7

2.8K 95 0
                                    

İyi okumalarrr

----------------------------------------------------

Ümitlerim kırıldı gitti,
Hayallerim yıkıldı bitti,
Bu dert beni benden etti,
Sevdim sevdim bak ne hale geldim.

Şarkıyı mırıldanırken bir yandan da baklava hamurunu açıyordum. Yarın bizim evde gün vardı onun için kek pasta çörek yapıyordum. Aylin, Betül ve Hande de gelmişti bana yardıma. Ben tatlıları yapıyordum Aylin süpürüyordu, Betül siliyordu, Hande ise toz alıyordu. Annem ise işleri bize kilitleyip Burak'lara kaçmıştı. Yarın eğlence vardı kısacası.

Sabahtan beri yarın için hazırlık yapıyorduk. Zaten adet ağrım varken üstüne bir de saatlerdir ayakta kalmayla gereğinden fazla yorulmuştum. Doğrusu bayılmaktan korkuyordum. Elimdeki son yufkayı da açıp baklavanın son katını da koydum tepsiye. Tepsiyi fırına verip yorgunlukla sandalyeye çöktüm. İçeriye giren Hande'yle bakışlarım ona döndü.

-Hayırdır kardeşim çabuk yoruldun. Eskiden hepimizi cebinden çıkarırdın.

-Yok yorulmadım da baklavayı fırına verince şimdi ne yapsam diye düşünüyordum.

-Hmm zaten senin yorulma ihtimalin bana imkansız göründü. Neyse kardeşim markete kadar gidebilir misin? Alman gereken temizlik malzemeleri varda.

-Tabi giderim ben. Siz liste yapın çıkarın. Hemen alıp gelirim. Ama gecikme ihtimalime karşılık yarım saat sonra baklavayı fırından çıkarmayı unutmayın.

-Tamamdır o iş bizde. Zaten liste yapmıştık biz. Al.

Uzattığı listeyi alıp ufak bir göz attım. Oha ben bunları bu halde nasıl taşıyacağım.

-Hemen çıkıyorum ben.

Kalkıp üzerimdeki önlüğü çıkarıp tezgahın üzerine koydum. Yeteri kadar para alıp evden çıktım. Artık gerçekten de araba alsam güzel olur şimdi yürümem gerekiyordu markete kadar. Alperen iş için gitmişti. Sıkıntıyla elimi karnıma götürdüm. Çok fena sancılar giriyordu. Oflayıp markete doğru yürümeye başladım. Gelince içeri girip gerekli malzemeleri aldım. Poşetleri doldururken bugün iyi şeylerin olmayacağını hissediyordum. Yani bayılacak gibiydim. En iyisi eve malzemeleri bırakıp bende bulunan yedek anahtarla Alperen'in evine gidip dinlenmekti. Zaten yapılacak bir tek tuzlu kurabiye kalmıştı.

Ellerimi poşetlerle doldurup marketten çıktım. Allah'tan market evimize 15 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Evi görmeye başladığımda karşıma bir de telefonla konuşan sırtı bana dönük olan Burak vardı. Yavaşça bana döndüğünde telefona bir şeyler söyleyip kapattı. Bana kaşları çatılı bir şekilde bakmaya başladı. O kadar mı vasat görünüyorum?

Yavaşça ellerimdeki torbalar yere düşerken gözlerim kapanmaya başlamıştı. Biliyordum işte bayılacaktım ben. Off.

Burak'tan

Artık bu kadar ayrılık bana yetmişti. Gidip konuşacaktım Alya'mla. Ha konuşmak istemese bile zorla dinletecektim kendimi.

Evlerinin önüne gelince arabayı park ettim. Arabadan çıkarken çalan telefonuma baktım. Bir müvekkilim arıyordu. Cevaplayarak kulağıma götürdüm. Arabadan indim.

-Alo.

-İyi günler Burak Bey müsaitseniz sormak istediğim sorular var.

Yavaşça arkamı dönerken elinde poşetlerle buraya doğru gelen Alya'mı gördüm. Sanki iyi değildi. Kaşlarımı çatarak konuştum.

-Ben size sonra dönerim.

-Peki iyi günler.

Telefonu kapatarak cebime koydum ve güzelimi izlemeye başladım. Ellerindeki torbalar yere düşerken ben çoktan onun yanına koşmaya başlamıştım.

KARAN MAHALLESİ 🤍 (Mahalle Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin