-------Sora'nın Bakış açısı-----
Müzik kesildiğinde vücudumu hareket ettirebilmiştim. Nedense bu sesi duyduğumda vücudum otomatik olarak kitleniyordu
-Sora iyi misin?
Yanımda endişeli gözlerle bana bakan Shin'e odaklandım. Bana müziği duymadığını söylemişti ama nasıl olurdu bu
-Shin sen gerçekten de duymadın mı müziğin sesini
-Sora bence bu senin kafanda kurduğun bir şey. Bazen bana da oluyor daha önce dinlediğim bir şarkı kulaklarımda yankılanıyor etrafıma bakındığımda hiç bir şey göremiyorum çünkü müzik kafamın içinde yani ben hayal ediyorum
-Ama ben bu sözleri daha önce hiç biryerde duymadığıma eminim
-Sora bilinçli olarak dinlememiş olabilirsin ama yanında birisi dinlemiştir sen o an dinlemesen bile beynin bu müziği algılamış olabilir değil mi?
-Haklısın zaten başkada açıklaması olamaz değil mi?
-Evet... Hadi artık kantine gidelim ben çok acıktım
-Tamam
Shin ile şakalaşarak yürürken hala düşünüyordum. Shin'in dediği ne kadar mantıklı da olsa öyle olmadığına emindim neden bilmiyordum ama müzik sanki Rüzgarla beraber kulağıma fısıldanıyormuş gibi hissediyordum
-Shin Aklıma geldi de sende şarkı söylediğini söylemiştin yemek yedikten sonra benim için söyler misin
-Immm... Tabi neden olmasın ama bir şartla
-Neymiş o bir şart?
-Yarın benimle buluşursan sana şarkı söylerim
Yanaklarım hafiften pembeleşirken içimden kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum alt tarafı yarın buluşmak istiyordu neden kalbim bu kadar hızlı atıyordu ki
-Tabi neden olmasın
-Harika o zaman gidelim
Shin ile yolun kalanını şakalaşarak geçirirken gülmekten iki kere düşme tehlikesi geçirmiş ve her seferinde Shin beni tutmuştu. Kantine geldiğimizde ben kendime vişne suyu alırken Shin Kremalı Ekmek ve soğuk kahve alarak yanıma oturduğunda gülümsedim o da bana gülümsedikten sonra elindekini yemeye başladı. O yemeğini yerken bende festival hazırlıkları için yanıma gelen görevli öğrencilerin sorularına cevap veriyor ve kısa sohbetler yapıyordum. En sonunda öğrenciler yanımdan ayrıldığında büyük bir nefes aldım ve Shin'e döndüm o yemeğini çoktan yemiş sağ elini çenesine koymuş bir vaziyette gülümseyerek beni izliyordu bende ona gülümsedim ve ılımış olan vişne suyumdan büyük bir yudum aldım o ise konuşmaya başlamıştı
-Okul başkanı olmak zor işmiş
-Evet zor ama güzel bir iş. Bazen yorucu olsada okulun her kesimi ile iç içeyim ve bu çok eğlenceli oluyor herkezi tanımak onlarla sohbet etmek çok keyifli
Cevabım üzerine genişçe gülümsedi ve elindeki kremalı ekmejin ambalajı ile oynamaya başladı
-Sora?
Aniden bana dönerek konuşması ile biraz afalasamda belli etmeden cevapladım
-Efendim?
-Yemek yapmasını biliyor musun?
-Evet biliyorum
-Peki ben senden şarkı söylemem karşılığında yarın buluşmak istemiştim ya?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızlığın Öyküsü
De TodoSanki gökyüzündeki yıldızlar sahibi gittikten sonra orda durmaktan sıkılarak yeryüzüne mor ve siyahın birbiriyle uyumlu olan saçlara düşerse...Siyah gökyüzü yıldızların peşinden giderek bir bedenin gözlerine hapsolursa...Ve bu uyum içinde ki bedenin...