Rᥱᥒt | Yιzhᥲᥒ

Bölüm 22 [ İntermezzo]

Marit Bergman-
Rent

Hiç şüphe yok ki Seungjoo aşırı kızgındı. Bu haftanın çok uzun olacağı belli olmuştu, ve daha yalnızca pazartesiydi! Bu karışıklık babasından gelen bir aramayla başladı. Babasının bir hissedarlar toplantısı için yarın ona Shanghai'da ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştı. Kahrolası yarın! Ve o şu anda New York'taydı. Yani saygın bir iş adamı ne yaparsa onu yaptı. Bir uçak bileti alması için asistanını aradı. Ve bu büyük bir hataydı.

Sonunda bu hata tamamen ona aitti, göze hoş geleni seçmek yerine açıkça yetkin olanı seçmişti ve nasıl da pişmandı. Bundan ders çıkarmalısın, derdi babası olsaydı. Ancak şu anda hiç bunu düşünemezdi.

Asistanı ona bir ticari uçak bileti almayı denedi. Başlamak için berbat bir fikirdi çünkü ticari uçaklarda seyahat etmekten nefret ediyordu. Ama neyse, seyahatinin aciliyeti karşısında, fena fikir değildi. Bilet bulamaması dışında. Ne beyinsiz kız.

Oldukça resmi ve soğukça ona özel uçuş araştırmasını söyledi. Gerçekten acelesi vardı. Eğer zamanında orada olmazsa babası derisini yüzerdi.

Salak asistanı denedi ama onun için bir uçuş bulamadı. Bu yüzden kendini bildiğinden beri herkesin ona söylediği şeyi hatırladı. Eğer bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan kendin yap. Böylece kendini, son uçağın kiralama şirketinin sayacının önünde, bir cevap beklerken buldu.

Cevapları cesaret kırıcıydı, uçuşların bir haftaki resarvasyonları sabitti. Ama sayacın arkasındaki piliç ona bir ipucu ve telefon numarası verdi.

"Şuradaki beyefendi Shanghai'a uçmak üzere efendim. Belki ondan uçağı ve maliyetleri paylaşmasını rica edebilirsiniz."

Onunla hemen orada evlenmek istedi! Bolca teşekkür etti ve onun telefon numarasını aldı.

Ve sonra dikkatlice lobideki büyük koltukta oturan adama yaklaştı. Seungjoo Yibo'nun Korece konuştuğunda onu bilmezden gelmesinden ve yalnızca Mandarin konuştuğunda ona cevap vermesinden şu anda çok mutluydu.

"Afedersiniz bayım, bir dakikanızı alabilir miyim?" dedi Çince.

Yabancı ona nezaketle baktı.

"Evet?"

" Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama gerçekten kötü bir durumdayım."

" Lütfen oturup öyle devam edin." diye teklif etti yabancı.

" Çok teşekkürler. Görüyorsunuz, acilen Shanghai'a yolculuk yapmam gerekiyor ancak herhangi bir güvenli uçuş bulamadım. Biliyorum bu oldukça cüretkar ve kaba ama uçağınızı benimle paylaşma şansınız var mı? Elbette masrafları karşılayacağım. "

Diğer adam durumu biraz düşünüyor gibi göründü ve sonra yumuşak bir gülümsemeyle cevap verdi.

" Sorun değil. Hadi paylaşalım."

Seungjoo tüm sikik hayatı boyunca hiç bu kadar minnettar hissetmemişti. Uçak kalkmak üzereyken aceleyle ayrılmak zorunda kaldılar ve konuşmalarını düzgünce bitiremediler.

Umuyordu ki nazik adam seri katil ya da başka bir bok çıkmazdı. Uçuş sırasında insanların kendilerini tutamayıp alkol almaları falan gibi.