Bölüm 12

2.5K 216 211
                                    


Sam Tsui-
We found love

Smut alert!

Yibo dudaklarına saldırıp dilini kullanan Zhan tarafından şaşırtıldı. Ağzına tam erişim vererek ona hevesle karşılık verdi. Genç adam aniden Zhan'ın tenine vahşi bir açlık duydu, böylece onun boynuna saldırarak ısırıklar ve öpücükler bırakmaya başladı.

Zhan zevk içinde ona izin verdi, kısa zamanda küçük binanın içi inlemeler ve hırlamalarla doldu. Yatağın üzetine düştüler ve tüm vücutları birbirine karıştı. İkisi de tek bir beden olmak istiyor gibi görünüyordu.

Bir anda havaya çıktılar ve Yibo Zhan'a yalvardı.

"Lütfen, sana dokunmaya ihtiyacım var."

Zhan anladı ve bir anlığına yatakta doğrulup kabanını ve tişörtünü çıkardı. Yibo da onu taklit edip aynını yapmıştı. İkisinin de belden yukarısı çıplaktı. Zhan fırsatı yakaladı ve genç adama menevra yaptı böylece genç adamı altına aldı. Sonra mermer gibi teni keşfe çıktı. Çenesinden göbeğine kadar öpücükler bıraktı.

Yibo ilk başta titredi ve ezici duyguyla gözlerini kapattı. Sonra Zhan'ın ellerinde şekillenmeye hazır bir kil gibi eridi. Zhan Yibo'nun yumuşak teni sadece öpmekten memnun değildi böylece onu yalamaya başladı, göğüs uçlarını emdi ve hafifçe ısırdı.

Sonra ilgisini Yibo'nun göbek deliğine ve etrafındaki hafif tüylere geri verdi.

Yibo'yu yumuşakça okşadı ve onun sertleştiğini farketti.

Zhan bu hislerde o kadar kaybolmuştu ki onun ne kadar canlandığını farketmemişti. Yibo'yu bu şekilde kendinden geçmiş, inleyerek ve hırlayarak bazı gerçekten günahkar sesler çıkarırken görünce aniden durdu.

Yibo gözlerini açtı ve direk Zhan'ın gözlerine bakarak konuşmadan neden durduğunu sordu. Zhan yanan gözlerle ona baktı ve sessizce iznini istedi.

Genç olan onu onayladı. Kelimelere gerek yoktu. Sonra Zhan Yibo'nun kotunun düğmesini açtı ve iç çamaşırı ile birlikte  çıkardı.

Yibo kıvrandı, biraz sıkılgan ve gergin göründü.

"Rahatla" dedi Zhan alçak ve baştan çıkarıcı bir sesle.
"Isırmam....çok fazla."

Yibo her nasılsa korkmuş göründü. Zhan ona gülümsedi ve konuştu.
"Asla canını yakmam. Bana inanıyor musun?"
Zhan ciddiyetle baktı Yibo'ya.

Ve yibo ona inandı. Sahip olduğu her şüphe bir kerede kayboldu.
Sonra Zhan yavaşça kökünden başına yolculuk ederek onun uzunluğunu yaladı. Tamamını yutmadan önce onunla iyice ilgilendi.

Yibo  bayılmak üzereydi. Bu çok fazlaydı. Daha önce hiç böyle hissetmemişti. Zhan'ın ağzının sıcaklığı çıldırtıcıydı. Bir zevk denizinde boğuluyordu ve inlemeye başladı.

"Zhanzhan, lütfen."

Zhan sabit bir ritimle onu ağzına almaya devam etti. Ara sıra durdu ve dilini penisinin başında döndürdü ve emdi. Durmaya geldiğinde üyeyi ağzından çıkardı ve topları okşadı ve emdi.

Yibo o anda ona yalvarıyordu böylece Zhan ona acıdı ve penisini ağzına tekrar aldı. Ama bu sefer daha derine. Ritme devam etti, bu kez Yibo adını inleyerek ağzına gelene kadar gitmesine izin vermedi.

Yibo nefes nefeseydi, kendini sakinleştirmekte zorlanıyordu. Sonunda konuşabildiğide Zhan'a sordu.

"Ya sen Zhan?" diye sordu pantolonundaki çıkıntıya bakarak.

"Oh, ben ilgileneceğim."

"Ama benim sıram..." Yibo konuşmayı denedi.

"Bebeğim bu sırayla ilgili değil." dedi Zhan sırıtarak. "Bu benim verebildiğim tüm zevki vermemle ilgili, ben zevki ecstasy den alıyorum."

"Nasıl?" merakla sordu Yibo.

"İzlemek ister misin?" diyerek kışkırtıcı bir sırıtışla sordu Zhan.

Yibo'nun dili tutulmuştu. Daha önce hiç böyle ahlaksız bir adam görmemişti.

Zhan elini yavaşça kemerine götürdü ve onu çözdü. Şehvetle pantolonundan ve iç çamaşırından kurtuldu ve yatağın üstünde Yibo'ya yakın bir şekilde diz çöktü. Yibo'nun birkaç dk önceki ifadesini hatırlayarak gözlerini kapattı ve yavaşça kendine dokunmaya başladı. Birkaç hareket sonra yüzünde keyifli bir ifade ile inleyerek ve Yibo'nun adını söyleyerek geldi.

Zorla soluyarak yatakta eğildi ve yoğun bir şekilde Yibo'ya baktı. Sanki onun özelliklerini hafızasına kazımaya çalışıyormuş gibi.

Yibo çok dalgındı. Zhan son derece düşünceli bir sevgiliydi. Hayatının geri kalanında şımarık olmaktan korktu. Zhan ile karşılaştırdığında diğer herkes ahmak gibiydi.

Zhan Yibo'ya yaklaştı ve onu sıkıca sardı. Yibo kalbinin teklediğini hissetmişti. Bu onun için çok fazlaydı. Zhan'ın kucağına yaslandı ve dağıtmaya çalıştı....yüreğine yavaşça yayılan bu duyguyu.

"Sana bir soru sorabilir miyim?" dedi Yibo.

"Elbette"

"Neden buradan taşınmamı o kadar çok istiyorsun?"

"Çünkü burda yaşamak için ödeme bile yapmamalısın. Burası.... çok sağlıksız."

Yibo güldü. "Dolaylı olarak kiramı senin ödediğinin farkındasın değil mi?"

Zhan şaşkınlıkla gözlerini açtı. Yibo haklıydı! Sonra dudaklarını büktü ve aksi aksi konuştu.
"İstemiyorum!"

"Şey bebeğim,seçim senin değil." dedi Yibo sırıtarak.

"Ben de bir şey sorabilir miyim?" dedi Zhan.

"Evet."

"Bayan Smith'in en sevdiği çiçeği nasıl biliyordun?"

"Oh! Bilmiyordum. Ayçiçekleri benim en sevdiklerimdi."

"Öyle mi?" tatlıca sordu Zhan.
_________

_________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rᥱᥒt | YιzhᥲᥒHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin