11

1.6K 46 0
                                    

İyi okumalarrr

------------------------------------------------------

Heyecanla elimdeki tarağı makyaj masasına koydum. Bugün ilk iş günümdü. Alperen'le yine güzel bir koşu yapmış ve sonrasında da eve gelmiştim. Hande bana Alperen'e aşık olduğunu söylediğinden bu yana iki gün geçmişti. Bu iki gün içerisinde Alperen'in ağzını aramıştım. Bu işlerde acemi olduğum için pek bir şey öğrenmemiştim. Aslında ben çat diye soran insanlardanım fakat Handenin yoğun ısrarı üzerine soramamıştım. Burakla aramız güzel gidiyor. Birbirimizi gerçekten de çok sevdiğimizi ve özlediğimizi iyice anlamıştık.

Aynada kendime son bir bakış atıp odadan çıktım.

Mutfağa gelince yerime oturdum ve kahvaltıma başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfağa gelince yerime oturdum ve kahvaltıma başladım. Annemin sesiyle ona döndüm.

-Bugün Selvi teyzenin kızı Umay'ın düğünü var kızım ve bizde gidiyoruz kesinlikle itiraz kabul etmiyorum. Zaten kına gecesine gelmedin.

-Ama an-.

-İtiraz yok dedim Vuslat!

-Of tamam.

-Anneye of denmez.

Kahvaltı bitince kalktım ve evden çıktım. Karşımda elinde telefonla birini arayan Burağı görmüştüm. Biraz sonra benim telefonum çalınca onun aradığını anlamıştım. Bakışları bana dönünce gülümsedim. Yanına ilerleyip kollarımı beline doladım. Oda sarılışıma karşılık verince yavaşça ayrıldım.

-Günaydın.

-Günaydın güzelim. Nasılsın?

-Daha az önce konuştuk sevgilim.

-Az önce dediğinin üzerinden bir saat geçti. Napabilirim özlüyorum işte.

Kocaman gülümseyerek yanağına bir öpücük kondurdum.

-Sevgilim işe gitmem gerekiyor. Biliyorsun bugün benim ilk iş günüm.

-Biliyorum güzelim. Ben işe gitmeden seni göreyim dedim ve gördüm.

-Tamammm. O zaman ben gideyim.

Ona arkamı dönerek arabama yaklaştım. Sürücü koltuğuna oturmadan önce dönüp baktım. Oda aynı şekilde bana bakıyordu. Gülümseyerek öpücük attım ve arabama bindim. İşyerine gelince herkese günaydınlar dağıtarak odama geçtim. Doğrusu daha ilk günden bana bir oda verilmesi ve bu kadar iyi bir maaş beni şüphelendirmişti. İnşallah altından bir şeylik çıkmaz.

Mesaimin bitmesine yakın odamın kapısı tıktıklandı.

-Gel.

İçeriye patronum olan adam girdi. Yani galiba öyleydi.

Hafifçe tebessüm ederek konuştum.

-Buyrun?

-Vuslat Hanım siz misiniz?

Odanın içine girerek kapıyı kapattı ve masanın önünde bulunan koltuğa oturdu.

-Evet benim.

-Ben Akça Araç. Sizi yeni iş gününüz için tebrik etmeye geldim.

-Teşekkür ederim Akça Bey.

-Biliyorsunuz ki bu şirket Türkiye'nin ileri gelen şirketleri arasında. Bu yüzden size güvenmek istiyorum.

-Tabi bana güvenmenizi bende isterim. Fakat bunu zaman gösterecek.

-Dogru evet haklısınız. Neyse size kolay gelsin. Dediğim gibi tebrik etmeye gelmiştim. Tebrikler yeni işiniz hayırlı olsun.

-Teşekkür ederim.

Ayağı kalkarak odadan çıktı. Garip bir havası vardı. Nedense bende pek iyi duygular uyandırmadı.

Mesaim bitince kalktım ve işyerinden çıktım. Eve doğru sürmeye başladım. Eve gelince annemin söylemesiyle düğün için hazırlanmaya başladım. Siyah ince askılı mini bir elbise giymiştim. Annemi daha fazla söyletmemek için aşağıya yanlarına indim. Evden çıkarak hepimiz babamın arabasına bindik ve düğünün yapılacağı mekana geldik. İçeri girdik. Paraya iyi kıymışlar ama he.

Çok şık bir salondu burası. Henüz tek tük insanlar vardı. Biz Hatice annelerin oturduğu masaya ilerleyerek oturduk.

-Hani geç kalmıştık anne. Daha doğru düzgün gelen bile yok.

(Meryem)-Sus kız.

Nefesimi vererek Hatice anneye döndüm. Burak gelmemişti henüz.

(Hatice)-Maşallah kızım yine çok güzelsin.

Kocaman gülümseyerek konuştum.

-Teşekkür ederim Hatice anne. Sende öylesin.

Yaklaşık yarım saat içinde salona dolmuştu ve Burak da gelmişti. Alperen'e de davetiye vermişlerdi ama onunla konuşurken işi olduğu için gelemeyeceğini söylemişti. Bu yüzden kendisi adına bir hediye iletmemi istemişti. Aslında gelseydi güzel olurdu çünkü Hande'yle aralarını yapmak istiyordum. Alperen ilk eşini çok severdi bana hep onunla güzel anılarından bahsederdi fakat çok fazla değildi güzel anıları çünkü eşi Sevda onu sevmemiş. Zaten babaları arkadaş olduğu için her ne kadar Alperen severek ve isteyerek evlense de Sevda zorla evlenmiş ve bence Alperen sevilmeyi gerçekten de hak eden biri.

Hande her ne kadar çapkın biri olsada sevdimi sonuna kadar seven biriydi. Bence çok yakışacaklar.

Bizim mahalde bir arkadaş gurubumuz var. En büyüğümüz Emre abiydi nişanlısı Aylin ile yakışıyorlardı. En küçüğümüz Ali'ydi onun da bir kalp yarası vardı ama kimse bilmiyordu. Benim gibi içinde yaşayan bir insandı. Keremle biz aynı yaştaydık. O da Betül'le birbirlerini seviyorlar fakat bir türlü açılmıyorlardı. En son Betül'le sohbet ettiğimizden yana böyleydi.

Düğün artık başlamıştı. Gelin ve damat ilk danslarını yapmışlardı. Tabi bizde Burak'la dans etmiştik. İki saat sonra artık uykum gelmişti. Burak beş dakikadır ortalıklarda yoktu. Annemin sesiyle ona döndüm.

-Kızım git bir yüzüne su çarp.

Kafamı sallayarak ayaklandım ve tuvaletlerin oraya yöneldim. Tuvalete girip yüzüme su çarpıp kendime gelince çıkmak için kapıya ilerledim.

Tam kapıyı açacaktım ki duyduğum seslerle yerime çivilendim adeta. Duyduğum seslerin sahipleri Burak ve Elvan'nın sesiydi.

---------------------------------------------------

Umarım beğenirsinizzz canlarrr ❤️

Kısa oldu sanki bu bölüm. Siz ne dersiniz bölümleri daha da uzun yazayım mı? Yoksa sizi sıkmayıp böyle mi devam edelim?

KARAN MAHALLESİ 🤍 (Mahalle Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin