1

6.8K 134 6
                                    

İyi okumalarrr

-----------------------------------------------

Elimdeki valizle heyecanla karşımdaki manzaraya baktım. Buraya gelmeyeli iki yıl oluyordu. Özlemiştim doğrusu memleketimi. Son kez kız kulesine baktıktan sonra derin bir nefes aldım ve arkamı döndüm. Acaba beni görünce nasıl karşılayacaklar.

İki sene önce

Sıkıntılı bir şekilde uçaktan indim ve taksiye bindim. Ailemi, sevdiğim adamı geride bırakıp buraya gelmek benim için çok zordu. Tabi ki de eğlencesine gelmedim buraya. Jinekolog doktor olan bir arkadaşımla  havadan sudan sohbet ederken laf arasında bana yumurtalık da kisti ve belirtilerinden bahsetmişti. Hamile kalmayı önlüyormuş. Adet düzensizliği, karında şişkinlik ve ağrı, sindirim sistemi bozuklukları gibi. Tabi bu belirtiler bende de vardı. O bana sende de var mı bu belirtiler deyince hiç bozuntuya vermeden hayır demiştim çünkü aileme gidip haber vereceğini biliyordum.  Bunları duyunca hemen başka bir kadın doğum uzmanına giderek şikayetlerimi aktarmıştım. O da ultrasona alarak bir kaç test yapmıştı. Bunun sonucunda kansere doğru ilerleyen bir kist olduğunu ve tedavisini en iyi Amerika da yapılabileceğini söylemişti. Tabi bende daha fazla uzatmadan Amerika'ya gelmiştim. Aslında sevdiğim bir adam olmasa çocuğumun olmaması benim için sıkıntı değildi. Tabi birde bu adam çocukları çok sevince işler daha da karışıyordu.

Kimseye nedenini söylemeden gelmiştim Amerika'ya. Nedeni ise kadın doğum uzmanı bana tedavi sürecinin zor geçeceğini söylemişti. Ben insanların benim acılarımı acizliğimi görmelerini istemediğim için iş bahanesiyle gelmiştim. Düzenli yürüyen bir ilişkim vardı ama benim gideceğimi öğrenince vazgeçmişti benden. Tabi öncesinde çok ısrar etmişti yalvarmisti gitmemem için. Oysa bilmiyordu ki onun için gittiğimi.

Günümüz

Acaba tatlı mı alsam giderken eve. Off. Tepkilerinden o kadar çok korkuyorum ki. Çalan telefonumla çantamı açtım içinden telefonu alarak  ekrana baktım ve gülümsedim. Amerika'dayken bir dakika bile yanımdan ayrılmayan git desem bile gitmeyip bana destek olan kardeşim dostum arkadaşım Alperen arıyordu. Daha fazla bekletmeden açtım ve kulağıma götürdüm.

-Güzelim indin mi? Nasılsın ağrın var mı?

-İndim evet hatta şu an kız kulesinin önündeyim. Ağrım yok şükür. Uçaktayken ağrım tuttu ama ağrı kesici içince rahatladım.

-Off keşke ben de gelseydim. Şimdi kimse bilmiyor ne olduğunu Allah korusun bayılıp mayilsan ne yapacaklarını bilemezler. Hatta dur ben hemen uçak biletlerine bakıyorum.

-Hayır Alperen ya iyiyim ben gerçekten lütfen. Hem biz nasıl konuşmuştuk. İşini bitirince geleceksin sende.

-İyi tamam ama bak her gün arayacaksın beni ben aradığımda da hemen açacaksın. Söz ver.

-Tamam söz veriyorum.

Biraz daha konuşup gerginliğimi atmama yardım ettikten sonra kapatmıştık. Saate baktığımda 22.13'ü gösteriyordu. Daha fazla düşüncelere dalmadan taksi durağına ilerledim ve bir taksiye bindim. Evin adresini verdikten sonra arkama yaslandım ve yolu izlemeye başladım. Hiç değişmemiş İstanbul aynı bıraktığım gibi kalmış. Acaba geride bıraktığım insanlar da öyle mi onlar da aynı mı kaldılar?

(Taksici)-Geldik abla.

Taksicinin sesiyle parasını uzatıp indim ve bagajdaki bavulları aldım. Yolun nasıl çabuk geçtiğini anlamamıştım. Arkamı dönerek evime baktım. Evimiz iki katlı bir evdi daha doğrusu buradaki bütün evler iki katlıydı. Heyecanlı bir şekilde ilerledim ve ellerim titreyerek zile bastım. Kapıyı canım annem (Meryem) açmıştı. Kollarımı iki yana açarak konuştum.

-Ben olmayınca kapı açma işi sana mı kaldı canım annem. Ama merak etme bundan sonra yine ben açacağım kapıları.

Annem bana şok olmuş bir şekilde bakarken arkadan abim (Selim)  göründü.

(S)-Kim geldi anne?

-Ben geldimmmmm.

(S)-Fıstığım.

Abim annemin aksine beni kolları arasına almıştı. Abimden ayrıldıktan sonra anneme döndüm ağlamaya başlamıştı. Beni çektiği gibi sıkıca sarıldı.

(M)-Canımın içi hoşgeldin güzelim benim.

-Hoşbuldum anne ama galiba boğuluyorum.

Bu sözüm üzerine hızlıca benden ayrılarak yüzüme baktı. Yanaklarımdan bol bol öptükten sonra herhalde aklına yeni gelmiş gibi beni eve aldı. İçeriye salona girerken konuştum.

-Babam (Ahmet) yok mu?

(M)-Babanı biliyorsun kızım erkenden uyudu o.

-O zaman bende uyandırırım. Burada biricik kızı gelmiş uyansın bir zahmet.

Annem kahkaha atarken ben çoktan üst kata çıkmış annemlerin odasına girmiş ve yatağa atlamıştım.

-Babaaaa bennn gellldiimmmm. Haadddiii uuyyyannnn.

Babam uyku mahmurluğuyla gözlerini açarak bana baktı. Önce şaşırdı sonra kaşlarını çattı.

(A)-Of bu nasıl rüya? Herhalde özlemimden.

Ardından sırtını dönerek uykusuna devam etmeye başladı.

-Baba rüya değil gerçek. Ben geldim. Hadi uyan ya.

Tekrar bana bakarak bu sefer hem özlemle hem de şaşırarak baktı ve sıkıca sarıldı. Yarım saat kadar ailemle özlem gidermeye çalışmıştık. Sonra da yol yorgunu olduğumu söyleyip odama çıkmıştım. Normalde onları asla bırakmazdım fakat ağrılarım başlamıştı. Daha yeni yeni tamamıyla iyileşiyordum. Odama çıktığım gibi üzerimi değiştirip uyumuştum. Amerika da ki doktorum bol bol dinlenmem ve yaklaşık bir sene kadar kendime ciddi anlamda dikkat etmem gerektiğini söylemişti. Ayrıca bir sene boyunca bekaretimi korumak zorundaydım. Aksi takdirde çok kötü şeyler olabilirdi.

Sabah telefonumun zil sesiyle uyanmıştım. Baktığımda her zaman ki gibi Alperen arıyordu.

-Alo.

-Günaydın güzelim nasılsın?

-İyiyim sen nasılsın?

-Bende iyiyim erken aradım üzgünüm ama daha fazla bekleyemedim. Ağrın sızın var mı?

-Yok hayır dün gece biraz sancı girince ben de kendimi zorlamayıp hemen yatağa girdim zaten.

-Simdi nasılsın bir şeyin yok demi? Bak bir şeyin varsa hemen gelirim biliyorsun.

-Evet biliyorum ama iyiyim. Ağrım yok şu an için.

-Hah iyi tamam güzelim ben öpüyorum seni ararım tekrar. Görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra saate baktım 08:48. Yatakta esnedikten sonra kalktım. Banyoya ilerleyip güzel (tabi doktorun söylediği şekilde) bir duş aldıktan sonra çıktım. Üzerimi giyinip aşağıya indim.

Mutfaktan gülüşme sesleri geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfaktan gülüşme sesleri geliyordu. Bende kocaman gülümseyerek oraya doğru ilerledim. İçeriye girdiğim gibi sanki yere çivilenmişçesine kalakalmıştım. Yıkılmıştım adeta. Annem ise benim yıkılmışlığıma inat neşeli bir sesle beni göstererek konuştu.

(M)-İşte size sürprizimmmm.

----------------------------------------------------

Umarım beğenirsinizzz canlarrr ❤️

KARAN MAHALLESİ 🤍 (Mahalle Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin