''İmkansız'' dedi grur
''Riskli'' dedi tecrübe
''Manasız'' dedi mantık
''Yinede denemeye DEĞER'' dedi kalp
----------Shin'in bakış açısı--------
Saçları gelen rüzgardan uçuşurken gözleri ile korkusuzca bana bakıyordu ama saliseler içerisinde de olsa gözlerinden geçen korku dolu bakışları görmüştüm...Ne kadar onun yanına gidip sarılarak korkmaması gerektiğini söyleyerek böğürtlen kokusunu içeme çekmek istesede kalbim yapmadım...Dediğim gibi 'Kalbim' istiyordu ve ben pek onu dinlemiyordum zaten ne zaman dinlemiştim ki bu yüzden tekrardan alay yüklü bakışlarımı o çok sevdiğim gece ve gündüzün renklerinin harmanlandığı gözlere diktim ama söylediği sözlerle alaylı şekilde bakan taraf o olmuştu
-Üzgünüm ama tipim değilsin. Ölmem için aşk acısı çekmem gerekiyorsa bu acının senden geleceğini zanetmiyorum
-Tipik 'Ben senin bildiklerine benzemem' lafları...Biliyormusun bunu altımda inlemeden önce herkez söylüyor
Söylediği sözlerle ne kadar şaşırsam ve birazda olsa içim sızlasada yüzüm bunu dışa yansıtmamış ve anında cevap vermişti ama o beni hiç takmış gibi durmuyordu
-Hı-hı evet..evet anlıyorum şimdi çekilir misin gitmeliyiz
yanımdan o böğürtlen kokusuyla geçip giderken diğerleride ona eşlik ediyordu yüzümde oluşan belli belirsiz tepessümü gizleyerek kafamı çevirdim ve aşık olduğum gözlerle karşılaştım 2-3 saniye bakıştıktan sonra kafasını hızla vien'e çevirdi ve hızlı adımlarla ana binaya girerek gözden kayboldular bende yavaş adımlarla onların gittiği güzergahta ilerledim
-Gece'nin Çocuğu...Saflığın benden bulmuş hali...Hayatını yalan güzelliklerle yaşamış olman veya sana olan aşkım...Hiç bir şeyi değiştirmez şu ana kadar yaşadıkların sadece basit bir testti...Ve ölümün çok kısa bir süre sonra benim elimden yavaş yavaş..Acı çektirerek olacak...O zaman pişman olacaksın bu sözlerinden
-------------Sora'nın bakış açısı----------
O...Bana...Gülümsemişti
aslında pek gülümseme denemezdi varla yok arası bir tebessümdü ama netice olarak bana gülümsemişti...Tuhah biriydi söylediklerinden tırsmadım değil ama 10 senedir tiyatro oyunculuğu eğitimi aldığım için duygularımı gizleyebilmiştim...kendimi silkerek vien'in dediklerine odaklandım
-...Dediğim gibi sora kuruldaki kişilerin davranışlarına bakıpta onlara güvenme hepsi seni yere sermek için fırsat oluyor
-Böğürtlenli pan kekler aşkına burada benden nefret etmeyen 'sizin dışınızda' kimse yok mu
-Elbette var
-Yüzde ile söyler misin
-%90'ı....Senden nefret ediyor
-Tanrıım...Kendimi Düşman topraklarındaymış gibi hissediyorum
-Bi bakıma öyle
-annemi istiyoruuuum
Dözlerimin dolmasına engel olamadım Belki beni doğurmamış olsada anne şevkati ile büyüten Babam Rindeyi -Genellikle ona anne derim- ve başım derde girdiğinde her zaman arkamı kollayan -erkeksi- babam Ushiroyu özlemiştim şimdi gidip ikisinin arasına sokularak kendimi yaşadığım bu dünyadan soyutlamak istiyordum...Arkadaşlarım Hotori ve Tanji benim durumumu anlamış olacak ki birisi sağıma ötekide soluma geçti. hotori saçlarımı karıştırarak fısıltıyla kadife gibi sesiyle Rinde'nin ben huzursuz olduğum zamanlarda söylediği şiiri söyledi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlığın Öyküsü
DiversosSanki gökyüzündeki yıldızlar sahibi gittikten sonra orda durmaktan sıkılarak yeryüzüne mor ve siyahın birbiriyle uyumlu olan saçlara düşerse...Siyah gökyüzü yıldızların peşinden giderek bir bedenin gözlerine hapsolursa...Ve bu uyum içinde ki bedenin...