12. Dolunay Gecesi.

6.5K 695 145
                                    

" Tatlım bunu odaya girmeden on dakika önce içeceksin tamam mı?
Eğer erkenden içersen herkesin içinde kızgınlığa girebilirsin.
Geç içmenin önemi yok ama-"

"Tamam omegam. Lütfen daha fazla tekrar etme."

Üstümdeki sıkı, beyaz takımı biraz gevşetip nefes almaya çalıştım.
Zira duyduklarım ve yaşayacaklarım üstüme çökmüş de beni sıkıştırmış gibiydi.
Sanki gevşeyince rahatlayacakmışım gibi davranmam da ayrı bir saçmalıktı ama her türlü umuda muhtaçtım.

"Yarın artık bir Aster'li olacaksın Doğuş.
Ve senin bizi, bölgeni olabildiğince güzel bir şekilde temsil edeceğine dair inancım tamdır güzel omegam."

Evet, bu konuşmalar son konuşmalarıydı.
Bir hafta sonra yanlarına gelip veda edecektim ve Aster Bölgesi'ne gidecektim.
Sonra alfam için en doğru şekilde hareket edecek, halk saygısını ve sevgisini kazanmaya çalışacaktım. Zira gelecekteki liderin omegası olmak sorumluluk gerektiren bir işti.
Halkın saygısına değer olduğunu kanıtlamak birincil görevimdi.

"Sen daima çalışkandın, bundan sonra da öyle olacaksın.
Haklı ile haksızı ayırıp doğru olanı yapacaksın. Sana verilen bütün sevgi ve saygıların hakkını vereceksin.
Çünkü benim oğlum diğer omegalardan daha güçlü.
Sen öyle kolay devrilebilecek bir omega değilsin, gerekirse alfanın yanında savaşa gidebilecek kadar gözü karasın.
Hepimizi gururlandıracaksın, kendini gururlandıracaksın."

Gözlerimden aşağı akan yaş, hem ayrılığı hem de içten içe büyüttüğüm ihanetin acısını gösteriyordu.
Yine de kendime kötü davranmak istemiyordum.
Ruh eşimi ben seçmemiştim.

Kafamı sallayıp elime verilen küçük, siyah kumaşı tuttum ve ablamla anneme sarıldım.
Ablam gözleri dolu dolu bakınca hafifçe tebessüm etmiştim.
Tabii, bir daha tartışacak kardeşi olmayacaktı etrafta.

"Kendine iyi bak abla.
Abime de göz kulak ol."

Kafasını salladı ve dudaklarını araladı. Aklına bir şey gelmişti.

"Abin Emre Savaş'a gidip teşekkür etmiş biliyor musun?
Çok şaşırdık. Yine de küçük omega kardeşinin hayatını kurtardığı için düşmanına bile gidip boynunu eğebilir."

Kafamı şaşkınlıkla salladım ben de.
Bu çok asaletli bir davranıştı. Bana verdiği değerin büyüklüğünü hissederken gözlerim tekrar doldu.
Ne de olsa minnetle kafasını eğen bir alfa kolay kolay bulunamazdı.

"Bunu hiç söylemedim ama, sen akıllı ve güçlü bir omegasın kardeşim.
Her zaman doğru olanı yaptın.
Herkes senin bu güçlü karakterine inandı.
Aster'in baş omegası olduğunda Aster'i ileriye taşıyacağından şüphem olmayacak. Çünkü senden daha iyisi yok."

Gülümseyerek geri çekildim ve beni bekleyen at arabasına bindim.
Abimle babam az önce benimle konuşmuş, işlerine geri dönmüşlerdi.
Ve herkes benim ne kadar güçlü olduğumu söyleyip beni yükseltmeye çalışıyordu.
Lakin ben öyle güçlü olduğumu düşünmüyordum, diğer omegalar kadardım.

Hatta güçlü olduğumu hiç sanmıyordum bile. İçimden geçenler azıcık dışarı taşsa bana dönen gözleri okumaktan utanacaktım.

Derin nefes alıp kaçmak isteyen gözyaşımı geri gönderdim.
Bugün ve bundan sonra ağlamak yoktu.
Artık bu akşam bitecekti.

İLİACA (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin