Rᥱᥒt | Yιzhᥲᥒ

Bölüm 30 [ Never Tear Us Apart ]

INXS-
Never Tear Us Apart

Zhan gergindi ve bu ona o kadar uygunsuzdu ki buna inanamadı. Elbette yoldan geçen biri asla söyleyemezdi, ama öyleydi. Bo ve onun Çin'e dönmelerinin üzerinden bir ay geçmişti ve yeni bir hayat yaşıyorlardı. Bo, onun yanına taşınmıştı ve gerçekten mutluydular. Düğünlerinden sonra kendi ayçiçeği bahçelerine sahip olacakları Zhan'ın banliyödeki yeni evine taşınmayı planlamışlardı.

Ancak inşaat işi bitmediği ve düğünleri henüz planlanmadığı için hala çalışma aşamasındaydı. Bu da Zhan'ı şimdi olduğu yere getirdi. 

Şangay'ın en özel ve seçkin restoranlarından birinde oturmuş, asla yüz yüze görüşmeyeceğini dürüstçe düşündüğü birini bekliyordu.

Elbette, onun gibi bir ölümlü bu kişiyle asla randevu alamazdı. Yubin ve Seungjoo'nun çalışmasıyla olmuştu. Bir parçasını bile sevmediği bir... yetersizlik hissi vardı. Yer yüzünden değildi, birçok kez burada bulunmuştu ve gerçekten de onların en iyi müşterilerinden biriydi. Şirketti.

Bu özel toplantının sonuçları, gelecek yıllarda aile dinamiklerini belirleyecektir. Yani evet, huzursuz hissetti.

Vaktinden on beş dakika önce gelmişti. Güvenlik detayları müşterilerle göze çarpmayacak şekilde karışmıştı. Gereksiz dikkatleri kendine çekmek istemiyordu.

Elbette, çok zengindi ve bir şekilde etkiliydi, ancak bazı köklü zengin aileleri için her zaman bir sonradan görme olacaktı. Bazı sosyal çevrelerde sadece parasıyla değil, görünüşüyle de daha fazla kabul gördüğünü biliyordu. Ama ona yüz vermeyen insanlar vardı. Beklediği kişi gibi.

Mekana girer girmez onu gördü, minyon ve ince, inkar edilemez güzel ve zarif. O, duruş ve zarafetin somutlaşmış haliydi. Ne de olsa Yibo'nun annesi Madam Wang'dı.

Madam Wang, mesafesini koruyan ama tetikte olan tek bir kadın koruması ile gelmişti.

Ayağa kalktı ve onu derin bir selamla karşıladı, aktarabileceği tüm saygıyı göstererek. Oturana kadar ona tek bir kelime bile etmedi, bunu da eğilmeyi durdurmak için bir işaret olarak gördü.

Nereden başlayacağını bile bilmiyordu. Bo bir kadın olsa bile, Zhan'ın yetiştirilme eksikliği yüzünden...  ilişkileri hoş karşılanmazdı. Yani, tartışmak üzere olduğu şey son derece hassas bir konuydu. 

"Erken geldin. " Madam Wang sessizliği bozdu.

"Evet hanımefendi. Geç kalmaktan korktum. Kaba olmak istemedim."

"Dakiklik, erken değil, ZAMANINDA olmakla ilgilidir."

Zhan'ın tek cevabı "özür dilerim" oldu.

Yani bu onun pisliğini almasıyla ilgili olacaktı. Öyle olsun. Düğün törenleri ile ilgili birkaç tartışmadan biri Yibo'nun geleneksel Çin düğünlerini batılı tarzda düğünlere tercih ettiğini söylemesiyle sonuçlanmıştı. Yani Bo bir Çin düğünü isterse, ona vermek için her şeyi yapardı.

"Söyleyin Bay Xiao. Sizin gibi meşgul bir adam neden benimle tanışmak için zamanını boşa harcamak istiyor?"

"Sizinle tanışmak asla zaman kaybı olmaz."

Onu bir kez gözlemledi. Yibo'nun gözleri ve yüz ifadelerine sahipti. Gözlerinde soğuk parıltısının kendisine yöneldiğini görebiliyordu.

"Kabul etmeliyim,  beni şaşırttınız Bay Xiao."

Garson o anı gelip bir şey isteyip istemediklerini sormak için seçti. Madam Wang çay istedi, Zhan artık midesini alabileceği tek şeyin bu olduğunu düşündü.