BAĞLANTI

143 12 7
                                    


Dünya çevrilmişti kendi karanlığıyla
Mecburlardı Dünya'yı kurtarmaya
Her biri yakalanacaktı sonunda
Tekrar gelmezlerse bir araya

Lana Arwen Lazar yorgun ve aç bir şekilde köpeği Patrick ile eve dönüyordu. "İşte geldik." diye kendi kendine mırıldandı.
Eve girdiğinde hemen mutfağa, buzdolabına doğru gitti. Hemen kendine yiyecek bir şeyler çıkardı. Ardından masaya geçip haberleri açtı.
"Evet sayın seyirciler, yeni bir gelişmeyle karşınızdayız. Bugün saat 4 sularında * cafesinin yakınlarında bir olay meydana geldi. Astrid Ellison ve Sam Temple adında iki kişi yan yana yürürken Sam Temple ellerinden yıldırım çıkarıp yakınlardaki bir ağacı saniyesinde kül etti."
Lana televizyonun sesini açtı.
Olamaz.
Gerçek olamaz, diye düşündü.
"İki genç te olay gerçekleştikten sonra hemen olay yerinden ayrıldı."
Lana hemen telefonunu eline aldı.

Sam haberleri açsana, diye seslendi Astrid. "Tamam açıyorum." diye karşılık verdi Sam.
"Evet sayın seyirciler, yeni bir gelişmeyle karşınızdayız. Bugün saat 4 sularında * cafesinin yakınlarında bir olay meydana geldi. Astrid Ellison ve Sam Temple adında iki kişi yan yana yürürken Sam Temple ellerinden yıldırım çıkarıp yakınlardaki bir ağacı saniyesinde kül etti."
"İki genç te olay gerçekleştikten sonra hemen olay yerinden ayrıldı."
Astrid de Sam de şaşkın bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. O sırada Sam'in telefonu çaldı.
"O da neydi öyle?"
"Teşekkür ederim Lana sen nasılsın?
"Bırak şimdi, önümüzde daha büyük sorunlarımız var Sam."
"Evet, peki ne yapacağız?"
"En iyi yaptığımız şeyi. Ne zamandan beri cevabını bildiğin sorular sormaya başladın?"
"Ne zaman harekete geçiyoruz?"
"Yarın... Evet yarın diğerlerine de ulaşmaya çalışacağım."
"Tamam. Sonra görüşürüz.
"Hoşçakal Sam."

"Arayan Lana mıydı?"
"Evet, o da bizim gibi haberleri görmüş."
"Yarına kadar herkesi bir araya getirebilecek mi"
"Ya getirecek ya da biz üçümüz buluşacağız."

"Patrick, oğlum uslu dur. Ayrıca şimdi yapacağım şeyden sakın korkma tamam mı?" Lana eline bir bıçak alıp parmağında küçük bir çizik yarattı. Artık ona böyle şeyler acı vermemeye başlamıştı. Nasılsa o bundan daha büyük acılara katlanmıştı. O RSGB'den sağ çıkmıştı. Bu düşünceler aklında uçuşurken Patrick huzursuz bir biçimde hırladı.
Lana diğer elini kanayan parmağına yerleştirdi.
Gözlerini kapadı.
Odaklandı.
Gözlerini açtığında parmağında yaradan bir eser yoktu.
"Acaba daha kaç hayat kurtaracağım?"

Arkadaşlar lütfen yorumlarınızı ve votelarınızı eksik etmeyin. Yorumlarınıza ve votelarınıza ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler😊

RSGB (the FAYZ) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin