4. Kontrol.

7.3K 740 197
                                    

"Şu an, benim gibi rahat bir kurdu bile gerdiler."

Bana doğru mırıldanan Toprağın karnına hafifçe vurdum ve tersçe baktım.
Zaten diken üstünde hissediyordum, o daha fazla baskı uyguluyordu. 

"Önüne bak sadece."

Koridordan geçerken herkes beni kafasıyla gösterip konuşuyordu, olan buydu. Büyük ihtimalle İliaca'nın gelecekteki liderine kafa tuttuğum için aklımı yitirmiş olduğumdan bahsediyorlardı.

"Yani, buradaki kimse ona kafa tutmaz.
Hele bir omega, akıldan geçirilebilecek gibi değil."

Toprak diğer kurtların fikirlerine dair yorumlarını sunduğunda tek kaşımı kaldırdım.

"Sen de kuzeninin üzüntüden yataklara düştüğünü görseydin ne düşünüp yapardın acaba!"

Ellerini teslim olurcasına kaldırdı ve yürümeye devam etti.
En sonunda yerimize geçtiğimizde derin bir nefes aldım.
Bu bakışlar uzun bir süre gitmeyecekti. Bu yüzden alışmalı, umursamama seviyesine ulaşmalıydım.
Yoksa babama söylediğim gibi uslu bir kurt olamayacaktım.

"Cesur omegamız Doğuş da buradaymış?"

Tek kaşım kalkık biçimde Kahran Bölgesi'nden olan Onur'a baktım.
Bana oldukça küçümser bir tavırla bakıp vücudunu dik tutuyordu.
Sanki sinek vızıltısı duyar gibi yapıp enstrümanla ilgilenirken susmadı ve konuşmaya devam etti.

"Sen bir omega olarak Savaş'a nasıl diklenebilirsin ki? Onun ne kadar güçlü ve zeki olduğunu tahmin edebilirdin."

Onur'un ifadesini inceledim. Bir omega olarak beni savunması gerektiğini düşünüyordum ama öyle değildi.
Nasıl hâlâ o şerefsizi savunabilirdi?

"Dikkatini çekmeye mi çalıştın yoksa,"

Derin bir nefes eşliğinde arpımla bakıştım.
Lakin son kelimesi içimden kaynar suların akmasına neden olmuştu.
Sebebini bilemiyordum, oluyordu işte.

"Benim alfamın?"

Kahran ile İliaca Bölgelerinin aralarının daha iyiye gitmesi için karşılıklı mühürler yapılması çok mantıklıydı evet ama kurdum bunu kabul etmek istemiyordu. Omega kurdumun bunu düşünecek durumda olduğunu sanmıyordum.

Ayağa kalkıp gözlerimin rengini sabit tutmak ve kendimi dizginlemek için olağanüstü bir çaba içerisine girdim.
Zira herkesin içinde o nereden senin alfan oluyor diye bir Thoras'lının Kahran'lıya tepki vermesi aşırı derecede büyük haber etkisi yaratırdı.
Hele İliaca veliahtı için yapmak daha da boyut atlatırdı yayılacak olan habere.

Derin bir nefes alıp kurdumu sakinleştirmeye çalıştım.
Tamam, lanet olsun ki o alfa ruh eşim olabilirdi, karşımdaki omega da benim ruh eşimin omegası olmak istiyor olabilirdi.

"Benimle uğraşma Onur.
Haklı olduğumu iyi biliyorsun."

Alay edercesine gülerek bana yaklaşırken gözleri maviye dönmüştü bile.
Ben de daha fazla tutamayıp rengini değiştirdim.

"O mührü benim alfamın kırdığını nereden biliyorsun?
Orada mıydın?"

Kahretsin her benim alfam dediğinde ağzına çakmak istemem normal miydi!
Ve doğru noktaya parmak basmıştı.
Onun olup olmadığını bilmiyordum.
Bunu kimse bilmiyordu, bilenlerse söylemiyordu.

İLİACA (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin