saçlarını okşayıp sessizce bekledim. '' B-ben istemedim. Zorla-'' Ne dediğini anlamıyordum.

'' şşt tamam sakin ol. Ne dediğini anlamıyorum. Sana bir şey mi yaptı?'' seslice yutkundu. 

'' Taehyung?''  elimi çenesine koyup bana bakması için yüzünü kaldırdım.

'' Beni ö-öpmek istedi. Ben-ben istemediğimi söyledim ama dinlemedi. O-o benim üveyde olsa abim Jungkook. Beni öpmesi ne kadar doğru ?'' dişlerimi sıkıp göz yaşlarını sildim. Kollarımı sıkılaştırıp kafasını göğsüme yaslamasına izin verdim. '' İstemediğimi söylediğimde çok sinirlendi. B-beni sıkıştırdı. Daha fazlasını istediğini söyledi.'' hıçkırarak ağlamaya başladı.

'' Bunun hesabını ona soracağım. Ağlama daha fazla.'' Benden biraz uzaklaşıp kafasını iki yana salladı.

'' hayır hayır lütfen ona bir şey yapma. Herkes duyar o zaman.'' duyduğum şeylerle kaşlarım daha çok çatıldı.

'' Saçmalama Taehyung. Eğer susarsan daha fazlası olur.'' göz yaşları akarken kafasını iki yana salladı.

'' İstemiyorum. O çok güçlü sana da zarar verebilir.'' derin bir nefes aldım.

'' Tamam sakin ol. Hadi eve gidelim sende biraz dinlen. Hem üşüdün de hasta olacaksın.'' kafasını salladı. Ayağa kalkıp onunda kalkmasını sağladım. Sendelediğinde tutup düşmesini engelledim. Kolumu beline sarıp bana yaslanmasını sağladım. Parkın çıkışına kadar o şekilde yürüdük. Arabanın yanına geldiğimizde arka kapıyı açıp binmesini bekledim.

'' Ben kullanırım sende arkaya geç.'' kafamı sallayıp Taehyung'un yanına oturdum. Taehyung suçlu çocuklar gibi kafasını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu. Her zaman duygusal yönü daha ağır basıyordu. Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını kaldırıp gözlerime baktı. Omuzumu işaret ettim. Başını omzuma koyup kollarını koluma sardı. Dışardan ne kadar soğuk ve sert görünsem de içimdeki merhameti susturamıyordum. Jimin arabayı park edip arabadan indi.

TINY ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin