İmkansızlığın Öyküsü

10.Bölüm...Yeni öğrenci?

GECİKTİĞİ İÇİN ÜZGÜNÜM İNTERNETİM HALA YOK. AMA BU DÖRT GÜN BOYUNCA HER GÜN YB GELECEK

İYİ OKUMALAR

----------Sora'nın Bakış açısı----------

Hayatımda daha önce bu kadar güzel gülümseyen birini daha gördüğümü hatırlamıyordum sanki içimde ki kelebekler dışarıya çıkmak istiyormuş gibi haraketlenmişti

-M-merhaba Ben Sora. Okul başkanıyım

-Öyle mi sanırım okuldaki öğrenciler kimi seçeceklerini iyi biliyorlar

Yanaklarım hafiften kızarınca yüzümü saklamak istercesine kahküllerimi öne doğru çekiştiriyordum benim bu haraketime küçük bir kahkaha ile gülen Shin'e hayran gözlerle baktım Kahkahası bile melodik bir şarkı gibiydi

-Çok tatlısın Sora-kun

-Sora

-Efendim

-Bana sora diyebilirsin resmiyete gerek yok

-Anlaştık

Yine nefes kesici bir şekilde gülümserken kendimi onun büyüsüne kapılmamak için zor tuttum. Nihayetinde benim bir sevgilim vardı öyle değil mi

-Sanırım kayıt işlemlerin tamamlanmış sadece onaylanması gerekiyor istersen tamamladıktan sonra sana okulu gezdirebilirim

-Çok mutlu olurum

-Tamam öyleyse on dakikada evrakları onaylarız

Genişçe gülümsedim ve müdürün masasının üstündeki evrakların bazılarını Shin'e imzalatırken bazılarına mühür basıyor bazılarını da kendim İmzalıyordum. Okul başkanı olduğum için imza yetkim vardı son belgeye geldiğimizde bunun kişisel bilgileri içeren evrak olduğunu gördüm en üstte tam adı vardı Mordad. Mordad Shin. Soyadı gerçekten garipti merakıma yenik düşerek sordum

-Shin soy adının anlamı ne?

-Mordad mı? yunan mitolojisinde Ölüm meleği demek

-Hımm biraz ürkütücü... Neyse evraklarıda bitirdiğimize göre okulu gezdireyim sana

-Tamam

Shin ile en alt kattan başlayarak tüm okulu gezmeye başladık gerçekten çok eğlenceli birisiydi yaptığı espirilere gülerken aynı zamanda okulu ona tanıtmaya çalışıyordum sırayla yemekhane, revir, havuz , kütüphane,Resim atolyesi, konferans solanu...Vb. yerleri gezdirdim en son müzik odasına geldiğimizde içimde bir burukluk hissetim sabah duyduğum sesi hala unutamamıştım

-Sora sen müziği sever misin?

-sevmek ne kelime bayılırım

Verdiğim cevaba kıkırdarken eli ile saçlarını geriye doğru umursamazca savurdu. Tanrım sanırım sana geliyorum

-Peki bir müzik aleti çalabiliyor musun?

-Evet piyano çalıyorum... Peki ya sen. Sen biliyor musun?

-Evet keman ve gitar çalıyorum arada şarkıda söylerim

O cümlesini bitirerek müzik odasına girerken benim aklımda iki kelime yankılanıyordu

Keman ve Şarkı

Müzik odasında da biraz oyalandıktan sonra ikimizde çok yorulduğumuz için dışarıdaki kantine gitmeye karar verdik. Binadan çıkarken ben onun anlattığı bir hikayeye gülüyordum ki karşıda birileri ile sohbet eden Tanji'yi görmemle Shin'i kolundan tutarak oraya doğru sürüklemem bir oldu

-Shin sakıncası yoksa kantine gitmeden önce bir arkadaşımın yanına uğrayabilir miyiz?

-Tabi olur da önce bu soruyu sorman ardından da benim verdiğim cevaba göre beni sürüklemen gerekmiyor muydu?

Verdiği cevap üzerine kulaklarıma kadar kızarırken kendimi öldürme planları üzerinde kafa yormaya başladım

-Affedersin

Onu sürüklemeyi bırakarak başım önde eğik parmaklarımla oynuyordum. O bu haraketime kıkırdarken eli ile saçlarımı karıştırdı

-Utanınca daha bir tatlı oluyorsun Sora

Yanaklarım iki katı kızarırken çekingence gülümsedim

-Teşekkür ederim

Yavaş adımlarla tanji'nin yanına vardığımızda arkadaşları ile şakalaşarak gülen arkadaşım yanımda duran Shin'i görmesi ile gülümsemesi yavaş yavaş soldu. Shin ile bakışırlarken seslice yutkunmuştu ardından bembeyaz yüzü ile bana döndü yüzünde zoraki bir gülümseme vardı ve gözlerinde gördüğüm duygular beni korkutmuştu

Öfke... Acı... Pişmanlık... Ve Korku

-Sora yanındaki arkadaş kim?

Benimle oyun oynuyordu. Ama biliyordum ki Tanji İle Shin kesinlikle tanışıyordu ama şimdilik Tanji'nin oyununa uyacaktım

-Bu Shin. Yeni öğrenci

-Anlıyorum. Tanıştığımıza sevindim Shin bende Tanji Sora'nın Arkadaşıyım

Tanji 'Arkadaşıyım' kelimesini örtülü bir anlamda söylediğini ve bunun gerisinde bir şeyler olduğunu tahmin edebiliyordum. Ve burdaki Örtülü anlamı ikisininde çok iyi anladığından emindim

*Unutanlar için Tanji Sora'nın koruyucu meleğiydi*

-Tanıştığımıza memnun oldum Tanji

ortamda ki gerginlik elle tutulur cinsteydi. Tanji'nin Shin'e attığı öldürücü bakışla. Shin'in onu umursamadan ilgiyle beni süzmesi beni geriyordu. Mümkün olsa Kocaman bir 'YETER' diye bağırmak isterdim ama pekde mümkün değildi

-Tanji biz kantine gidiyorduk seni gördüm bi uğrayalım dediydim de biz gidelim artık hem daha okulun etrafını gezdirmedim Shin'e

-Tamam siz gidin

Gülümsedim ve tanjiyi arkamda bırakarak ilerlemeye başladım Shin zaten yanımdan geliyordu. bİr kaç adım atmıştım ki tanji seslendi vücudumu yan çevirerek gözlerimle 'Ne oldu' dercesine baktım

-Kendine dikkat et Sora...

Ardından biraz duraksadı sözlerinin bitmediğini anlamıştım. Tanji gözlerini benden çekerek Shin'in gözlerine bakmaya başladı

-Festival için Hazırlık yapılıyor ya yanlışlıkla bir yerine bir şey olmasın. Kaza geçirmeni istemem

-Merak etme bir şey olmaz

Bu cümle benden çıkmamıştı bunu Shin Söylemişti gözlerinde gördüğüm ifade Tanji'nin 'Yanlışlıkla' Kelimesine yaptığı vurguyu çok iyi anladığını söylüyordu.Böğürtlenli pankekler aşkına!! bu ikisi arasında ne vardı? Ardından bana bakarak gülümsedi ve tapılası sesi kulaklarımı doldurdu

-Hadi gidelim Sora

-Tamam

Shin ile sessizce ilerlerken aklım hala Tanjideydi. Bu ikisi arasında ne olmuştu bilmiyordum ama bunu daha sonra düşünmek üzere rafa kaldırdım. Kantine gitmek için bahçe kulübü'nün oradan geçerken yine o keman sesini duydum olduğum yerde hareketsiz kalırken gözlerim ile etrafımı tarıyordum. Shin ise anlamaz gözlerle bana bakıyordu

-Ne oldu Sora neden durdun

-Duymuyor musun?

-Neyi?

-Keman sesini...

Kurduğum cümle ile Shin'in yüzü bembeyaz olurken rüzgar esmeye başladı ve yine aynı sesi duydum

Hüzünlü bir günün sabahında

Rüzgarların yaprakları döktüğü

Gökyüzünde bulutların yol açtığı anda

Gün ışında gözlerim canlandığı anda

Ben sana Geldim...