12

1.4K 42 2
                                    

İyi okumalarrr

--------------------------------------------------

Tartışma da Burak bağırıyor daha doğrusu bağırmamaya çalışarak konuşuyor, Elvan ise ağlayarak kendini inandırmaya çalışıyordu. Çıkıp çıkmamak konusunda kararsız kaldım.

(Burak)-Ne demek oluyor bu? Ha sen aklını mı kaçırdın?

Noluyor ya?!

(Elvan)-Burak sana yemin ederim ki gerçeği söylüyorum. Ben gerçekten de hamileyim. Böyle bir şeyin yalanı mı olur?

Duyduklarımla kalakalmış bir şekilde kapının kulpunu tutuyordum. Acaba ne yapsam? Çıksam mı? Off. En iyisi beklemek ve Burağın bana gelip dürüstçe olanları anlatması. Ellerimi kapının kulpundan çekip oradan uzaklaştım ve lavobanın kapıya en uzak noktasını seçerek oraya ilerledim. Burada sesleri az da olsa kesilmişti. Hiç değilse bağırmadıkları sürece duymuyordum. Gerçekten de böyle bir şey mümkün olabilir mi? Tabi ki de neden olmasın ki. Sonuçta ben buraya yeni geldim. Gelmeden önce de aralarında bir ilişki vardı. Tabi ki de Burağa sen nasıl böyle bir şey yaparsın gibi şeyler söylemeyecektim. Çünkü ben yokken olmuş olan bir olay. Onun hayatında yokken onun ne yaptığına karışamadığım gibi bu konuda da bağırıp çağırmam saçma ve mantıksız.

Duvara yaslanmış bir şekilde duruyorken birden sesler kesildi. Biraz daha bekleyerek kapıya yaklaştım ve yavaşça çıktım. Etrafıma iyice bakınca görememiştim kimseyi. Azıcık ağrım vardı. Yüzümdeki hayal kırıklığına uğramış ifadeyi silmeye çalışarak masaya ilerledim ve oturdum.

(Meryem)-Kızım nerede kaldın? Gittin gelmek bilmiyorsun.

-Geldim işte anne.

Çantamın içini açarak bir ilaç çıkardım ve hemen içtim. Annem ve Hatice annenin endişeli bakışlarını görünce gülümseyerek konuştum.

-Merak etmeyin iyiyim ben. Sadece yoruldum biraz. Ondan dolayı içiyorum bu ilacı.

(Meryem)-Eve gitmek ister misin kızım?

-Olur aslında. Dinlenmek istiyorum.

(Hatice)-Hah Burak da geldi. Oğlum Vuslat'ı eve bırak yorulmuş biraz dinlensin.

Burağın endişeli bakışları bana dönünce gülümsedim.

-İyiyim ben merak etme. Yoruldum sadece.

(Burak)-Hadi gidelim o zaman.

Kafamı sallayarak kalktım ve salondan çıktık. Arabaya binip eve gelince Burağı beklemeyerek indim ve eve ilerledim.

-Güzelim beklesene.

-Ha şey ben yoruldum da ondan acele ediyorum. Tamam ben teşekkür ederim bıraktığın için git istersen.

Bana bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyodu. Aramızda ki mesafeyi kapatarak önüme geldi. Elini kaldırıp yanağıma koyarak okşamaya başladı.

-Güzelim sen iyi olduğuna emin misin?

Ondan ayrılarak bir kaç adım geri gittim.

-Evet iyiyim. Dediğim gibi yoruldum sadece. İyi geceler sana.

Belli etmemeye çalışıyordum fakat yine öyle bir şeyin olma ihtimali beni Burak'tan geriye itiyor ondan uzak durmamı sağlıyordu. Arkamı dönerek kapıyı açmak için anahtarı çıkarmaya çalıştım. Sadece çalıştım çünkü çantamda anahtarın a sı bile yoktu. Oflayarak Burağa döndüm. Arabaya yaşlanmış beni izliyordu.

-Gelirken yorgunlukla annemden anahtarı almayı unutmuşum.

-Tamam hadi gidelim bize.

Bir anda ne yapacağımı şaşırarak bağırırcasına konuştum.

KARAN MAHALLESİ 🤍 (Mahalle Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin