Knocked Up. {MPREG}

32

Louis, sabah kalktığında ilk işi ortalarında yatan River'ın alnından, Harry'nin ise yanağından öpmek oldu
Louis yataktan kalkıp mutfağa gitti. Kahve yapmaya başladığında River odada ağlamaya başlamıştı.

Harry, ağlayan oğlunun hıçkırıklarıyla yataktan kalktığında önce ona sarılıp, sakinleştirmeye çalıştı sonra da mamasını yedirmeye başladı. River hala ağlamaya devam ederken Harry de ağlamaya başladı.

"Harold, iyi misin?" diye sordu Louis.

"Hala ağlıyor." dedi Harry. "Sen kucağına alınca sakinleşiyor ama ben de hep ağlıyor."

"Acıkmıştır." dedi Louis. "Şimdi sakinleşir."

River, hala ağlamaya devam ettiğinde Louis ikisinin yanına geldi ve River'ın sırtını sıvazladı. River, ağlamasını durdurup babasına baktığında Harry'nin morali bozulmuştu.

"Seni daha çok seviyor." dedi Harry.

"İkimizi de çok seviyor." dedi Louis ve Harry'nin dudağına öpücük kondurdu. River, mamasını yedikten sonra yeniden uykuya daldığında Louis sevgilisine baktı. "Hadi, beşiğine koy. Biz de kahvaltı yapalım."

"Geliyoruz." dedi Harry ve kucağında River ile mutfağa gitti.

"Harry, River'ın mamasını verdin. Yatağında yatabilir." dedi Louis.

"Ya biz buradayken yataktan düşerse?" diye sordu Harry.

"Beşikten mi?"

"Evet." dedi Harry.

"Pekala." dedi Louis ve kahvaltı yapmaya başladıklarında River ağlamaya başladı.

"Yine ağlıyor." dedi Harry ve o da ağlamaya başladı.

"Aşkım, sen neden ağlıyorsun?" diye sordu Louis ve River'ı kucağına alıp sakinleştirmeye başladı. "Belki de uyumak istiyordur."

"Ama neden ağlıyor?" diye sordu Harry ağlamaya devam ederken.

"Sen onu kucağında tut. Ben taşınabilir yatağını getireceğim." dedi Louis. Yatak odasına gidip, River'ın taşınabilir yatağını alıp geldiğinde Harry sakinleşmişti.

Louis, yatağı masasının üstüne koyduktan sonra River'ı yatağa yatırdı. River, sakinleşmiş bir şekilde uyurken Harry ona baktı.

"Benden daha iyi bir babasın." dedi Harry. "Sanırım yapamayacağım."

"Neyi yapmayacaksın?"

"Bunu." dedi Harry ağlamaklı bir sesle.

"Aşkım, harika bir ebeveynsin. Ben sana inanıyorum." dedi Louis.

"Ama sürekli ağlıyor."

"Çünkü o bebek." dedi Louis.

"Sence mutlu mu?"

"Tabiki de mutlu." dedi Louis. "Dünyaya geldi. Onu çok seven iki tane babası var."

Harry sessiz kaldığında Louis, onun alnına öpücük kondurdu. Kahvaltı yapmaya başladıklarında Harry'nin gözü hep River'ın üstündeydi.

"Sence şuanda mutlu mu?" diye sordu Harry.

"Uyuyor." dedi Louis.

"Pekala." dedi Harry ve ona yaklaşıp nefesini kontrol etti.

"Aşkım-" dedi Louis.

"Ne?"

Louis'in telefonu çalmaya başladığında, telefonu açıp odasına gitti ve Harry ne olduğunu anlamıştı.