RSGB (the FAYZ) Düzenleniyor

DİRİLİŞ

Dünyaya yeniden doğuyordu karanlık
En büyük silahıydı insanlardaki zayıflık
Artık dünyadaki barışa uzaktık
Insanların sonu olacaktı olanları umursamamazlık

Gökyüzü o akşam çok parlaktı. Yıldızlar ve ay birbirleriyle bir uyum içindeydi adeta. Gaia'da bu uyumdan büyülenmiş gibi hayranlıkla gökyüzünü seyrediyordu. O sırada Drake'in sorduğu soru bu güzel anı bozdu. "Efendim kaç ucube diriltmelisiniz?" sorduğu sorunun ne kadar saçma olduğunu düşünerek kendine kızdı Drake.
-Ne kadar istersem
-Haklısınız efendim o zaman planınız nedir?
-Sen hangi ara bu kadar meraklı oldun Drake?
-Efendim sadece o çocuklara acı çektirme isteğimi bastıramıyorum.
-Bu yüzden seni yanımda tutuyorum. Yanıma gel. Kamçını güçlendirmeliyim.
-Ya da diğer kolumu da kesip yerine kamçı koyabilirsiniz.
-Sen bana emir mi veriyorsun?
-Hayır efendim.
-Yanıma gelmeyi düşünüyor musun? Yoksa kamçın böyle mi kalsın? Beni, seni dirilttiğime pişman etme.
1 dk sonra Drake adeta kendini yenilenmiş gibi hissediyordu. Gaia'da güçlendirdiği kamçıya büyük bir heyecanla bakıyordu. "İşte, işte!!! Tam istediğim gibi."
-Biliyorum. Drake şimdi boş bir araziye gitmemiz gerekiyor.
-Efendim ben nasıl gideceğim?
-İkimizi de boş bir araziye ışınlayacağım biraz zekanı kullan.
5 dk sonra istedikleri gibi bir arazi bulmuşlardı. Gaia gözlerini kapadı ve kendine bir beden seçti. "Ama efendim bu beden Diana'nın kızının bedeni değil mi?"
-Evet öyle, şuan sadece bu bedeni kullanabiliyorum. Ve bana artık Gaiaphage deme benim adım Gaia. Anlaşıldı mı?
-Evet efendim.
-Şimdi konuşma. İstediğim ucubeleri yaratmak için odaklanmam gerek.
Gaia gözlerini kapatıp odaklanmaya başladı. Önce kimi seçeceğine karar verdi, sonra işe koyuldu. Gözlerini açtığında karşısında Penny yerde baygın bir şekilde duruyordu. "Bilinci birazdan yerine gelecektir." Ellerinden çıkan siyah ışınlar kocaman arazide bir kafes oluşturmuştu. "Dirilttiğim herkesi bu kafesin içine koyacağım. Ama biz içinde olmayacağız."
-B...b... ben nerdeyim?
-Sonunda uyandın Penny.
-Gaiaphage???
-Bir daha bana Gaiaphage dersen seni Dünya'nın öbür ucuna fırlatırım. Duydun mu? Benim adım Gaia.
-Evet ama bu, bu nasıl oldu?
-Çok konuşuyorsun, soru sormayı bırak aynı Drake gibisin.
-Drake'de mi burada?
-Evet ve eğer anlaşamazsanız ikinizi de dirilttiğime pişman ederim. Şimdi gel kafesin dışına çıkmalıyız. Drake ile sana bir görev vereceğim.