Huh! Çevirdiğim en uzun bölümdü. Gecikme için üzgünüm. Ve aceleyle çevirdiğim için yanlışlar olabilir. Mazur görün.
İyi okumalar! :')Harry Styles-
Sign of the TimesZhan hafif bir akşamdan kalma hissi ile erkenden uyandı. Dürtülerini kontrol etmek için alkol kullanmanın bir bedeli vardı. Akşamdan kalmalığı için birkaç ilaç içti ve duş almak için banyoya gitti. Banyodan çıktığında gün için hazırlanmaya başlamıştı. Koyu gri bir takım, beyaz gömlek ve mavi bir kravat seçti.
Aynadaki yansımasına baktı ve gülümsedi. Yakışıklı bir adamdı, ve bunun farkındaydı. Ayrıca görüşmesi için iyi ve profesyonel göründüğünü de doğrulamıştı. Üzerine uzun bir siyah kaban aldı ve sonunda hazır olduğuna karar kıldı.
Bugün önemli bir gündü. Gelecekteki iş ortaklarıyla müzakerelerinin başlangıcıydı. Ayrıca, ortak tuttukları çevirmenle sonunda tanışacakları gündü. Tüm bu düşünceler ona Yibo'yu hatırlattı. Yibo'nun nasıl giyindiğini merak etmişti. Rolüne uygun olarak mı giyinmişti? Şımarık görünmesi gerekiyordu. Zengin, kaygısız, yetişkinlikle ilgili hiçbir şeyi takmıyor gibi... Varlıklı ama aynı zamanda umursamaz görünmeliydi.
Yani Xiao Zhan beklentiliydi. Odasından çıktı ve yavaşça mutfağa doğru yürüdü. Bayan Ling çoktan ikisi için de kahvaltı hazırlamıştı. Ancak Yibo görünürde yoktu. Sabırsızca genç adamı biraz bekledi.
Sonunda, birinin mutfağa yaklaşan yumuşak ayak seslerini duydu ve Yibo'yu görmek için arkasını döndü. Kesinlikle gördükleri beklentisi dahilinde değildi. Yibo görünümünü başka bir seviyeye taşımıştı. Dar kot pantolon ve basit bir beyaz tişört giyiyordu. Siyah deri ceket ve oldukça pahalı spor ayakkabılarla görünümünü tamamalamıştı. Kendi başına biraz sade bir kıyafetti. Milyon dolar değerinde gibi görünen, Yibo'nun hepsini üzerinde taşıyış şekliydi.
Saçlarını at kuyruğu yapmıştı, ama sıkı ve bakımlı olan yerine, dağınık olanı seçmişti. Sol kulağındaki küpe görünüşünü tamamlıyordu. "Adamım, hem de ne görünüş ama!!"
"Ama bekle, Yibo eyeliner sürmüştü?! Lanet olsun!" Ve kesinlikle onunla muhteşem görünüyordu. Ve o dudaklar... Didi parlatıcı sürmeye cüret etmişti, dudakları çok dolgun ve yumuşak görünüyordu.
"Günaydın." diye cevapladı Yibo Zhan'ı daldığı hayallerden uyandırarak.
" Günaydın Didi." cevapladı Zhan.
"Gerçekten her zaman rol yapmamızı istiyor" diye düşündü Yibo içinden.
" Nasıl... Bu... İyi mi?..." diye sordu Yibo tereddütle üstünü gösterirken.
"Adamım yenmek için yeterince leziz görünüyorsun" diye düşündü Zhan ama söylemekten kendini alıkoydu.
" Rol için mükemmel Didi."
Yibo masaya oturdu ve sessizce kahvaltısını yaptı. Zhan'ın görmediği bir an gizlice onun görünüşüne bir baktı. Basitçe çok güzeldi. Belki çok genç olduğu için olabilir ama çok hızlı sertleşiyordu.
"Yibo lanet olsun sakinleş!!" diye düşündü kendi kendine. Yavaşça nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştı. Xiao Zhan Yibo'nun yavaşça nefes aldığını farketti.
" Iyi misin?" diye sordu.
" Mn. Elbette. Sadece biraz gerginim." diye yalan söyledi Yibo.
" Tamam. " diyerek boşverdi Zhan.
" Oh, Neredeyse unutuyordum!" diye ekledi sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rᥱᥒt | Yιzhᥲᥒ
FanfictionGenç Wang Yibo Xiao Zhan ile ,daha olgun ve daha deneyimli bir adamla, tanıştığında babası tarafından kısa bir süre önce evlatlıktan reddedilmişti. Birlikte beklenmedik bir tutku ve belki aşk - sadece belki - yolculuğuna başladılar. All credits bel...